20 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

DR. AKİF AKALIN YAZDI- İŞTE KRİTİK SORU: OMİKRON HIZLA YAYILIRKEN YENİ YILDA BİR KAPANMA OLUR MU?

Ana Sayfa » GÜNCEL » DR. AKİF AKALIN YAZDI- İŞTE KRİTİK SORU: OMİKRON HIZLA YAYILIRKEN YENİ YILDA BİR KAPANMA OLUR MU?

Eklenme : 31.12.2021 - 16:23

DR. AKİF AKALIN YAZDI- İŞTE KRİTİK SORU: OMİKRON HIZLA YAYILIRKEN YENİ YILDA BİR KAPANMA OLUR MU?

Yeni yılda kapanma olur mu?

 

Omikron varyantıyla birlikte vaka sayıları “katlanarak” arttıkça toplum içinde en çok merak edilen soru “yeni yılda bir kapanma gelip gelmeyeceği” oldu.

Geçtiğimiz yıl hiçbir “sosyal” tedbir alınmadan uygulanan kapanmalardan canı yananlar endişe içinde. Geçen yıllarda vaka sayısı, bugünkü vaka sayısından çok daha azken kapanma tedbirleri alınmıştı, acaba şimdi ne olacak?

 

TEK KRİTER YOĞUN BAKIMLARIN TAŞMASI

Salgının başından beri hükumetin “her ne pahasına olursa olsun çarklar dönecek” politikasını büyük bir tutarlılıkla izlediğini biliyoruz.

Aslında bu politika sermayenin talebidir, fakat 2020 yılında uygulanan kısmi veya daha doğru tabirle “yarım yamalak” kapanma süreçlerinde, hiçbir “sosyal” tedbir alınmaması nedeniyle toplumun mağdur olan emekçi (geçimlerini kafa veya kol emeklerini satarak sağlayan) kesimleri de bu talebi paylaştılar.

Kendilerini “emekten yana” tanımlayan siyasi partiler ve sendikalar da, “sosyal” tedbirlerin de eşlik ettiği bir “bilimsel” kapanma talebini örgütlemek yerine, popülizmi tercih edince, kapanma tedbiri, vaka sayılarının azalmasının da etkisiyle gündemden tamamen kalktı.

Şimdi omikron varyantıyla birlikte yeniden masaya gelen kapanma tedbiri konusunda hükümetin tutumunu çok iyi biliyoruz. Onlar için “tek kriter” yoğun bakım yataklarının dolmasıdır.

Yoğun bakım yatakları dolup, yeni hasta kabul edecek yer kalmayınca, ”ilgililer”, “zorunlu olarak”, insanlar sokaklarda ölmeye başlamasınlar diye “kısmi” kapanma tedbirleri alarak yoğun bakım servislerini rahatlatmaya çalışmaktadır.

 

SALGININ GİDİŞATI NASIL?

Salgın yönetiminin esasının uzun zamandır “bilimsel” değil, “siyasi” kaygılar olduğunu biliyoruz. Bu nedenle salgının gidişatını “bilimsel” açıdan analiz edebilmek olanaksızlaştı. Nitekim geçtiğimiz yıl her akşam ekranları süsleyen “Bilim” Kurulu üyelerin ve “medya akademisyenlerinin” uzun zamandır konuş(a)madıklarını görüyorsunuz.

Aynı durumu 20 Aralık sonrası “ekonomi” cephesinde de görmüyor muyuz? Artık kimse “teknik” analiz yapıp, “dolarda destek şurası, direnç burası” d(iy)emiyor. Çünkü hükümet artık ekonomide de, pandemi yönetiminde olduğu gibi “bilimsel” değil, “siyasal” kaygılarla hareket ediyor.

İşte tam da bu nedenle nasıl bugün hiçbir ekonomist 3 Ocak’ta doların ne olacağını “bilimsel” analizlerle kestiremiyorsa, hiçbir halk sağlıkçı da “bilimsel” analizlerle 3 Ocak’ta kapanma tedbirleri alınıp, alınmayacağını kestiremiyor.

İşte tam da bu nedenle nasıl bugün hiçbir ekonomist 20 Aralık gecesi ne olduğunu, 20 Aralık’tan sonra piyasaların nasıl seyrettiğini anlayamıyorsa, hiçbir halk sağlıkçı da Fahrettin Koca’nın açıkladığı rakamlara bakarak salgın iyiye mi, kötüye mi gidiyor anlayamıyor.

 

3 OCAK’TA NE OLACAK?

3 Ocak’ta ne olacak sorusunun tek ve çok basit bir yanıtı var: Fahrettin Koca yoğun bakım yataklarının doluluk oranlarına bakacak, durumu “makama” iletecek ve “makam” ne derse o olacak.

Yeni yıl için böyle karamsar bir yazının hoş olmadığının farkındayım, kusura bakmayın.

Her şeye rağmen iyi seneler diliyorum.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları