CHP Parti Meclisi üyesi Candan Yüceer, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü nedeniyle hazırladığı raporu yayımladı. Türkiye’nin karnesinin bir önceki güne göre daha kötüye gittiğini gösteren rapordaki veriler “Kadının adı yok” dedirtti.
Cumhuriyet’ten Sarp Sağkal’ın haberine göre son 20 yılın verileri şöyle:
– 20 yılda 7 bin 990 kadın öldürüldü: AKP’nin iktidara geldiği 2002 yılından itibaren 20 yılda Türkiye’de en az 7 bin 990 kadın öldürüldü. 2002’de öldürülen kadın sayısı 66 iken, 2007 ve 2009 yıllarında bu sayı binin üzerine çıktı. 2019’da 474, 2020’de 300, 2021’de 280 kadın katledildi. 2022’nin ilk sekiz haftasında 23 kadın öldürüldü. 2022’nin aynı döneminde 49 kadının ölümü ise “şüpheli” olarak kayıtlara geçti. Türkiye’nin İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmesinin ardından 278 kadın öldürüldü; 235 kadın ise “şüpheli” şekilde yaşamını yitirdi.
– Bütçe Saray’ın faturası kadar: Türkiye, OECD ülkeleri arasında kadına karşı şiddetin en yaygın olduğu ülke konumuna geldi. 2012’de 139 bin olan koruma talebi sayısı, 2020’ye geldiğinde yüzde 144 artışla 339 bin 792’ye yükseldi. Kadına yönelik şiddetin her geçen gün artmasına rağmen Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bu yıl kadın sığınma evi hedefini düşürdü. Günde en az bir kadının öldürüldüğü bir ülkede, kadın sığınma evlerinin toplam kapasitesi ise sadece 3 bin 624 kişiyle sınırlı. Bakanlığın 2021 yılı için önüne koyduğu hedef 155’ti ama şu an 149 sığınma evi bulunuyor. Üstelik 2022 hedefi de 2021 hedefinin altına, 152’ye düşürülmüş durumda. Öte yandan yıllık bütçe hazırlanırken “42 milyon kadın yok sayılarak” adil bir bütçe hazırlanmadı. Devlet kurumları arasında adında “kadın” geçen tek kurum olan, kadın politikalarının geliştirilmesine ilişkin tek ulusal mekanizma Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü için ayrılan bütçe 22 milyon TL olarak belirlendi. Bu bütçe neredeyse sarayın 21,6 milyonluk elektrik faturasına eşit.
