Ankara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi Tıp Fakütesi’nde geçen cuma mezuniyet töreni yapıldı. Törenin ardından bir grup öğrenci mezuniyet duası düzenledi. Cumhuriyet’ten Merve Kılıç’ın haberine göre fakülteden mezun olan bir öğrencinin “mezuniyet duası”ndan paylaştığı video tartışma yarattı. Videoda, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın yanındaki Ahmet Hamdi Akseki Camisi’nde düzenlenen törende kalabalık bir grup tıp öğrencisinin topluca öğle namazı kıldığı, Kuran okuduğu ve ardından cami imamı tarafından “mezuniyet duası” okunduğu görüldü.
Törende, Diyanet İşleri Başkanlığı’nca da öğrencilere kitaplar hediye edildi. Kitaplar arasında “Tıp ve Sağlıkla İlgili Fetvalar” ve İmam Nevevi tarafından kaleme alınmış 3 ciltlik “Riyazüs Salihin” hadis kitabı yer aldı. Etkinliğin, fakültenin “6’ncı sınıftaki Müslüman öğrencilerin kendi inisiyatifleri ile organize ettikleri”, okul yönetiminin ilgisinin olmadığı belirtildi.
DİNİ YAŞAM DAYATMASI
Kampuslarda “dini yaşamın” dayatıldığının altını çizen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Ankara Şube Başkanı Kubilay Yalçınkaya, “Üniversitelerde gençlere katkı veren şey, dersliklerdeki dersten ziyade kampus kültürüdür. Artık buralardaki kültürler dini formata dönüştü” dedi. Yalçınkaya, “Gençler kampuslarda alması gereken özgürlükleri, bilimi almıyor. Onun yerine ortaçağ kültürü dediğimiz bilimle dinin çatıştığı bir ortam yaşanıyor. Bilim değil ‘din’ ön plana çıkıyor. Gelecek için kaygı verici” dedi.
‘CEMAAT ETKİSİ’
Sağlık Bilimleri Üniversitesi’nin Gülhane Kampusu’nda da benzer durumlar yaşandığına dikkat çeken Yalçınkaya, “Cami açıldıktan sonra öğrencilerinin etkinlikleri cami avlusunda yapılıyor” dedi. Sağlık alanında cemaatlerin büyük etkisi olduğunu belirten Yalçınkaya, “Devlet ve bürokrasinin desteğiyle eğitim kurumlarında din ön plana çıkmış durumda. Bu da öğrencilere etki ediyor” dedi.
ADIGÜZEL: AYRIMI GÜNDEME GETİRİR
CHP Milletvekili tıp doktoru Mustafa Adıgüzel, “Müslüman doktorların etkinliği” tanımı kullanılmasına dikkat çekerek şunları kaydetti:
“Bu tür tanımlar Müslüman olan-olmayan doktorlar ve daha da ileri giderek Müslüman olan-olmayan hastalar tanımlamalarını gündeme getirecektir. Öğrencilerin ilave başka etkinlikler yapması gayet normaldir. Ancak toplu ibadet ve devamındaki etkinlikleri Diyanet kurumu ile organize ederek sosyal medyadan paylaşmak, alternatif tören şeklinde sunmak, tıbbın müspet ilim tarafına ve milli-dini aidiyetlere karşı hekimliğin eşit mesafede duruşunu zedeleyen bir görüntüdür.”
ÖZBAY: DEVLET İMKANLARI İLE FANATİZM
Eğitim-İş Genel Başkanı Kadem Özbay da Diyanet’in tarikat ve cemaatlerle ilişkisine tepki göstererek “Kamu kaynakları ve imkânları ile sırtı sıvazlanan açıkça desteklenen dernek ve vakıf maskesi takmış cemaat ve tarikatların yaşamın her alanına müdahale eder hale gelmesi anayasamıza ve yasalarımıza aykırıdır. Laik ve bilimsel eğitime taban tabana zıttır. İnançlar üzerinden insanların kutuplaştırılması devlet imkânları ile yükseltilen fanatizm gelecekte çok tehlikeli sonuçlar orta çıkarabilir” dedi.
İLGİLİ HABER:
