20 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

DR. AKİF AKALIN YAZDI- CHE GUEVARA’YLA KÜBALI SAĞLIK EMEKÇİLERİNİ KAHRAMANMARAŞ’TA BULUŞTURAN GERÇEK: DAYANIŞMA

Ana Sayfa » DÜNYA » DR. AKİF AKALIN YAZDI- CHE GUEVARA’YLA KÜBALI SAĞLIK EMEKÇİLERİNİ KAHRAMANMARAŞ’TA BULUŞTURAN GERÇEK: DAYANIŞMA

Eklenme : 26.02.2023 - 9:10

DR. AKİF AKALIN YAZDI- CHE GUEVARA’YLA KÜBALI SAĞLIK EMEKÇİLERİNİ KAHRAMANMARAŞ’TA BULUŞTURAN GERÇEK: DAYANIŞMA

 

Çok bilinen bir öyküdür. Fidel Castro ve arkadaşları Küba’da iktidarı alır almaz, yoksul köylülere sağlık hizmeti götürmek için harekete geçerler ve ülkenin tek tıp fakültesi olan Havana Tıp Fakültesi’nin 1960 yılı mezunlarını ülkenin kırsal kesimlerinde görevlendirmek isterler.

Bu durum yeni mezun hekimler arasında hoşnutsuzluk yaratır. Hekimler kırsal kesimde görev almak için hükümetten daha fazla ücret talep ederler. Çiçeği burnunda sosyalist hükümetin hekimlerin talebini karşılayabilmesi mümkün değildir ve planlar yarım kalır.

 

YOKSUL KÖYLÜ ÇOCUKLARI ÜNİVERSİTEYE GİREBİLSEYDİ

Duruma çok üzülen Che Guevara 1960 yaz sonunda yaptığı bir konuşmasında yeni mezun hekimlerin kırsal bölgelere gitmek için para istemelerinden yakınır ve sorar:

“Peki, aileleri genellikle eğitim masraflarını karşılayabilen bu gençlerin yerine daha talihsiz koşullara sahip olan yeni mezun gençler mesleğe atılıyor olsaydı ne olurdu? Diyelim ki onlar yerine iki yüz üç yüz kadar köylü genç şans eseri üniversite koridorlarında belirseydi ne olurdu?”

Ve ardından şöyle yanıtlar:

“Bu köylü gençler, kendi kardeşlerine yardım etmek için samimi bir heyecanla basitçe hemen yola koyulurdu. Aldıkları eğitimin boşa gitmediğini kanıtlamak için en güç ve en fazla sorumluluk isteyen görevleri talep ederlerdi. İşte bunlar, bundan altı ya da yedi yıl sonra köylü ve işçi çocukları mesleki diplomalarını aldığında gerçek olacaktır.”

Bugün depremzedelere yardım için hiçbir şey talep etmeden ülkemize koşan yirmisi hekim, 32 kahraman Kübalı sağlık emekçisi, Che’nin düşüncelerinde ne kadar haklı olduğunu kanıtlıyor. Devrimle birlikte tıp fakültesine girebilme olanağı bulan Kübalı yoksul işçi ve köylülerin çocukları Che’yi yanıltmadılar.

Onlardan biri, Kahramanmaraş’a depremzedelere yardıma koşan Henry Reeve Uluslararası Tıp Tugayı’nın pediatri uzmanı Ciego de Ávilalı Dr. Alemy Paret Rodríguez bir röportajında şu cümleleri kuruyordu:

“Genelde biz hekimler zorluklardan kaçınmayız ve korkmayız. Çalışacağımız yerde karşımıza çıkacak zorluklar, sıkıntılardan korkmayız, çekinmeyiz. Çünkü sağlık götürme ilkesi ile hareket ederiz; ülke fark etmeksizin gidebildiğimiz en ücra köşeye kadar… Bence Che’nin hayatında kabul ettiği ana fikir buydu, nerede olduğu fark etmeksizin her şeyden önce hekimdi.”

 

DOĞA FELAKETİ SOSYAL FELAKETE EVRİLDİ

Türkiye 6 Şubat sabahında tarihinin en büyük “doğa” felaketlerinden birine uyandı. Ancak deprem felaketi çok kısa süre içinde tam bir “sosyal” felakete dönüştü ve insanlar günlerce enkaz altında kalan yakınlarının ölümünü izlemek zorunda kaldılar.

Bu yazı kaleme alındığında deprem üzerinden 20 gün geçmiş olmasına rağmen deprem bölgesinden çığlıklar gelmeye devam ediyor. Yetkililerin kimseyi aç ve açıkta bırakmadıkları iddialarına karşı, her gün ekranlarda belediye başkanları, kendilerine mikrofon uzatılan yurttaşlar hala çadır gereksinimlerinin karşılanmadığını ifade ediyorlar.

Deprem bölgesinde salgın hastalık endişesi had safhada. Hala tuvalet sorunu çözülebilmiş, insanlara temiz su sağlanabilmiş değil. Diğer yandan bölgede çocukların aşılanıp aşılanmadığını da bilmiyoruz. Bölgede çok sayıda kayıtsız Suriyeli göçmenin varlığı salgın riskini daha da arttırıyor.

Kuşkusuz bu süreçte insanlara umut veren, onların yaşama tutunmasına yardımcı olan güzel gelişmeler de yaşandı. Bunlardan biri Küba’dan Henry Reeve Uluslararası Tıp Tugayı’nın depremzedelere yardımcı olmak için ülkemize gelmesiydi.

 

YARDIM TEKLİFİ

Depremin ilk saatlerinde Küba Ulusal Meclis Başkanı Juan Esteban Lazo Hernández “Yıkıcı deprem karşısında Türkiye ve Suriye Parlamentoları ve halklarıyla dayanışma içinde olduğumuzu ifade ediyoruz. Kurbanların aile ve arkadaşlarına başsağlığı diliyoruz” şeklinde açıklama yaptı.

Hemen ardından Küba Devlet Başkanı Miguel Díaz-Canel Bermúdez kurbanların bakımı için işbirliği teklif etti: “Türk halkına ve devletine, şiddetli depremin yol açtığı can kayıpları, yaralanmalar ve maddi hasarlar nedeniyle Küba’nın desteğini ve en içten taziyelerimizi iletiyor, mağdurlara yardım konusunda işbirliği yapmaya hazır olduğumuzu bildiriyoruz.”

Türkiye’nin yardım teklifini kabul etmesi üzerine Henry Reeve Uluslararası Tıp Tugayı hemen harekete geçerek Türkiye ve Suriye’ye yardım için gelecek ekipler oluşturdu. Türkiye’ye 32 ve Suriye’ye 27 kişilik iki ekip 11 Şubat tarihinde hazırlıklarını tamamlayarak Havana’da yapılan bir törenle yola çıktılar.

Henry Reeve Uluslararası Tıp Tugayı 12 Şubat’ta 20 hekim ve 12 hekim dışı sağlık emekçisi olmak üzere 32 kişilik bir ekiple Türkiye’ye geldi ve İstanbul havaalanında Küba’nın Türkiye Büyükelçisi Alejandro F. Díaz Palacios tarafından karşılandı. Tugay aynı gün depremin merkezi konumundaki Kahramanmaraş’a geçerek, Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ne ulaştı.

Ertesi gün ekibin sosyal medyayı en çok kullanan üyesi Kapsamlı Genel Tıp uzmanı Dr. Yordys Lázaro Medero Batista Küba’daki dostlarına twitter mesajında “Türkiye’deyiz!!! Hava soğuk ama karşılama sıcak. Bugün Türk halkının sağlığı için çalışmalarımıza başlıyoruz, uzun günler bizi bekliyor ama durmayacağız çünkü aşkla hayat kurtarmaya çalışıyoruz” diyordu.

 

AMELİYAT DA YAPARIZ, EV ZİYARETİ DE

Sağlık Bakanlığı yetkilileriyle görüşerek depremzedelere nasıl yardımcı olabileceklerini planlayan Tugay 15 Şubat’ta biri hastanede görev alacak ve diğeri kırsal alanda çalışacak iki gruba ayrıldı. Aynı gün kırsal alanda çalışacak 3 Kapsamlı Genel Tıp uzmanı hekim, 3 hemşire, 1 psikolog, 1 epidemiyoloji ve hijyen uzmanı ve 1 tercümandan oluşan 9 kişilik bir ekip Elbistan’ın Büyükyapalak beldesine ulaşarak, Şehit Zeki Bölükbaşı Aile Sağlığı Merkezi’nde göreve başladı.

19 Şubat’ta Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi’nde kalan cerrahi ekibin, 4’ü pediatrik olmak üzere 13 büyük ameliyat gerçekleştirdiği açıklandı. Ekip ortopedik ameliyatlar yanında, safra kesesi veya apandisit gibi ameliyatlar da gerçekleştirdi.

20 Şubat’ta bölgede meydana gelen 6.4 ve 5.8 büyüklüğündeki iki artçı deprem Tugay üyelerinin Küba’daki yakınlarını telaşlandırdı fakat kısa sürede de artçı depremlerde ekip üyelerinin bir zarar görmediği açıklanınca yürekler ferahladı.

21 Şubat’ta Küba Devlet Başkanı Díaz-Canel and ve Küba Sağlık Bakanı Morales Ojeda, Türkiye’de görevli Henry Reeve Uluslararası Tıp Tugayı emekçilerine selam gönderdiler, onlarla gurur duyduklarını ifade ettiler. Küba başbakanı Manuel Marrero Cruz da yaptığı açıklamada, “Sağlık emekçilerimiz kardeş Türkiye’de yorulmadan dayanışma yardımlarını sürdürüyor” dedi.

22 Şubat’ta Küba’nın Türkiye Büyükelçisi Alejandro Díaz Palacios ve Henry Reeve Uluslararası Tıp Tugayı’nın lideri dahiliye uzmanı Dr. Juan Carlos Dupuy Núñez, Sağlık Bakanlığı yetkilileri ile Kahramanmaraş’ta görüşerek bir durum değerlendirmesi yaptılar ve çalışmaların nasıl devam edeceğini görüştüler. Büyükelçi Diaz Palacios aynı gün Büyükyapalak beldesine giderek ekibin sahada görevli üyelerini ziyaret etti.

 

Aynı gün Türkiye’nin Cumhuriyet ve Milliyet gibi büyük gazeteleri Tugay’ın Kahramanmaraş’taki çalışmalarını haberleştirdiler ve en çok sağlık emekçilerinin depremzedelerin evlerine giderek hizmet sunmasını öne çıkarttılar. Özellikle pediatri uzmanı Dr. Alemy Paret Rodríguez’in Kahramanmaraş Necip Fazıl Şehir Hastanesi’ndeki Çocuk polikliniğinde hasta çocukların kendisine gelmesini beklemek yerine sokak sokak dolaşıp yardım edecek çocuk araması büyük ilgi uyandırmış görünüyordu.

Kübalı sağlık emekçileri Elbistan’da depremzedeleri evlerinde ziyaret ederek gönülleri fethetti. Dil engelini aşarak “sevginin dili” ile Elbistanlı yoksul köylülerle iletişim kurmayı başaran ekip üyeleri Büyükyapalak’da yöre halkıyla kalıcı dostluklar kurdular.

 

GEREKTİĞİ SÜRECE BURADA KALACAĞIZ

Kahramanmaraş’ın yoksul köylüleri Tugay’ın hizmetinden çok memnundu fakat aynı zamanda endişeliydiler. Acaba Tugay Kahramanmaraş’ta ne kadar kalacaktı? Ekibin hekim üyelerinden Dr. Yordys Lázaro Medero Batista arkadaşları adına merakları giderdi: “Gerektiği sürece burada kalacağız.”

Necip Fazıl Şehir Hastanesi’nde görevli Kübalı sağlık emekçileri kısa sürede Türkiyeli meslektaşlarıyla kaynaştılar ve ameliyathanede birlikte çalışmaya başladılar: “Türk meslektaşlarımızla harika bir ekip oluşturduk, sahada ve ameliyathanede Kübalı veya yerli yok, hastaya yardım etmek isteyen profesyoneller var ve boş zamanlarımızda arkadaşça paylaşıp gülüyoruz.”

Şimdi bu tabloya bakarak şunu söylemek mümkün: Felaket ne kadar büyük olursa olsun dayanışmayla, paylaşımla, birbirimizin yanında olduğu hissettirerek acıyı azaltmak, dayanılır kılmak mümkün. Ama gördük ki ülkeyi yönetenlerin öfkeli söylemleri, 44 binden fazla canımızı enkaz altında yitirdiğimiz böyle bir süreçte bile geriye çekilmedi. Yine ayrıştırma ve ileriye dönük siyasi hesaplar vardı. Yardım için deprem bölgesine koşan sivil toplum örgütlerine yönelik tavır düşündürücüydü.

Sonuçta Kübalı sağlık emekçilerinin deprem bölgesinde yaptıkları çalışmalar yukarda vurguladığımız gerçeği bir kez daha görünür kıldı: Birbirimizin yanında olduğunu hissettirerek acıları azaltmak mümkün.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları