26 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

DR. AKİF AKALIN YAZDI- SALGININ YALNIZCA AŞI İLE YENİLEBİLECEĞİ ALGISI BÜYÜK BİR YALANDIR

Ana Sayfa » GÜNCEL » DR. AKİF AKALIN YAZDI- SALGININ YALNIZCA AŞI İLE YENİLEBİLECEĞİ ALGISI BÜYÜK BİR YALANDIR

Eklenme : 20.01.2021 - 12:01

DR. AKİF AKALIN YAZDI- SALGININ YALNIZCA AŞI İLE YENİLEBİLECEĞİ ALGISI BÜYÜK BİR YALANDIR

 

Pandemi süreci gelişmiş kapitalist ülkelerin aydınları için sözcüğün tam anlamıyla “ezber-bozucu” bir işlev gördü.

İster düzen taraftarı, ister muhalif olsun, hiçbir “batılı” aydın gelişmiş kapitalist ülkelerin pandemi karşısında bu kadar çaresiz kalabileceğini öngörmüyordu.

Metropol aydınlarını en çok şaşırtan da, hiçbir ileri kapitalist ülkenin baş edemediği salgının, Çin, Yeni Zelanda, Güney Kore, Tayvan, Vietnam ve Küba gibi ülkelerde çoktan kontrol altına alınmış olmasıydı.

Yılbaşı gecesi bütün “batı” başkentlerinin meydanlarında in – cin top oynarken, salgına beşiklik eden Wuhan’ın Times Meydanı’nda kutlamaların sabaha kadar sürmesi metropol aydınlarını çileden çıkarttı.

 

MASKE – MESAFE – TEMİZLİK FORMÜLÜNÜN İFLASI

Bugün metropol ülkelerde yöneticilerin halkın sağlığı ile nasıl kumar oynadıkları çok net bir biçimde görülebiliyor. Bu ülkelerde pandemi mücadelesi, sermayenin talepleri doğrultusunda (her ne pahasına olursa olsun çarklar dönecek!) yürütüldü.

Tıp biliminin binlerce yıllık bilgi birikimi hiçe sayılarak, üretimin durmasına neden olabilecek karantina tedbirleri yerine, “maske – mesafe – temizlik” formülü uydurularak virüsün zaman içinde bulaşabilme ve hastalandırma / öldürme yeteneğinin kaybolması beklendi. Ne yazık ki metropol ülkelerin hükumetlerinin oynadığı bu kumarın bedelini oralarda yaşayan halklar canlarıyla ödedi.

Boris Johnson Temmuz ayında salgının yılbaşına kadar biteceğine söz vermişti. Fakat yılbaşını sermayenin talepleri doğrultusunda karantina tedbirleri almayan İngiltere evinde geçirirken, daha DSÖ pandemi ilan etmeden testlere başlayan, filyasyon ve sürveyans çalışmalarını iyi örgütleyen ve karantina tedbirlerini başarıyla uygulayan ülkeler, aşılar ruhsat bile almadan “normal” yaşamlarına döndüler.

 

SALGININ AŞI İLE YENİLEBİLECEĞİ ALGISI

Bugün de metropollerde yöneticiler halklarını sorunun “aşı” ile çözüleceğine ikna etmeye çalışıyorlar.

Fakat metropol aydınları bu kez daha temkinli. İngiltere’den Profesör David Salisbury, aşının da tek başına kısa sürede salgını yok edemeyeceğini söylüyor. Sermayenin “her ne pahasına olursa olsun çarklar dönecek” şeklindeki tutumu devam ederse aşıdan da beklenen fayda sağlanamayacak.

Aşının etkili olabilmesi ve salgına son verilebilmesi için aşı ile birlikte test yapılmaya, filyasyon ve sürveyans çalışmalarını sürdürmeye ve karantina tedbirleri uygulanmaya devam edilmeli. Aşı ancak bu koşullarda etkili olabilir.

Bugün dünyada pandeminin aşı ile yenileceği algısı yaratılıyor.

İnsanlar aşılandıklarında hemen normal yaşamlarına dönebileceklerini sanıyorlar.

Şimdiden yaz tatili için “erken rezervasyon” yaptıranlar var. Herkes yaz aylarına girilirken pandeminin geride kalacağına inandırılıyor. Halbuki karantina tedbirleri uygulanmadığı takdirde, önümüzdeki yıl aşıya rağmen 2020’den çok daha ağır geçebilir.

 

AŞI NASIL FAYDA SAĞLAYABİLİR?

Aşının pandemi mücadelesine katkıda bulunabilmesi için sizin birey olarak aşılanmanız yetmez. Bir toplumda aşı, ancak toplumun yüzde 70’i aşılandığında beklenen yararı sağlayabilir. Virüsün toplum içinde yayılması, ancak toplumun yüzde 70’i bağışıklandığında durdurulabilir.

Dahası bugün aşılama da yine “sermayenin” talepleri doğrultusunda yürütülüyor. Sermaye hızla bütün toplumun aşılanmasının maliyetine katlanmak istemediğinden, yine bildik “risk grupları” yaklaşımı benimseniyor. Sağlık çalışanları, 65 yaş üzeri, kronik hastalar gibi Covid 19’un en çok yoğun bakıma muhtaç bıraktığı ve öldürdüğü kesimlerin aşılanması bu politikanın ürünüdür.

Risk grubunda yer alanların öncelikle aşılanması elbette hastalığın en şiddetli etkilerinin azalmasını, hastanelerin rahatlamasını sağlayacak, fakat salgını asla sona erdirmeyecek. Salgın sermaye için “kabul edilebilir” bir düzeyde devam edecek. Virüs karantina tedbirleri alınmadıkça sağlıklı gençler arasında dolaşmaya ve fırsat buldukça toplumun diğer kesimlerine sıçramaya devam edecek.

 

O HALDE NE YAPMALI?

ABD’den Profesör Peter Hotez (Baylor Tıp Fakültesi) ilk aşıların, “aşılananları” hastalanmaktan koruyabileceğini, fakat virüsün aşılananlara bulaşmasını ve onlardan başkalarına geçmesini önleyemeyeceğini belirtiyor. Yani aşının test, fiylasyon ve sürveyans çalışmaları ile karantina tedbirlerinin “alternatifi” olmadığını söylüyor.

Kanada’dan Profesör Tim Sly (Ryerson Halk Sağlığı Okulu) aşının elbette önemli olduğunu fakat salgın bitirilmek isteniyorsa, taksi şoföründen hemşiresine kadar kamusal görev yürüten herkesin “haftada bir” test edilmesi ve testi pozitif çıkanların devlet tarafından finanse edilerek karantinaya alınması gerektiğini söylüyor.

Tim Sly’ın önerisinin hiç de ütopik olmadığı Çin, Güney Kore ve Slovakya gibi örneklerle kanıtlandı. İstenirse hem kitlesel test yapmak, hem de testi pozitif çıkanları kamusal finansmanla karantinaya almak mümkün. Karşılığı da salgının kontrol altına alınması ve herkesin normal gündelik yaşamına dönmesi…

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları