Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu, Türkiye ile ABD arasında kurulan “Stratejik Mekanizma” kapsamında ABD’li mevkidaşı Antony Blinken’la görüşmek üzere ABD’yi ziyaret ediyor. İki bakanın bugün Washington’da görüşmesi bekleniyor. Görüşmede Türkiye’nin ABD’den yeni F-16 istemiyle İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya üyeliği başvuruları ele alınacak. Ziyaret, ABD Başkanı Joe Biden’ın Yunanistan Başbakanı Kiriyakos Miçotakis’le Beyaz Saray’daki görüşmesinin hemen ardından gerçekleşiyor.
Cumhuriyet’ten Hüseyin Hayatsever’in haberine göre emekli büyükelçi Loğoğlu, Biden-Miçotakis görüşmesindeki “sıcaklığın” şaşırtıcı olmadığını vurgulayarak “Biden’ın geçmişini de dikkate alırsak sempatisini, ilgisini hep Yunan tarafına gösteriyor, Ege’de, Kıbrıs’ta Yunanistan tezlerine sahip çıkmıştı. Bu tutumunu sürdürüyor. Ukrayna krizi koşullarında Yunanistan’a ilgilerini daha fazla gösteriyorlar, çünkü ABD Rusya’ya karşı kullanmak üzere Yunanistan’a ciddi bir yığınak yaptı” dedi.
‘ÇARPICI SONUÇ ZOR’
Çavuşoğlu’nun ziyaretinden çarpıcı bir sonuç çıkmasının olası görünmediğini dile getiren Loğoğlu, “Muhtemelen F-16 odaklı olacak. İhtiyaçlar doğrultusunda bu alımın bir mantığı olabilir; fakat F-35 yerine F-16 almak, yenisi yerine eski model araba almaya benziyor. Yunanistan’ın F-35’lere talip olduğu ortamda F-16’ya razı olmak Türkiye açısından parlak bir durum değil. Ziyaretten çarpıcı bir sonuç çıkması zor, ama mutlaka olumlu bir şey çıkmasını bekleyen iktidar, sonuç ne olursa olsun, yapıcı bir ziyaret olarak değerlendirecek ve kamuoyuna bu şekilde yansıtmaya çalışacaktır” diye konuştu. Loğoğlu, Türkiye’ye F-16 satışı konusunda ABD Kongresi’nin kritik rol oynayacağına dikkat çekerek “Yönetim onay verebilir, fakat Kongre’nin de itiraz etmemesi gerekiyor. Kongrenin Ermeni meselesi, Türk-Yunan ilişkilerinde, Ege meselesindeki tutumu bilinirken bu satışa sahip çıkması zor görünüyor” dedi.
‘İÇERİYE MESAJ’
Loğoğlu, İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusunun da ilişkilerde yeni bir gündem maddesinin olacağını belirterek “Türkiye’nin bu ülkelerin NATO üyeliklerine karşı çıkmak için gerekçeleri haklı olabilir. Bununla birlikte bu gerekçeler yanlış yerde yanlış zamanlamayla gündeme getirildi” dedi. İki ülkenin üyeliğine karşı itirazın, diplomatik yolla değil de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarıyla duyurulmasının, dıştan çok iç politikaya yönelik olduğuna dikkat çeken Loğoğlu, “NATO’yu poker masasına benzetirsek bu açıklamalar poker masasında konken oynar gibi kozlarını açmaya benziyor. İç politikada ‘NATO’ya da meydan okuyoruz’ gibi bir söylem tutturulmaya çalışılacaktır. Fakat kamuoyu önünde yapılan çıkışlar Türkiye’ye zarar veriyor” diye konuştu.
