25 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

FERHAN ŞAYLIMAN YAZDI- BİDEN DÜŞÜNÜYOR

Ana Sayfa » GÜNCEL » FERHAN ŞAYLIMAN YAZDI- BİDEN DÜŞÜNÜYOR

Eklenme : 19.03.2021 - 12:52

FERHAN ŞAYLIMAN YAZDI- BİDEN DÜŞÜNÜYOR

 

Dünyamız alışılmışın dışında gelişmelere tanıklık ediyor.

İlk bakışta pandeminin bütün bunları tetikleyen bir neden olarak ortaya çıktığı düşüncesi akla en yakın olasılık gibi görünse de, acaba gerçekten öyle mi?

Kuşkusuz pandemi öncesi dünyaya düzen veren ABD, Rusya ve Çin üçlüsünün, sonrasına ilişki olarak da bu güçlerini, kararlılıklarını birbirlerini dengeleyerek, kollayarak ve açıklarını arayarak sürdüreceklerine ilişkin tez, herkesin üzerinde anlaşabileceği bir durum gibi görünüyor.

Ama işte tam burada ”alışılmışın dışında” dediğimiz o faktörler ”Bu kadar da rahat olmayın, kalıplaşmış yaklaşımlarla dünyayı algılamaktan vazgeçin, bizleri de görün” dercesine ülkeleri adeta uyarıyor. Örneğin ABD’de Trump’ın örgütlediği, yakıp yıkmaya, öldürmeye, eline ne geçerse yok etmeye gönüllü kitlelerin Kongre binasına  düzenledikleri baskın, alışılmış söylemlerle, alışılmış çerçevelere oturtulamayacak kadar tuhaf ve aykırı bir gelişme değil mi?

Kongre baskını diğer olağandışı diğer gelişmelerin arasında unutulup gitse de, biz şimdi buradan devam edelim. Çünkü sonunda ulaşacağımız yer gerçekten ilginç.

Hiçbir devlet işleyişini sekteye uğratacak taşkınlıklara izin vermez. Bunu örgütleyen Trump benzeri, bir tık ötesi demokrasinin rafa kaldırılmasını hedefleyen, diktatörlüğe yatkın bir lider bile olsa, sistem hem onu, hem de yol açtığı tehlikeyi en sert biçimde durdurur. Zaten süreç de öyle işledi. Ama sanılmasın ki bütün bunlar olup biterken Trump’a haddini bildirenlerin tek önceliği demokrasinin olmazsa olmaz kurallarını yaşatmaktı.

Hani çok bildik bir yaklaşımın tekrarı olacak ama ”Arap Baharı”nın ve ”Büyük Ortadoğu Projesi”nin mimarı konumundaki bir ülkenin, kendi topraklarında bile olsa, demokrasinin sürdürülebilirliği noktasında hassasiyet sergileyen yaklaşımlarını inandırıcı bulmak mümkün müdür?

ABD Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Ned Price’ın “HDP’nin kapatılması çabalarını gözlemliyoruz. Bu seçmenlerin iradesini haksız yere bozan, Türkiye’deki demokrasinin daha da altını oyan bir karardır.” açıklamasını da bu doğrultuda değerlendirmek gerekir. Yani ABD’nin asıl derdinin, demokrasinin altının oyulması falan olmadığını küçücük bir zeka pırıltısıyla bile görmek mümkün. 12 Eylül askeri darbesinin ya da 15 Temmuz Fethullahçı darbe girişiminin her aşamasında rol alan bir ülkenin, Türkiye’deki demokrasi dışı gelişmelerden kaygı duymasının samimiyetle bağdaşır hiçbir yanı yok.

O halde bir adım daha atalım.

Ayı ile yatağa giren sonucuna katlanır. Dünya denen bu kocaman yatakta ABD ile Rusya’nın oynaşma olarak tanımlanabilecek karşılıklı ilişkilerinde taraflardan birinin ne kadar canı acırsa acısın diğerine ”katil” dediğini hiç duyduk mu? Sonunda o da oldu. Şimdi kimse Biden’ın, Rusya’nın başkanlık seçimlerine müdahale ettiğine yönelik bir istihbarat raporunda yer alan bilgilere dayanarak, Putin’i ”katil” olarak tanımlamasını olağan bir açıklamaymış gibi algılamamalı. Üstelik Putin üzerinde hiç de fena durmayan bu yaftaya rağmen, “İkili ilişkileri tartışmaya hazırım. Cuma veya pazartesi günü görüşelim” şeklinde kapı komşusuna seslenen pişkin bir adam edasıyla çağrı bile yaptı. Beyaz Saray’ın buna verdiği yanıtsa en az ”Cuma veya pazartesi günü görüşelim” diyen Putin’in ki kadar ilginç:

”Biden ‘katil’ ifadesi nedeniyle pişman değil.”

Dünyanın alışılmışın dışında farklı bir noktaya doğru sürüklendiğini hissettiren bu belirtilerin ışığında dönelim kendi ülkemize.

Biden, Trump’ın sümen altı ettiği bir istihbarat raporu ile ilgili olarak göreve gelir gelmez Suudi Kralı Selman’ı aradı. O raporda Cemal Kaşıkçı cinayeti nedeniyle Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman birinci dereceden sorumlu kişi olarak gösteriliyordu. Biden bunu kamuoyu ile paylaşmadan önce Suudi Kralı’na bilgi verme gereğini, sorumluluğunu hissetti. Sonuçta gırtlağına kadar kana batmış bir katil için gösterilen bu nezaket, Türkiye’ye şu ana kadar gösterilmedi. Erdoğan’ın başkan seçildikten sonra Biden’a gönderdiği kutlama mesajına yanıt verilmemesi, Muhammed bin Selman ayrıntısıyla yan yana getirildiğinde Ankara’yı tedirgin eden tuhaf bir tablo çıkarıyor ortaya.

Deyim yerindeyse fırtına öncesi bir sessizlik bu.

Niye?

Çünkü Biden’ın akıl sağlığını yerinde bulmadığı Trump’la, Erdoğan’ın onun başkanlığı süresince devam eden ”istikrarlı” ilişkisi ABD’nin yeni yönetimince borç defterine yazılmış yüklüce bir rakam gibi duruyor olabilir. İki ülke arasındaki ilişkileri iyi sürdürme çabasının çok ötesinde bir algı yaratan Erdoğan ve ”Dostum Trump” yakınlığı, Biden’ın Türkiye’yi kafasında nereye oturtacağına yönelik karar aşamasının önemli bir unsuru sanki. ABD yönetiminin Suriye ve PKK konusunda yol haritasını yeniden belirleme çalışmalarının sürdüğü bir aşamada, bu ayrıntıyı pek göz ardı etmemek gerekiyor.

Gelelim ”Katil” Putin’e.

Şu rastlantıya bakar mısınız, Biden’ın başkanlık seçimlerinde Trump’tan yana faaliyet gösterdiğini istihbarat raporuyla ortaya koyduğu ve hafiften ”enerji biriktirdiği” Rusya’nın tek adamıyla da, Erdoğan’ın ilişkileri uluslararası ölçekte kıskançlık yaratacak boyutlarda ”olumlu.” O kadar olumlu ki, Türkiye’nin elinde patladığı için şimdilerde hangarlarda saklanan şu S-400’ler bile, feda olsun dercesine çuvalla para ödenerek alındı Rusya’dan.

Artık Pensilvanya’dan örgütünü yönetmeye devam eden Fethullah faktörünü de bunlara eklemeye gerek var mı bilmiyorum.

HDP’nin kapatılma girişimlerini demokrasinin altını oyan bir çaba olarak değerlendiren Biden yönetiminin, Türkiye’yi kana bulayan bir terör örgütünün liderine ev sahipliği yapmasını değerlendirmenin hiçbir anlamı yok şu aşamada.

Çünkü alışılmışın dışında gelişmeler öylesine hızlı bir biçimde dünyayı altüst ediyor ki, başta demokrasi olmak üzere kavramlara yüklenen anlamlar rüzgara kapılmış yapraklar gibi bir o yana, bir bu ayna savruluyor.

Ve Biden düşünüyor da düşünüyor.

Haydi hayırlısı..

 

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları