İnternet ve mobil cihaz kullanımı her geçen gün artarken, “dijital şiddet” kavramı da sıkça karşımıza çıkmaya başladı. ABD merkezli düşünce kuruluşu Pew Research’in yaptığı araştırmaya göre yüzde 73’ü internette tacize uğradığını belirtiyor.
Peki dijital şiddet nedir? Günümüzde kadınların maruz kaldığı dijital şiddet, SMS ve Whatsapp gibi kanallar üzerinden sürdürülen ısrarlı takipler, konum bilgisi isteme, zorla fotoğraf çekme veya var olan fotoğrafları tehdit unsuru olarak sunma, sosyal medya kullanım alanlarını denetleme şeklinde karşımıza çıkıyor.
“Toplumsal Cinsiyete Dayalı Şiddetin Başka Bir Biçimi: Siber Şiddet” çalışması kapsamında, Facebook üzerinden 18.000 kadına gönderilen elektronik anketin sonuçlarına göre, her 10 kadından yaklaşık 6’sı siber şiddete maruz kaldığını belirtiyor. Kadınların en fazla maruz kaldıkları siber şiddet örnekleri, istenmeyen mesajlara maruz kalma, cinsel içerikli mesajlar gönderilmesi ve profilin takip edilmesi. Araştırmaya katılan her 10 kadından 7’si ise internet kullanırken kendini güvende hissetmediğini belirtiyor.
Ekran görüntüsü almak önemli
Birgün’e konuşan psikolojik danışman Şerife Ceylan, Siber Şiddet araştırmasından yola çıkarak dijital şiddete maruz kalan kadınların yapabileceği birçok şey olduğunu belirtiyor. İlk olarak ekran görüntüsü almak gerektini ifade eden Ceylan, bu görüntülerin kanıt niteliği taşıdığının altını çiziyor: “Ekran görüntüsü internette topladığınız bilgileri saklamak için çok temel bir araçtır ve işinize yarayabilir. Davranış medya platformunun hizmet şartlarını ihlal ederse, içerik kaldırılabilir veya kişi yasaklanabilir. Raporlama içeriğinin tamamen kaldırılabileceğini bilmek önemlidir; bu nedenle kanıt raporlarından önce belgelenmelidir. Twitter ve sosyal medya hesaplarından faili teşhir etme kararı alabilirsiniz. Yasal süreçleri öğrenmek için konu ile ilgili çalışan avukatlar ya da Baroların Kadın Danışma Merkezleri Komisyonları ile görüşmek önemli.”
Dijital şiddetin türleri
Dijital şiddetin sıklıkla ısrarlı takip edilme, tehdit, şantaj gibi biçimleri öne çıksa da aslında “geleneksel davranmayan kadının aşağılanması” gibi pek çok biçimi var. Dijital şiddetin türleri şöyle sıralanabilir:
Cinsel içerikli mesaj veya görüntüye zorlanma şiddeti
Kişilerin rızaları dahilinde paylaşmış oldukları mesajların veya görüntülerin kişilerin rızası olmadan paylaşılıp dağıtılması ya da cinsel içerikli mesajlar ve görüntüler konusunda baskılanmasının yarattığı dijital şiddet biçimi.
Sanal takip şiddeti
Kişinin tanıdığı ya da tanımadığı kişiler tarafından devamlı olarak kontrol edilmesini ve denetlenmesini ifade eden şiddet biçimi. Sürekli aranmak, konum istemek, son görülme saatlerini kontrol etmek, mesaj atarak nerede olunduğunu denetlemek gibi unsurları içeriyor.
İntikam pornografisi şiddeti
Partnerler arasında yaşanan intikam pornografisi, kişinin kendi rızasıyla gönderdiği cinsel içerikli fotoğraflarının veya videolarının, rızası olmadan paylaşılması, başka insanlara gönderilmesi ve benzeri davranışlarda bulunulması intikam pornografisi olarak kavramlaşan bir şiddet biçimi.
Etek altı görüntü kaydı şiddeti
Telefon, fotoğraf makinesi veya kamera aracılığıyla, kadınların kıyafetlerinin altından, izinsiz fotoğraflarının ve videolarının çekilerek sosyal ortamlarda paylaşılması anlamına gelen bir dijital şiddet biçimi.
Geleneksel davranmayan kadının aşağılanması şiddeti
Kadınların geleneklere, din kanunlarına veya genele uygun kabul edilmeyen davranışlarının suçlu, aşağı ve öteki hissettirme veya hissettirmeye çalışma eylemleri olarak tanımlanıyor.
Kurbanı suçlama şiddeti
Şiddete maruz kalanı suçlayıcı söylemler rıza dâhilinde yapılan paylaşımlar dijital şiddete dönüştüğünde, şiddete maruz kalan kişinin eleştirildiği, aşağılandığı, bu şiddeti hak ettiğini ima etmek olarak görülen yaygın bir dijital şiddet biçimidir.
Benzer Haberler
Facebook'ta Biz
YAYIN İLKELERİ
———————-
YURTSEVERLİK.COM sitesi Türkiye’nin birlik ve beraberliğinden, hiçbir ayrım gözetmeksizin toplumsal barışın korunmasından, insanın en yüce varlık ve emeğin en yüce değer olduğu savından, demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden, sosyal adaletin hakim kılınması düşüncesinden hareketle yayıncılık yapar. Sınırları bu noktalardan geçen ilkeler çerçevesinde sitede yazılarına yer verilen herkesten aynı sorumluluğu eksiksiz göstermelerini bekler. Dolayısıyla YAYIMLANAN YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU TAMAMEN YAZARLARINA AİTTİR.
İLETİŞİM
———————-
f.sayliman@gmail.com