27 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

DEMİREL 2002 YILINDA DENİZ BAYKAL’LA İLGİLİ ENİS TÜTÜNCÜ’YE HANGİ UYARIDA BULUNDU? İŞTE O ÖNEMLİ AYRINTI VE TÜTÜNCÜ’NÜN ÇOK TARTIŞILACAK YAZISI..

Ana Sayfa » GÜNCEL » DEMİREL 2002 YILINDA DENİZ BAYKAL’LA İLGİLİ ENİS TÜTÜNCÜ’YE HANGİ UYARIDA BULUNDU? İŞTE O ÖNEMLİ AYRINTI VE TÜTÜNCÜ’NÜN ÇOK TARTIŞILACAK YAZISI..

Eklenme : 18.06.2019 - 17:12

DEMİREL 2002 YILINDA DENİZ BAYKAL’LA İLGİLİ ENİS TÜTÜNCÜ’YE HANGİ UYARIDA BULUNDU? İŞTE O ÖNEMLİ AYRINTI VE TÜTÜNCÜ’NÜN ÇOK TARTIŞILACAK YAZISI..

 

Süleyman Demirel Türkiye siyasetinin önemli isimlerinden biriydi.

Yeri doldurulamayacak kadar büyük işlere imza attı. Bugün ülkedeki ayrıştırmaya, ötekileştirmeye yönelik öfkeye odaklı siyaset anlayışına baktığımızda onun hoşgörü temelinde, herkesi kucaklamaya yönelik üslubu şimdilerde daha da büyük anlam taşıyor.

Aynı çizgiden hareketle Deniz Baykal’da yalnız CHP ve sosyal demokrat hareket için değil, Türkiye siyasetinin bütününe yönelik yaklaşımları ve öngörüleriyle unutulmayacak kişilerden biri. 2010 yılında ortaya çıkan kaset komplosuyla CHP Genel Başkanlığı görevinden istifa eden Baykal, iki yıl önce geçirdiği ciddi sağlık sorunlarının ardından artık toparlandı ve Antalya Milletvekili olarak partideki görevini sürdürüyor.

Peki bütün bunları niye anlattık?

Herkesin bildiği bilgilerin arasında çok az kişinin bildiği bir bağlantı, bir gerçek var ki Yurtseverlik.com bunu okuyucularıyla paylaşmayı sorumluluk olarak kabul ediyor.

Şimdi sıra yukarıda sözünü ettiğimiz iki önemli siyasi aktörü yakından tanıyan ismi açıklamaya geldi.

CHP’de uzun yıllar siyaset yapmış olan Enis Tütüncü, Baykal’ın siyaset yaşamı boyunca yanında ayrılmamış bir isim. Ama Tütüncü, Demirel’i de tanıyan bir siyasetçi olarak, onun 2002 yılında Baykal’la ilgili kendisine aktardığı sözleri Yurtseverlik.com’a yazdı.

Bu öyle bir söz ki, yorumu ve içeriği Baykal’a düzenlenen kaset komplosundan, Türkiye siyasetinin sürüklendiği son noktaya kadar taşınabilir.

Demirel, Enis Tütüncü’ye Baykal’la ilgili hangi uyarıda bulundu?

İşte Enis Tütüncü’nün Yurtseverlik.com’a yaptığı o açıklama:

 

 

SÜLEYMAN DEMİREL’in 4. Ölüm Yıl Dönümünde Bir Anı: ÖNGÖRÜ

 

Deniz Baykal: Vay bee…!

Evet, aynen böyle…

Bu söz, Sayın Deniz Baykal’ın dudaklarından dökülmüştü.

2004 yerel seçimleri sonrası, CHP’nin kazandığı belediyeleri kutlamak için düzenlenen programın bir bölümünü uyguluyoruz. Bu kez Muğla’dayız. Bodrum, Milas, Muğla Merkez ve beldeler derken, gecenin ilerlemiş saatlerinde parti otobüsü ile Marmaris’e doğru yol almaktayız.

Deniz Bey, otobüsün önündeki yerinde oturuyor. Kendisiyle özel konuşmak isteyenlerle görüşmüş, günün değerlendirilmesi yapılmış. Daha sonra, oradan buradan konuşulmaya başlanmışken söz bir ara, Demirel’in geçmişteki bir Muğla ziyaretinden akılda kalan ilginç diyaloglara geldi dayandı.

İşte o anda, Demirel’in geçmişte benimle yapmış olduğu bir telefon konuşmasını, Deniz Bey’le paylaşma zorunluluğunu hissettim. Aslında bu, oldukça gecikmiş bir bilgilendirmeydi. Bunun temel nedeni ise,yanlış anlaşılma olasılığının, o zamana kadar kendi iç dünyamda ağır basmasıydı.

Konu şuydu:

2002 genel seçimlerinin hemen ertesi, Ankara’da evimizin bahçesinde kimi dostlarla beraber milletvekili seçilmemizi kutluyoruz. Meclis henüz açılmamıştı.

Evdeki yardımcımız, heyecanla koşarak yanıma geldi ve Cumhurbaşkanı’nın telefonda benimle konuşmak istediğini söyledi. Şaşırmıştım. O zamanki Cumhurbaşkanımız Ahmet N. Sezer’i tanıyordum, ancak beni evimden telefonla arayacak kadar bir hukukumuz oluşmamıştı. Derhal eve girip telefonu aldım, karşımdaki özel kalem görevlisi “Cumhurbaşkanımız Sayın Demirel’i bağlıyorum”, demez mi?

Yine şaşırmıştım. Çünkü Demirel bir önceki Cumhurbaşkanı idi.

Onunla 1987-1991 yıllarını kapsayan 18. Dönem Millet Meclisinde birlikte bulunmuştuk. O, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı’ydı ben ise SHP Tekirdağ Milletvekili. Aramızda oldukça anlamlı ve ciddi bir dostluk kurulmuştu.

Demirel hemen söze girdi. Kendine özgü üslubu ile milletvekili seçilmemi kutluyordu. Beni sürekli izlediğini, bu kez ön seçimin çok zorlu geçtiğini, ancak seçimde müthiş bir çalışma yaptığımızı, önümüzdeki parlamento döneminde Türkiye’nin önemli sorunlarla karşılaşacağını ve bizi büyük sorumlulukların beklediğini vb. anlatıyordu. Ben de ilgisine teşekkür etmeye ve kendisiyle konuşmaktan duyduğum kıvanç ve mutluluğu dile getirmeye çalışıyordum.

Konuşmanın biteceğini sandığım bir anda Sn. Demirel, şöyle bir diyalog başlattı:

“Sn. Tütüncü, yanlış anlaşılmayacağımı umarak size bir şey söylemek istiyorum.”

“Rica ederim Sn. Cumhurbaşkanım. Buyurun dinliyorum.”

“Deniz Baykal’a sahip çıkınız!”

Bu kez iyice şaşırmıştım.

“Sn. Cumhurbaşkanım, ben zaten Deniz Bey’le siyaset yapıyorum. Hiç ayrılığımız olmadı ki.”

“Biliyorum, biliyorum. Bakınız aziz kardeşim! Önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin önüne çok daha büyük sorunlar çıkartılacak. Deniz Bey’in Cumhuriyet Halk Partisi’nin başında olması,Türkiye’nin geleceği açısından çok zaruridir. Çünkü bir tek O kaldı!”

Konuşmamı sadece Deniz Bey değil, otobüste bize yakın oturan arkadaşlar da sanırım dinliyorlardı. Devam edecektim, ancak Deniz Bey konuşmamı kesti ve şöyle sordu:

“Enis! Ne dedi ne dedi?”

“Bir tek O kaldı, dedi.”

Deniz Baykal: Vay bee…!

Not: Bu yazı, Sayın Demirel’in sağlığında yazılmış ve yayınlanmıştır.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları