İYİ Parti lideri Meral Akşener, geçen cuma günü Cumhurbaşkanı adaylığı için Kemal Kılıçdaroğlu’nun önerilmesinin ardından masadan kalkmıştı. Düne kadar yaşanan krizin ayrıntıları paylaşan Halk TV yazarı İsmail Saymaz, “CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ile İYİ Parti Kocaeli Milletvekili Lütfü Türkkan, çözüm yolu aradı” dedi.
Özel’in CHP’li avukat milletvekili Bülent Tezcan’ın geliştirdiği formülü masaya getirdiğini söyleyen Saymaz, “Bu formüle göre Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın halkta oluşturduğu sempatiyi desteğe dönüştürmek için iki başkana cumhurbaşkanı yardımcılığı makamı verilebilirdi. Tezcan’ın formülü 20 gün önce CHP’nin grup başkanvekilleri tarafından olgunlaştırıldı. Bir kriz halinde ‘B’ planı olarak değerlendirilecekti. Kriz, beklenilenden önce patlayınca raftan indirildi ve Özel tarafından Türkkan’a açıldı. Formül Kılıçdaroğlu’na anlatıldı. CHP lideri sıcak baktı” dedi.
Formülün Akşener’e iletilme sürecine yer veren Saymaz şu ifadeleri kullandı:
Bu gelişme üzerine İstanbul’dan çağrılan İmamoğlu ve Yavaş, 6 Mart’ta sabah saat 1’de Akşener’e gizli bir ziyarette bulunarak, formülü sundu. Akşener yumuşadı. Gece boyunca telefonlar susmadı. Babacan, Kılıçdaroğlu’nu…Kılıçdaroğlu, Davutoğlu’nu…Davutoğlu da Akşener ve Kılıçdaroğlu’nu aradı. Kılıçdaroğlu, öğle saatinde Akşener’e telefon açarak, kandilini kutladı ve iki başkanın kendisine ziyarette bulunacağını bildirdi. Birkaç saat sonra İmamoğlu ve Yavaş, Akşener’i İYİ Parti’de ziyaret etti. Akşener, “Tamam” dedi.
İYİ Parti’nin, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın cumhurbaşkanı yardımcısı olma koşulunun masada gerginlik çıkardığını, en şiddetli itirazın da DEVA’dan geldiğini ifade eden Saymaz, seslerin yükseldiğini belirttiği toplantıda Akşener’in “yeter” diye bağırdığını aktardı. Saymaz, “Az kalsın masa yine dağılacaktı” dedi.
Saymaz’ın yazısının ilgili bölümü şöyle:
“Üç lider belediye başkanların cumhurbaşkanı yardımcısı olarak yönetime katılmaları formülünü partileriyle görüşmeleri gerektiğini söyledi. Mola verildi ve üç parti divanlarını topladı. DEVA’nın divanı yaklaşık bir buçuk saat sürdü. En şiddetli itiraz DEVA’dan geldi. Babacan ve Akşener arasında gerginlik çıktı. Akşener, ‘Ben bu şartla masaya geldim, istiyorsanız kalkayım’ dedi. Sesler yükseldi. İyi Parti lideri ‘Yeter’ diye bağırdı. Araya Davutoğlu girdi. Sesler salonun dışına taşınca Akşener’in arabası bile hazırlandı. Neyse ki anlaşma sağlandı ve Davutoğlu, tartışmalı 12. maddeyi kaleme alıp metne geçirdi.
Dört saat süren toplantıdan sonra Kılıçdaroğlu, cumhurbaşkanı adayı olarak açıklandı. Kılıçdaroğlu, 12 maddelik bir taahhütname okudu. Akşener’in arzusuna 12. ve son maddede yer verildi. Bu madde Akşener’in arzusunu tam olarak karşılıyor mu, emin değilim. Çünkü İmamoğlu ve Yavaş, diğer beş parti liderleri gibi seçimden sonra ve geniş yetkilerle değil, cumhurbaşkanın belirlediği tarih ve sınırlı yetkilerle görevlendirilecek.”
Gazeteci Barış Yarkadaş da, ‘Davutoğlu’nun araya girmesiyle’ ilgili bir başka detayı paylaştı. Buna göre Davutoğlu, salondaki mescitte 15 dakika konuşmuş:
“Akşener’i anlayamıyorum. Partisinin barajın altında kalacağını görünce masaya dönüyor; toplantıda yine masayı terk ediyor. Akşener, Babacan’a sinirlenip çıkarken, Davutoğlu engelleyip salondaki mescitte 15 dk konuşuyor. Akşener geri dönüyor. Ne yapmak istediğini anlayan var mı?
Davutoğl’’nun müdahalesi ile yeniden masaya oturan Akşener, ortak vekil listesine dahil olmayacağını ve kendi listesiyle gireceğini beyan ediyor. Bir sorun yok; kendi tercihidir. Ancak yarattığı kriz muhalefete çok zarar verdi. Siyaset konuşulamaz hale geldi. Çok yazık etti.
Akşener’in dün yarattığı krizi Davutoğlu 12. Maddeyi bizzat kaleme alarak çözüyor. Bir formül de bakanlık sayılarının artırılması. Davutoğlu ve Babacan’ın ilk hedefi mecliste grup kurmak. Umarım bu süreci de kazasız belasız atlatırlar.”
Benzer Haberler
Facebook'ta Biz
YAYIN İLKELERİ
———————-
YURTSEVERLİK.COM sitesi Türkiye’nin birlik ve beraberliğinden, hiçbir ayrım gözetmeksizin toplumsal barışın korunmasından, insanın en yüce varlık ve emeğin en yüce değer olduğu savından, demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden, sosyal adaletin hakim kılınması düşüncesinden hareketle yayıncılık yapar. Sınırları bu noktalardan geçen ilkeler çerçevesinde sitede yazılarına yer verilen herkesten aynı sorumluluğu eksiksiz göstermelerini bekler. Dolayısıyla YAYIMLANAN YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU TAMAMEN YAZARLARINA AİTTİR.
İLETİŞİM
———————-
f.sayliman@gmail.com