Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından henüz kaç kişinin kayıp olduğuna dair resmi bir açıklama yapılmadı. Hala pek çok depremzede kayıplarını arıyor. Hatay’ın Antakya ilçesinde yaklaşık bin kişinin yaşadığı 250 daireli Rönesans Rezidans’ta kızı ve torununu bulamayan Nuray Beşerikli, kayıplarını arayan depremzedelerden sadece bir tanesi.
Kızı ve torununa hala ulaşamayan Beşerikli, depremin ilk gününden beri enkaz başında beklediğini ve 17 gün boyunca bir an bile enkaz başından ayrılmadığını söyledi. Rezidansın 40 saniye içinde yıkıldığını belirten depremzede Beşerikli, rezidansta aynı evin içinde yaşayan üç kişinin cenazelerinin farklı katlardan çıkarıldığını ve bu duruma bizzat tanıklık ettiğini ifade etti.
Gerçek Gündem’den Melisa Gülbaş’ın haberine göre Adli Tıp Derneği Başkanı Prof. Dr. Ahmet Hilal, deprem bölgesindeki kayıp veya kimliği bilinmeyen cenaze sayılarının gerçekleri yansıtmıyor olabileceğini söyledi. Hilal “Cenazeler göçük altından çıkartılırken dikkat edilmeden enkazla birlikte kaldırılmış olabilir. Ama bunun çok az sayıda olduğunu tahmin ediyorum çünkü enkaz kaldırılırken veya kepçeyle dökülürken mutlaka görülür. Yine de bu durumdan dolayı kayıplar yaşanmış olabilir” dedi.
Gerçek Gündem’e konuşan Nuray Beşerikli, deprem sırasında Antakya’da 75. Yıl Bulvarı’ndaki evlerinde olduğunu söyledi ve o gece yaşadıklarını anlattı:
“Depremin olduğu zaman biz evden çıkmak istedik, kapıya koştuk ama kapıyı açamadık. Tuvaletimizdeki duvarda küçük bir aralık oluşmuştu. Ben ve eşim o küçücük aralıktan resmen sürünerek çıktık. Ne olduğunu bile anlayamadık önce, resmen bir felaketti. Kurtulup aşağı inebildiğimizde hava çok soğuktu, o gece Antakya’da alışık olmadığımız bir soğuk vardı. Her yer çok karanlıktı. Ben hayatım boyunca Antakya’nın hiç o kadar soğuk olduğunu hatırlamıyorum.”
Evlerinden inebildikten sonra akıllarına hemen kızı, torunu ile oğlunun geldiğini belirten depremzede, kızı Rönesans Rezidans’ta oturduğu için ona bir şey olmadığını ve ‘güvende’ olduğunu düşündüğünü söyledi. Oğlunun ise dört ay önce evlendiğini ve altı aylık sıfır binada oturduğunu belirten Beşerikli, onun da iyi olduğunu düşündüğünü ifade etti. Eşi Mehmet Beşerikli’nin çocuklarını almak amacıyla onların evlerine gittiğini söyleyen depremzede, eşinin kızının binasının enkazını gördüğünü ama kendisine söyleyemediğini anlattı:
“Eşim hemen kızımızın yanına gitti. Kızımızı ve torunumuzu alıp yanıma gelecekti. O kadar emindik ki kızımıza bir şey olmadığına. Oğlumun evi daha altı aylık sıfır bina olmasına rağmen yıkıldı ama onunla en azından iki saniye bile olsa konuşabildik. Eşim kızımın yanına gitti, bir süre sonra yanıma geldi. Bana kızımı bulamadığını söyledi, eşime çok sinirlendim. ‘Ne demek bulamadın?’ dedim ona. Bana ‘Kızımızın yanına gidemedim, ulaşamadım çünkü her taraf mahşer alanı gibiydi’ dedi. Meğer Rönesans’ın çöktüğünü görmüş ama bana söyleyememiş.”
İLGİLİ HABER:
YAYIN İLKELERİ
———————-
YURTSEVERLİK.COM sitesi Türkiye’nin birlik ve beraberliğinden, hiçbir ayrım gözetmeksizin toplumsal barışın korunmasından, insanın en yüce varlık ve emeğin en yüce değer olduğu savından, demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden, sosyal adaletin hakim kılınması düşüncesinden hareketle yayıncılık yapar. Sınırları bu noktalardan geçen ilkeler çerçevesinde sitede yazılarına yer verilen herkesten aynı sorumluluğu eksiksiz göstermelerini bekler. Dolayısıyla YAYIMLANAN YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU TAMAMEN YAZARLARINA AİTTİR.
İLETİŞİM
———————-
f.sayliman@gmail.com