26 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

DR. AKİF AKALIN YAZDI- İNGİLTERE SEYAHAT KISITLAMALARINDA ”KIRMIZI LİSTEDE” TUTTUĞU TÜRKİYE’YE HANGİ GÖZLE BAKIYOR?

Ana Sayfa » DÜNYA » DR. AKİF AKALIN YAZDI- İNGİLTERE SEYAHAT KISITLAMALARINDA ”KIRMIZI LİSTEDE” TUTTUĞU TÜRKİYE’YE HANGİ GÖZLE BAKIYOR?

Eklenme : 18.08.2021 - 14:35

DR. AKİF AKALIN YAZDI- İNGİLTERE SEYAHAT KISITLAMALARINDA ”KIRMIZI LİSTEDE” TUTTUĞU TÜRKİYE’YE HANGİ GÖZLE BAKIYOR?

 

Tıpta “mitomani” adıyla tanımlanmış bir hastalık vardır. Bu hastalıktan mustarip olanlar sürekli yalan söylerler. Fakat asıl sorun mitomanların çoğu kez kendi yalanlarına kendilerinin de inanmasıdır. Böylece giderek yalan ile gerçek birbirine karışır, neyin yalan neyin doğru olduğu anlaşılamaz hale dönüşür.

Uzun süredir bu hastalığın pençesine düşen Türkiye, artık dünyada ve içeride güvenilirliğini tamamen yitirdi. Son olarak bu hafta İngiltere Ulaştırma Bakanı Grant Shapps’ın Türkiye’nin seyahat kısıtlamalarında “kırmızı listede” kalmasının nedeninin, Türkiye’den verilerle ilgili yapılan açıklamaların “güvenilir olmadığını” söylemesi yüzümüzü kızarttı.

 

MESELENİN SİYASETLE İLGİSİ YOKMUŞ

Olay şöyle gelişiyor: İngiltere 12 Mayıs’ta Türkiye’yi, gelen yolcuların bedelini ceplerinden ödeyerek 10 gün otelde karantinada kalmalarını şart koştuğu ülkelerin yer aldığı “kırmızı listeye” alıyor. Böylece Türkiye’ye seyahat gerçekten çok pahalı bir hale geliyor. Özellikle turizmcilerimiz ve İngiltere’de yaşayan yurttaşlarımız, Türkiye’nin “kırmızı listeden” çıkması konusunda çok duyarlı olduklarından konuyu yakından izliyorlar.

12 Mayıs’tan beri İngiltere seyahat kısıtlamalarını dört kez güncelliyor ve Türkiye’yi bir türlü kırmızı listeden çıkartmıyor. Oysa bu süreçte Türkiye’de COVID 19 vaka ve ölümleri çok büyük ölçüde azalıyor, bütün kısıtlamalar kaldırılıyor ve aşılamada hatırı sayılır bir oran tutturuluyor. Heyhat, İngiltere Nuh diyor, peygamber demiyor.

İngiltere’nin son güncelleştirmede Hindistan’ı bile kırmızı listeden çıkarttığı halde, Türkiye’ye seyahat kısıtlamalarını sürdürmeye devam etmesi artık herkesi çileden çıkartıyor ve bu tutumun tıbbi değil “siyasi” gerekçeleri bulunduğu öne sürülüyor.

Bir yandan İngiltere’de on binlerce yurttaşımız imza kampanyaları ve gösterilerle bu tutumu kınarken, diğer yandan Türkiye’deki turizm şirketleri lobi faaliyetleri yürüterek Türkiye’yi kırmızı listeden çıkartmaya çabalıyorlar.

Sonunda Enfield North Milletvekili Feryal Clark, Ulaştırma Bakanı Grant Shapps’a bir mektup yazarak, Hindistan sarı listeye alınmışken Türkiye’nin neden kırmızı listede tutulduğunu soruyor.

Shapps bu soruya Türkiye için çok “onur kırıcı” bir gerekçeyle yanıt vererek, kırmızı listeyle ilgili kararların siyasi ya da ekonomik olmadığını, tamamen bilimsel verilere dayanarak alındığını söylüyor:

“Ortak Biyogüvenlik Komitesi’nden ülkelerdeki duruma bakmasını istiyoruz. Sadece salgının ne kadar yaygın olduğuna değil, aşı olan kişi sayısı, söz konusu ülkede görülen varyantlar ve GISAID’e (Global Initiative on Sharing Avian Influenza Data – Grip Virüsü Verilerini Küresel Paylaşma Girişimi) yüklenen verilerin uluslararası standartlara uygun bir formatta olup olmadığı gibi bir dizi kritere bakıyorlar. Bir ülke buraya (GISAID) verilerini yüklediğinde sarı listeye geçmesi de kolaylaşıyor. Dolayısıyla tüm bu kriterlerin birleşimi, şu ana kadar Türkiye’nin sarı listeye geçmesini çıkmasını önledi. Umarım bu durum çok uzun sürmez. Ama Ortak Biyogüvenlik Komitesi’nin değerlendirmesini beklememiz gerekiyor.”

 

MEĞER TÜRKİYE DÜNYAYI KANDIRMAYA ÇALIŞIYORMUŞ

Türkiye’nin İngiltere’nin kırmızı listesinde yer almasının tamamen siyasi bir tutum olduğuna inanan İngiltere Türk Seyahat Acenteleri Birliği Başkanı Engin Sertoğlu, Shapps’ın bu açıklaması karşısında şok oluyor ve hemen konuyu araştırmaya başlıyor. Türkiye gerçekten böyle bir şey yapıyor, yani dünyadan veri gizlemeye çalışıyor olabilir mi?

Araştırmaları sonunda Türkiye’nin veri paylaşımında eksiklikleri olduğunu gören Sertoğlu, “bilgisayar başına geçip bakanın söylediklerinin doğruluğunu araştırdım, bulduğum sonuçlar İngiliz bakanı haklı çıkardı” diyor.

Platformdaki veri tablolarının, salgın hastalık uzmanı olmayı gerektirmeyecek kadar açık olduğunu belirten Sertoğlu, 600 bin nüfuslu Lüksemburg’un girdiği Delta varyantı vaka sayısının 780 iken Türkiye’de sadece 724 vaka olmasının da inandırıcı olmadığını söylüyor.  Sertoğlu, Türkiye’nin İngiltere’deki Büyükelçiliği’ne daha önce bu konuda başvurduklarında “gerekenin yapıldığı” yanıtını aldığını belirtiyor.

 

REZALETİN SON PERDESİ

VOA Türkçe konuyla ilgili olarak Türkiye’nin Londra Büyükelçiliği’ni arayarak yorum istiyor. Büyükelçilik yetkilileri, İngiliz makamlarından objektif bir değerlendirme yapmasını beklediklerini ve Türkiye’nin ilk aşamada sarı listeye alınmasını umduklarını söylüyorlar.

İngiltere daha ne kadar “objektif” olabilir?

Büyükelçilik yanıtında şunlar yer alıyor: “İngiltere’nin kriterleri ve yaklaşımı ışığında Sağlık Bakanlığımız ve İngiliz makamları arasında bilgi ve veri değişiminin de gerçekleştirildiği yakın bir diyalog tesis edilmiştir. Bu diyalog çerçevesinde iki tarafın tutumlarını anlama bakımından kayda değer bir ilerleme sağlanmış olup, ülkemizde aşılamanın hızlanması ve vaka sayılarında istikrarlı bir düşüş eğiliminin sağlanmasıyla beraber, İngiliz tarafının geniş bir perspektifle objektif bir değerlendirme yapması ve ülkemizin ilk aşamada sarı listeye alınması beklenmektedir. Ayrıca bu konudaki görüş ve beklentilerimiz her düzeyde ve her fırsatta İngiliz muhataplarımıza aktarılmaktadır.”

İyi de, soru bu değil ki!

Sen ülkende tespit ettiğin vakaları uluslararası standartlara göre kaydedip bildiriyor musun, bildirmiyor musun?

 

SALGININ BAŞINDAN BERİ AYNI SORUN

Anımsanacağı gibi salgın boyunca “bütün aşamalarda” Sağlık Bakanlığı’nın açıkladığı verilere ilişkin kuşkular dile getirildi.

İlk olarak Sağlık Bakanlığı ısrarla Mart ayına kadar Türkiye’de hiç vaka olmadığını, Sağlık Bakanlığı’nın çok başarılı çalışmaları sayesinde virüsün Türkiye’ye girmediğini söylüyordu. Sonunda Beyoğlu’nda tanınmış bir eczacının ve bir yüksek rütbeli generalin COVID 19 nedeniyle yaşamını yitirmesinden sonra durum artık gizlenemez hale gelince vakalar açıklanmaya başlandı.

Daha sonraki süreçlerde bilim insanları ve meslek örgütleri başta olmak üzere birçok kurum ve kuruluş Sağlık Bakanlığı’nın vaka ve ölüm sayılarının gerçeğin çok altında olduğunu iddia ettiler. Sonunda bazı medya organları Bakanlığın açıkladığı rakamları, başına “en az” terimi koyarak yayınlamaya başladılar.

Sağlık Bakanlığı bilimi ve tıbbı hiçe sayarak, “vaka – hasta” ayrımı icat ederek, yine verilerle oynamaya çalıştı. CHP’li belediyelerin mezarlıklardan aldıkları verileri açıklamaya başlamaları üzerine bu uygulamaya da son verildi.

Son olarak İngiltere sayesinde Sağlık Bakanlığı’nın bu kez ülkemizde Delta varyantıyla enfekte olmuş hastaları gizlemeye çalıştığını öğreniyoruz. Dahası bu tutumun pandemiyle sınırlı olmadığını, geçtiğimiz haftalarda yaşanan orman yangınları ve sel baskınlarında da aynen sürdürüldüğünü görüyoruz.

Ne denir bilirsiniz: yalancının mumu yatsıya kadar yanar…

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları