27 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

ENİS TÜTÜNCÜ YAZDI- TAM DEMOKRATİK CUMHURİYET İLKELERİ – 3- YENİDEN HALKÇILIK

Ana Sayfa » GÜNCEL » ENİS TÜTÜNCÜ YAZDI- TAM DEMOKRATİK CUMHURİYET İLKELERİ – 3- YENİDEN HALKÇILIK

Eklenme : 10.08.2019 - 18:45

ENİS TÜTÜNCÜ YAZDI- TAM DEMOKRATİK CUMHURİYET İLKELERİ – 3- YENİDEN HALKÇILIK

 

 

Açıklama:

 

Bu yazı dizisinin amacı, CHP’nin Program çalışmalarına katkı yapmanın çok ötesine geçmiştir. Çünkü Türkiye’nin beka sorunu hızla ağırlaşmaktadır.Bu sorunu aşma yolunun, özellikle gençlerimizin Atatürk ile kucaklaştırılmasından geçtiğine inanmaktayız. Bu nedenle, zamanın değişim sürecinde Altı Ok’un, özünden koparılmaksızın güncellenmesi ve genç kuşaklara yeniden anlatılması, temel bir yöntem olarak ortaya çıkmıştır.

 

CHP Programında Halkçılık İlkesi Şöyle Yer Almıştır:

CHP Halkçıdır: CHP’nin halkçılık anlayışı; siyasal meşruiyetin temelinin halkın iradesi olduğunu kabul etmektir. Bazı sınıf ve zümrelerin ekonomik ve siyasal imtiyazlarının kaldırılmasıdır, sahipsizlerin sahibi olmaktır, çözümleri halk için, halkla beraber bulmaktır.

 

  1. YENİDEN HALKÇILIK: Emeğin Önceliği ve Katılımcılık Çoğulculuk Temelinde Sosyal Adaletçilik

Yeniden Halkçılık, Atatürk’ün aşağıdaki sözlerinde can bulur:

– O halde ifade ediniz efendiler! Halkçılık, sosyal düzenini çalışmasına, haklarına dayandırmak isteyen bir sosyal sistemdir. (Ankara, 1Aralık 1921, TBMM)

– Demokrasi ilkesi “Halkçılık”. Bu ilkeye göre, irade ve egemenlik milletin tümüne aittir ve ait olmalıdır. Demokrasi ilkesi, milli egemenlik ilkesi şekline dönüşmüştür. (Ankara,1929)

Bu bağlamda Yeniden Halkçılık, “insanın en yüce varlık, emeğin en yüce değer ve demokrasinin en güzel yaşam biçimi olduğu” bütünselliğini esas alır. Gerçek parlamenter demokrasi temelinde katılımcılığı, çoğulculuğu, hukukun üstünlüğünü ve sosyal adaleti savunur. Her türlü imtiyazın kaldırılmasını, özgürlüğün ve yurttaş eşitliğinin her alanda egemen kılınmasını ve her türlü sömürüye son verilmesini öngörür.

Emeğin önceliği, üretici toplum emekçilerini oluşturan çiftçi, işçi, memur ve bağımsız çalışanlarla, küçük esnaf sanatkâr ve KOBİ girişimcilerinin, tümüne sahip çıkılmasını gerektirir. Üretici toplum emekçileri, Türkiye’nin omurgasıdır.

Sosyal adaletçiliğin önkoşulu; üretici toplum emekçilerini, verimliliği ve geliri daha yüksek olan üretim süreçlerine taşımak, emeklerinin karşılığını almalarını sağlamak  ve işsiz kalmalarını önlemektir.

En yüce değer olarak emek, el veya düşünsel emek ayırımı yapılmaksızın, bir bütündür.

Türkiye’nin iş ve çalışma yaşamındaki standartlar, Uluslararası Çalışma Teşkilatı’nın (ILO) asgari normları düzeyinde olmalıdır. Bu çerçevede, işçi ve memurlar grevli, toplu sözleşmeli sendikalaşma haklarından en geniş ölçüde yararlandırılmalıdır.

Eşit veya eşdeğer işe eşit ücret ilkesi, eksiksiz biçimde yaşama geçirilmelidir. İşçilerin kıdem tazminatındaki kazanılmış hakları her koşulda korunmalıdır. Taşeronlaşmaya son verilmelidir.

Öte yandan Yeniden Halkçılık, üretici toplum emekçileri ile birlikte,”beşikten mezara” tüm tüm yurttaşların sağlık, esenlik ve mutluluğuna sahip çıkar. Bu çerçevede:

-Türkiye’de sosyal adaletin gerçekleştirilmesini amaçlar. Gelir dağılımındaki adaletsizliklerin düzeltilmesini, eğitimde fırsat eşitliğini, çalışma yaşamında yarışma özgürlüğünü, herkese sağlık ve sosyal güvenliği, temel insan hakları olarak kabul eder. Eğitim ve sağlık hizmetlerinin, son tahlilde, parasız hale getirilmesini öngörür.

-Bakıma ve korunmaya muhtaç her yaştan kimsesiz ve yoksul yurttaşlara sağlanan ve esasen halkın vergileriyle finanse edilen her türlü sosyal yardımı, siyasi lütuf anlayışıyla değil, devletin anayasal bir görevi olarak kabul eder ve daha etkin şekilde sağlar.

-Emekli, dul ve yetimlerin sıkıntıya düşmelerine engel olur, şehit ve gazi ailelerine pozitif ayrımcılıkla sahip çıkar.

-Kadın erkek eşitliğinin, gerek sosyal gerekse ekonomik yaşamda, aksayan yönlerini kesinlikle ortadan kaldırır.

-Topraksız ya da yeterli toprağa sahip olmayan tarım çalışanlarına, demokratik toprak reformu ve gönüllü demokratik kooperatifçilik uygulamalarıyla destek olur.

Yeniden Halkçılığın katılımcılık ve çoğulculuk anlayışı, gerçek parlamenter demokrasi koşullarında“halk için, halkla beraber” anlayışına dayanır. Sorunlarla ilgili kararların oluşturulmasında, kararla ilgisi olan çevrelerin ve yurttaşların görüşleri önemsenir. Yerel yönetimlerde, üniversitelerde ve mümkün olan her ortamda, katılımcılığa ve çoğulculuğa özen gösterilir.Merkezi ve yerel yönetim erkini kullananların halka karşı siyasal sorumluluğu, halk iradesi üstünlüğünün temel koşuludur.

Yeniden Halkçılık, ırk veya etnik köken temelinde siyaset yapılmasını reddeder. İnsanın yüceliği anlayışında, hiç kimsenin ırkı veya etnik kökeni diğerinden üstün olamaz. İnsanın etnik kökeni onun onurudur. Devlet, etnik farklılıklar üzerine kesinlikle politika oluşturamaz; etnik kimliğini ve kültürel değerini korumak ve geliştirmek isteyen tüm yurttaşlarımıza yardımcı olur.

Türk Milleti’nin ortak değerleri ve duyarlılıkları temelinde, hem Anadolu felsefesindeki “Bir Olun, İri Olun, Diri Olun”   vasiyetine, hem de Atatürk’ün “Türkiye Cumhuriyeti Sonsuza Dek Yaşayacaktır” öngörüsüne sahip çıkar.

 

YENİDEN HALKÇILIK İLKESİNİN GEREKÇESİ

 

Türkiye’nin omurgası olan üretici toplum emekçilerine, yani çiftçi, işçi, memur ve bağımsız çalışanlarla, küçük esnaf sanatkâr ve KOBİ girişimcilerine gerekli destek verilememiştir. Türkiye’nin omurgası çatlatılmıştır.

Türkiye’de gelir dağılımı adaletsizlikleri, düzeltilmesi bir yana, daha da büyümüştür. İşsizlik ve yoksulluk hızla artmaktadır, halkımız gırtlağa kadar borç içindedir. Borcu borçla döndürme yolları da tıkanmaktadır. Eğitimde fırsat eşitliği, çalışma yaşamında yarışma özgürlüğü ortadan kaldırılmış, bu konularda kimi tarikat ve cemaatler söz sahibi edilmiştir. Merkezi ve yerel yönetim kurumları istihdamında liyakat ve yetenek yerine, FETÖ’nün “bizden mi anlayışı” el değiştirerek sürdürülmektedir.

Sağlık ve sosyal güvenlik sistemleri tıkanma noktasına gelmiştir.

Bakıma ve korunmaya muhtaç her yaştan kimsesiz ve yoksul yurttaşlara sağlanan her türlü sosyal yardım ve sosyal hizmet uygulamaları sürdürülemez durumdadır.

Esasen halkın vergileriyle finanse edilen ve devletin anayasal bir görevi olarak sağlanan söz konusu yardımlar, AKP’nin siyasi lütuf anlayışına indirgenmiş, halkımızın onuru ve gururu zedelenmiştir.

Öte yandan, Atatürk ve arkadaşlarının, gerçek parlamenter demokrasiyi öngören “Egemenliğin Kayıtsız Şartsız Milletin olduğu” anlayışı rafa kaldırılmıştır.

Türkiye’nin kurtuluş ve kuruluşunun temel dayanağı olan Millet’in egemenlik hakkı, Atatürk’ten dahi esirgenen Meclis’in fesih yetkisiyle birlikte, tek kişinin teslim edilmiştir. Dünya’da örneği olmayan ucube bir başkanlık sistemi ortaya çıkmış, “Halk İçin, Halkla Beraber” ilkesi yok edilmiştir. Türkiye adım adım, tek adam diktatörlüğüne sürüklenmektedir.

Yurttaş ile Meclis arasında, gönül ve hizmet köprüsü oluşturan milletvekilliği, yaşamsal işlevini yitirmiştir. Meclis, simgesel konuma dönüştürülmüştür.

Başbakanlık ve Bakanlar Kurulu kaldırılmıştır. Hangi bakanlıkların kurulacağına ve buralara kimilerin atanacağına tek adam karar vermektedir. Atanan bakanların Meclis’e karşı herhangi bir sorumluluğu bulunmamaktadır. Güvenoyu, gensoru, hesap verme söz konusu değildir.

Anayasa Mahkemesi’nin 15 üyesinden 12’sini doğrudan Cumhurbaşkanı atayabilmektedir. Yargı bağımsızlığı ortadan kaldırılmıştır.

Cumhurbaşkanı, milli güvenlik politikalarını tek başına belirleme ve aynı zamanda OHAL ilan etme yetkisine sahip kılınmıştır.

Toplumsal ve ekonomik yaşamın hemen tüm alanlarında, baskı ve korku egemen kılınmıştır.Yandaş medya gücü ile halkın doğru haber alma hakkı yok edilmiştir.

Milletimizin çimentosunu oluşturan ortak değerlerimizde çözülme belirtileri vardır. Türkiye halkı arasında ayrışmalar, kutuplaşmalar hatta çeşitliırkçı eğilimlergiderek artmaktadır.Bu bağlamda, Cumhuriyet’in ilk döneminde, en yaygın ve en etkin sivil toplum kuruluşu olan Türk Ocaklarının, Atatürk’ün emriyle Halk Evleri’ne dönüştürülmesi kararının bugün de aynen geçerli olduğu görülmektedir.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları