19 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

ENİS TÜTÜNCÜ YAZDI- ATATÜRK VE CUMHURİYETİN KURULUŞ FELSEFESİ – 1

Ana Sayfa » Köşe Yazarları » ENİS TÜTÜNCÜ YAZDI- ATATÜRK VE CUMHURİYETİN KURULUŞ FELSEFESİ – 1

Eklenme : 14.08.2018 - 12:16

ENİS TÜTÜNCÜ YAZDI- ATATÜRK VE CUMHURİYETİN KURULUŞ FELSEFESİ – 1

 

Zor günlerden geçiyoruz.

 

24 Haziran’dan sonra ortaya çıkan tablo ürkütücü. Siyasi gelişmeler açısından ülkenin ”tek adam” rejimine mahkum olması, Meclis’in etkisizleştirilmesi demokrasinin rafa kaldırıldığının en temel göstergeleri. Diğer yandan ekonomideki dalgalanma anlaşılır boyutların çok ötesine geçti.Esasen Türkiye ekonomisinin üretim gücünü tahrip eden AKP damgalı yanlış ekonomik politikalarının yarattığı yıkımlaraltında, ABD başkanı Trump’ın bencil ve kompleksli siyasi ve ekonomik  ayak oyunlarınca tetiklenendolardaki artışlarönlenemez boyutlarda. Piyasalarda her şey alt üst olmuş durumda.

 

Öte yandan CHP’nin 24 Haziran seçimlerinde kitleleri umutsuzluğa yönelten başarısızlığı ve hemen ardından patlayan kurultay tartışmaları böylesine karanlık bir dönemde, ülkesini seven, Cumhuriyet’in değerlerine gönülden bağlı milyonları derinden etkiliyor.

 

Peki çözüm ne?

 

İşte uzun yıllar CHP saflarında siyaset yapmış bir isim olan Enis Tütüncü, tam da böylesi karanlık bir dönemde kitlelere ışık olabilecek 6 yazı dizisinden oluşması planlanan bir çalışmayı kaleme aldı.

 

Yurtseverlik.com, Cumhuriyet’in Kuruluş Felsefesi üzerine hazırlanan bu yazı dizisinin ilk bölümünü yayınlıyor.

 

Şimdi söz sırası Enis Tütüncü’de:

 

1.Atatürk’ün Cumhuriyetçilik, Demokrasi ve Eşitlik ve Özgürlük İle İlgili Kimi Görüşleri

 

Atatürk’ün, Cumhuriyet Devrimine ve Kuruluş Felsefesine ışık tutan  kimi görüşlerinin, genç kuşaklara yeterince aktarılamadığını görmekte ve bunun üzüntüsünü gerçek yurtseverler olarak, sanıyorum ki, hep birlikte yaşamaktayız.

 

Söz konusu eksikliğin giderilmesi için, hepimize önemli sorumlulukların  düştüğüne inanmaktayım. Bu bağlamda şahsen ben, üzerime düşeni, karınca kararınca, yapma kararlılığındayım. Bu amaçla şimdilik, Cumhuriyetin Kuruluş Felsefesinin alt yapısını oluşturan Atatürk’ün kimi söylemlerini, “Altı Ok İlkeleri” üzerine kurguladığım bir araştırma dizisi şeklinde, Türkiye’nin gündemine yeniden taşımayı yararlı görmekteyim. Her bir bölümün başlangıcında, bana ait çok kısa bir yorum dışında, metin tamamiyle Atatürk’ün orijinal düşünce ve söylemelerinden oluşmaktadır.

 

Ne yapalım ki, umutsuz insan yaşayamıyor. Benim umudum ise, 20’nci yüzyılın biricik dahisi, Atatürk’ün düşüncelerine Milletçe yeniden sahip çıkılmasında yatmaktadır.

 

Atatürk’e göre gerçek demokrasi, er ya da geç, Cumhuriyet’in bağrından doğacak ve Cumhuriyet’in çocuğu gibi yetişip gelişecektir.

 

Bu bağlamda Cumhuriyetçilik ilkesi; demokrasinin, eşitliğin ve özgürlüğün, kesinlikle tarihsel ön koşulu ve ana kaynağı konumundadır.

 

Cumhuriyeti’in bağrından doğan demokrasi, özgürlük ve eşitlik, bir bütün olarak Türkiye’de mutlaka bir yaşam biçimini olacaktır.

 

Atatürk;Cumhuriyetçilik, Demokrasi, Eşitlik Ve Özgürlük ÜzerineŞunları Söylemiş:

1.1. Kadın meselesinde cesaretli olalım. Kuruntuyu bırakalım… Açılsınlar, onların beyinlerini ciddi ilimler ve fenler ile süsleyelim… Namusu; bilimsel ve sağlıklı biçimde açıklayalım… Şeref ve haysiyet sahibi olmalarına birinci derecede önem verelim. (Karlsbad, 6 Temmuz 1918)

 

1.2. Fakat esas itibariyle incelenirse, bizim görüşlerimiz kuvvetin, kudretin, egemenliğin, yönetimin doğrudan doğruya halka verilmesidir; halkın elinde bulundurulmasıdır. Yine şüphe yok ki bu, dünyanın en kuvvetli bir esası, bir ilkesidir. (14 Ağustos 1920).

 

1.3.Efendiler! Biz bu hakkımızı korumak, bağımsızlığımızı güvencede bulundurabilmek için bütün sosyal topluluğumuzca, bütün milletimizce bizi yok etmek isteyen emperyalizme karşı ve bizi yutmak isteyen kapitalizme karşı milletçe mücadeleyi uygun gören bir sistemi takip eden insanlarız. (TBMM, 1 Aralık 1921)

 

1.4. Tam eşitlik. Erkeklerin hakları ne ise onlarınki de (kadınların) aynı. Hürriyetlerini hakkı ile kazandılar. Milletin yarısının sosyal hayata yabancı, uzak kalması uygun bulunamaz. (Ankara, 3 Aralık 1921, Gaulis Berthe)

 

1.5.Bizim hükümetimiz bir halk hükümetidir. Tam bir danışma hükümetidir. Yeni Türkiye devletinde saltanat millettedir. (19 Ocak 1923).

 

1.6. Yeni Türkiye’nin Milli Eğitim Programında kadın ile erkeğin aynı derecede eğitim görmesi kararlaştırılmıştır. (Bursa, 23 Ocak 1923, Vakit)

 

1.7. Bir gün gelecek ki, bütün Türk kadınları, yalnız çocuklarını büyütmek ve eğitmek konusundaki görevlerine uymak şartıyla, erkeklerle tam eşitlik içerisinde yaşayacaklardır. (Ankara, Şubat 1923 – İkdam, 6 Mart 1923)

 

1.8.Benim için dünyada en büyük makam ve ödül, milletin bir ferdi olarak yaşamaktır. (Mersin, 17 Mart 1923)

 

1.9. Bundan dolayı kadınlarımız, hatta erkeklerden daha çok aydın, daha çok ilim ve kültür sahibi, daha çok bilgili olmak zorundadırlar. (Konya, 21Mart 1923 – Yeni Gün)

 

1.10.Türkiye’de şimdiki durumda olduğu kadar, ileride, daha çok demokratik bir Cumhuriyet oluşacak ve bu Cumhuriyet, hiç bir şekilde Batı cumhuriyetleri esaslarından farklı olmayacaktır. (Ankara, 22 Eylül 1923)

 

1.11.Cumhuriyet, yalnız adı bile kişi hürriyetini aşılayan sihirli bir aşıdır. Görülecektir ki, Cumhuriyet imkanları olan her memleket, hürriyet davasında er geç başarılı olacaktır. (Ankara, Egeli, Münir Hayri)

 

1.12.Gerçek demokrasi ile bu memleketin kurtarılabileceği inancında samimi olduğuma inanmanız ve bana güvenmeniz gerekir. (22 Şubat 1924).

 

1.13.Türk milletini demokrasiden başka bir şekilde yönetme imkanı yoktur. (Bursa, 11 Eylül 1924)

 

1.14.Politika dünyasında, birçok oyunlar görülür. Fakat kutsal bir ülkünün belirtisi olan Cumhuriyet yönetimine, çağdaş harekete karşı cahillik ve taassup ve her çeşit düşmanlık ayağa kalktığı zaman, özellikle ilerici ve Cumhuriyetçi olanların yeri, gerçek ilerici ve Cumhuriyetçi olanların yanıdır; yoksa gericilerin ümit ve faaliyet kaynağı olan saf değil… (Ankara, 20 Ekim 1927)

 

1.15. Bugün içimizde bulunan Hıristiyan, Musevi vatandaşlar, kaderlerini ve talihlerini Türk milliyetine vicdani istekleriyle bağladıktan sonra kendilerine yan gözle, yabancı gözüyle bakılmak, medeni Türk milletinin asil ahlakından beklenebilir mi? (Ankara, 1929  – Afet İnan)

 

1.16.Bundan dolayı, demokrasi ilkesinin en çağdaş ve mantıklı uygulamasını sağlayan hükümet şekli, Cumhuriyettir. (Ankara, 1929 – Afet İnan)

 

1.17. Bizim düşüncemizde çiftçi, çoban, amele, tüccar, sanatkar, asker, doktor, kısacası her hangi bir sosyal kurumda çalışan bir vatandaşın hak, menfaat ve hürriyeti eşittir”. (Ankara, 1929 – Afet İnan)

 

1.18.Çağdaş demokraside, kişisel hürriyetler, özel bir değer ve önem kazanmışlardır; artık, kişisel hürriyetlere devletin ve hiçbir kimsenin müdahalesi söz konusu değildir… Söz konusu olan hürriyet, sosyal ve medeni insan hürriyetidir. (Ankara, 1929 – Afet İnan)

 

1.19.Benim amacım Türkiye’de, yeni Türkiye Cumhuriyeti’nde millet egemenliğini kuvvetlendirmek ve ebedileştirmektir. (Ankara, 25 Eylül 1930)

 

1.20.Türk milleti tabiatı gereği demokrattır… Türk milletinin esas hamuru demokrasidir. (Ankara, 11 Kasım 1930)

 

1.21.Yolunda çalıştığımız büyük ülküyü, halkın kalbinde bir fikir halinden, bir duygu haline getirmelisiniz. Demokrasinin ne olduğunu halka anlatmak özellikle sizin görevinizdir. (18 Aralık 1930).

 

1.22.Fikir bir kere faaliyete başladı mı, her şey yavaş-yavaş düzene girer ve düzelir. Fikrin serbest hareketi ise ancak kişinin düşündüğünü serbest olarak söylemek, yazmak ve verdiği karara göre her türlü teşebbüse girebilmek serbestliğine sahip olmakla mümkündür. (Kılıç Ali:Atatürk’ünHususiyetleri)

 

1.23.Bundan dolayı, demokrasi ilkesinin en çağdaş ve mantıklı uygulamasını sağlayan hükümet şekli, Cumhuriyettir… Çağdaş bir Cumhuriyet kurmak demek, milletin insanca yaşamasını bilmesi, insanca yaşamanın neye bağlı olduğunu öğrenmesi demektir“. (Muhit Mecmuası: Haziran 1931)

 

1.24.Türk milletinin karakterinde hürriyet vardır, demokrasi vardır, eşitlik vardır. (Gökçen Sabiha)

 

1.25.Biz Türkler ruhen demokrat doğmuş bir milletiz. (Karal Enver Ziya)

 

1.26.Biz Cumhuriyeti kurduk, O on yaşını doldururken, demokrasinin bütün gereklerini sırası geldikçe uygulamaya koymalıdır. (Ankara: 4 Haziran 1933)

 

1.27.Kısacası, çocuklarımızı artık, düşüncelerini, hiç çekinmeden açıkça ifade etmeye, içten inandıklarını savunmaya, buna karşılıkta başkalarının samimi düşüncelerine, saygı beslemeye, alıştırmalıyız. Aynı zamanda onların temiz yüreklerinde yurt, ulus, aile ve yurttaş sevgisiyle beraber doğruya, iyiye ve güzel şeylere karşı sevgi ve ilgi uyandırmaya çalışılmalıdır”. (Ankara, Soyak Hasan Rıza)

 

1.28. Bu karar, Türk kadınına sosyal ve siyasal hayatta bütün milletlerin üstünde yer vermiştir. Çarşaf içinde, peçe altında ve kafes arkasındaki Türk kadınını artık Tarihlerde aramak gerekecektir. Türk kadını evdeki medeni yerini yetkiyle almış, iş hayatının her alanında başarılar göstermiştir. Siyasi hayatta belediye seçimlerinde tecrübesini yapan Türk kadını, bu defa da milletvekili seçme ve seçilme suretiyle haklarının en büyüğünü elde etmiş bulunuyor. Medeni memleketlerin birçoğunda, kadından esirgenen bu hak, bugün Türk kadınının elindedir ve onu yetkinlik ve liyakatle kullanacaktır”. (Ankara, 5 Aralık 1934 – Eldeniz Perihan Naci)

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları