30 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ HABERCİLİĞİN TAZE GÜCÜ YURTSEVERLİK.COM DÖNEMEÇ NOKTASINDA..ÇÜNKÜ..

Ana Sayfa » GÜNCEL » SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ÖZGÜR VE BAĞIMSIZ HABERCİLİĞİN TAZE GÜCÜ YURTSEVERLİK.COM DÖNEMEÇ NOKTASINDA..ÇÜNKÜ..

Eklenme : 23.10.2020 - 10:13

Sönmez Çetinkaya

Sönmez Çetinkaya

yazarın tüm yazıları

 

Geçen yüzyılın olduğu kadar, günümüzün de önemli felsefeci ve düşünürlerinden Jürgen Habermas (d: 1929), kapitalizmin ve modern dünyanın getirdiklerine bir karşılık vermek için, ”İletişimsel Eylem Kuramı”nı ve onun içinde yer aldığı ”Yaşam Dünyası” kavramını temel almaktadır.

Bu kuramında Habermas, yaşadığımız dünyanın kötülüklerinin, önemli ölçüde, insanlar arası iletişimin aksaklıklarından ileri geldiğini savunmaktadır.

Habermas özgür bir tartışma yapılabilmesi için, başta zihinsel ve bedensel emeği ile geçinenler olmak üzere, insanların özerkliğinin ve sorumluluğunun güvence altına alınması sağlanmadıkça, hangi teknolojik düzeyde olursa olsun, toplumda akılcılığın “rasyonalite”nin sağlanamayacağını ifade etmektedir.

Zira Habermas için rasyonalite, bilginin temellendirilmesi ile değil, kullanımı ile ilgilidir.

Bu kullanma karşılıklı anlaşma ve uzlaşıma dayanmalıdır.

Yani yaşam dünyası “toplumun demokratik özörgütlenmesinin” meşru ve ideal zemini olarak iletişimsel eylemi öncelemektedir. Bu eylem tipi, kumanda edici kurumsal bir yapı yerine gündelik yaşamın olağan dil ve örüntülerini temel almalıdır.(*)

Bu yaklaşımı ile Habermas’ın “demokratik özörgütlenmenin” temeli olarak gördüğü kitle iletişim kanallarının başında da, bütün dünyada yazılı ve görsel basının yerini artık büyük ölçüde almış olan, “internet haber sitelerini” de kapsayan “sosyal medya” gelmektedir.

Günümüzde, irili ufaklı ülkeleri yöneten siyasi liderler, muhalefet liderleri, sivil toplum kuruluşları, akla gelen gelmeyen her kurum ve bireyin kendini ifade ettiği alan olarak sosyal medya vazgeçilemez bir araç olmuştur. Öyle olunca da, düne kadar kitle iletişim araçları dendiğinde akla ilk gelen yazılı ve görsel basın, yerini internete
kaptırmıştır. Öyle ki, bu kanalların büyük bir bölümü de internet üzerinden izleyicilerine ulaşmak zorunda kalmıştır.

Bunun en dikkat çekici sonucu da, televizyon haber kanallarının karşılaştığı durum olmuştur. Batıda ünlü BBC, ona rakip olarak oluşturulan ve kısmen doğuda sayılabilecek AlJazeera gibi bazı haber kanalları devlet destekleri ile ayakta durabilirken, özel televizyon haber kanalları ise, reklam kayıpları nedeniyle, büyük
ölçüde erime sürecine girmiş durumdalar.

Öte yandan The NewYork Times, Washington Post, The Wall Street Journal vb. Amerika orijinli; The Economist, The Times, The Guardian vb. İngiltere orijinli ve diğer batılı ülkelerin bir zamanlar çok ünlü yazılı basın kurumları bile artık satamadıkları basılı gazetelerinin internet versiyonlarını çok cüzi abonelik ücretleri ile bütün dünyaya satma çabası içindeler.

Reuters Gazetecilik Çalışmaları Enstitüsü kıdemli araştırmacısı Nic Newman’a göre, yılların yazılı basın organı bu ünlü gazeteler yanında, çok sayıda yeni internet haber sitesinin de benzer şekilde ortaya çıkması bekleniyor.

Bizde de, kısa sayılmayacak bir süredir benzer haber/yorum siteleri sosyal medyada yer almış bulunuyor. T24, Gazete Duvar, Diken, Odatv vb adlarla internet üzerinden okuyucusuna ulaşmakta olan haber siteleri bunlardan bazıları. Ancak batıda olduğu gibi bizdekilerin de büyük bir bölümünün bazı siyasi angajmanları nedeniyle parasal kaynak sıkıntısı çekmedikleri anlaşılıyor. Ancak başlarda bir iki kişi tarafından kurulmuş olmalarına karşın, haber ve yazar kadroları itibariyle bağımsız/özgür çizgilerini korudukları varsayılsa da, zamanla artan okuyucu sayısının sağladığı reklamlarla büyüyenleriyse “zamanın ruhu”nu yansıtması açısından çok dikkat çekici.

Gelelim batıdaki örneklerine.

Buralarda zaman içinde ciddi reklam gelirlerine ulaşarak durumlarını korumaya çalışanlar olduğu gibi; bağımsızlıklarından ve özgürlüklerinden ödün vermemek adına, reklam almayı reddedip sadece okuyucularının maddi bağışlarıyla (donations) yayına devam eden çok sayıda haber/yorum sitesi görmek mümkün.

Reuters’in, ABD, Büyük Britanya ve İspanya’da yaptığı araştırmalara göre, bu kuruluşları düzenli bağışlarla destekleyen okuyucu sayısı şimdilik % 1-3’ler düzeyinde olsa da, anketlere katılanların yaklaşık dörtte biri, yakın gelecekte bu yayın organlarını destekleyebileceklerini ifade etmişler. İlginç olan, destek verebileceklerini söyleyenlerin yarısını gençler oluşturmuş. Bir diğer ilginç sonuç da, bağışta bulunan veya bulunacaklarını söyleyenlerin büyük çoğunluğunun sol ve merkez sol siyaseti destekleyenlerden oluşması. Ortadaki durum aslında hiç şaşırtıcı değil.

Bunu geçmişte kapitalizmin desteklediği sağcı basın ile kooperatifler ve sendikalar tarafından desteklenen sol basın arasındaki kavgaların günümüze yansıması biçiminde de değerlendirebiliriz.

Araştırmanın en dikkat çekici bulgusu ise, ankete yanıt verenlerin tamamına yakınının, haber/yorumları her gün izlemiyor olsalar da, bağış yapma nedenlerinin başında, bağımsız yazarları ayakta tutma isteği ve düşünceleri olduğunu defalarca tekrar etmeleri.

Günümüzde başta ABD olmak üzere batının birçok gelişmiş ülkesinde demokrasi kavramının yıpratılmasından ötürü, iktidarların basın üzerindeki baskılarının giderek artması ”bağış” olgusunun ardındaki en ciddi neden
olsa gerek.

Ülkemizde de yaklaşık son yirmi yıl içinde, iktidarın giderek artan baskıcı uygulamaları sonucu medyanın içine itildiği negatif dönüşüm ve çöküş nedeniyle, ana akım medyanın bağımsızlığını koruyamadığını çok açık biçimde görmek mümkün. Geride kalan son yirmi yılda kamu kaynakları kullanılarak dönüştürülen medyanın neredeyse
bütününe yakını, hiç tartışmasız iktidarın güdümüne girmiş durumda.

Sonuçta, iktidarın geri adım atmak şöyle dursun, medyayı daha da baskı altına alması nedeniyle özgür düşünceli kalemlerin ya kovulduğunu, ya da kişiliklerine saygıları nedeniyle çalıştıkları kurumları terk etmek zorunda kaldıklarını görüyoruz.

Dolayısıyla şimdi yalnızca medya değil, zaten sorunlarla yüklü olan demokrasimiz de söz konusu yıpranmadan payına düşeni fazlasıyla almış durumda.

İşte bu bağlamda ülkemizde de, yukarıda bazılarına değinilen haber/yorum sitelerine yakın zamanda yenilerinin eklendiğine tanık oluyoruz.

Bunlardan biri de yazarları arasında bulunmaktan onur duyduğum Yurtseverlik.Com haber/yorum sitesidir.

Yaklaşık dört yıl önce, aydın sorumluluğu ile yollara düşen Değerli Enis Tütüncü’nün iki elin parmaklarını geçmeyen sayıdaki arkadaşı ile Anadolu’yu adım adım dolaşarak edindiği izlenimler üzerine başlattığı “Anadolu Aydınlanması”nı yeniden canlandırma girişiminin en değerli sonuçlarından biridir Yurtseverlik.Com.

Deneyimli Gazeteci/Yazar Ferhan Şaylıman’nın yönetiminde yayın hayatına sıfırdan başlayan Yurtseverlik.Com sitesi, üç yıl içinde, gerek kamu yönetiminde, gerek akademide, gerekse iş yaşamında büyük deneyim kazanmış, özgür düşünce sahibi yetkin insanları yazar kadrosuna katmayı başarmıştır. Bu başarının ardındaki ana neden,
gerek sitenin yönetimi, gerekse yazarların yaklaşımları bakımından BAĞIMSIZLIK ve ÖZGÜRLÜK ilkesinden hiçbir şekilde ödün vermemesidir.

Takdir edilecektir ki; bu gelişme ve büyüme, maddi olanaksızlıklarla paralel biçimde ilerlemiştir.

Aynen batıdaki “bağımsız yayıncılık” örneklerinde olduğu gibi, okuyucusunun sahiplenmesiyle daha da gelişmeyi hedefleyen Yurtseverlik.Com, ülkemizin içine sürüklendiği koşullardan ciddi rahatsızlık duyan, yurtseverlik ekseninde buluşmuş herkesin desteğini beklemektedir.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları