20 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

FERHAN ŞAYLIMAN YAZDI- ERTESİ GÜN

Ana Sayfa » GÜNCEL » FERHAN ŞAYLIMAN YAZDI- ERTESİ GÜN

Eklenme : 30.05.2023 - 10:28

FERHAN ŞAYLIMAN YAZDI- ERTESİ GÜN

 

 

Aslında bu ülkenin yarısı ‘’Ertesi Gün’’ sessizliğini ilk defa yaşıyor değil. Geçmişin ertesi günlerine baktığımızda benzer travmalarla defalarca yüzleşmiş bir kitle var karşımızda. Derin siyasi analizlere girişmeden, neyin nereye doğru kaydığını irdelemeden, bu sonuçların başka ne gibi sonuçlara yol açacağını sıralamadan çok önce atılması gereken bir adım var, hem de ivedilikle:

Ülkenin yarısını kaplayan umutsuzluk dalgasını anlamak!

Üstesinden gelinebilir bir şey midir umutsuzluk? Hiç öyle büyük laflar etmeden, devrimci söylemlerin arkasına sığınmadan, romanlardan özlü sözler falan seçmeden en yalın haliyle 28 Mayıs sabahı gün ışıdığında kendini bir sığınmacı kimliğinin içine sıkışmış biçimde algılayanlara, gök kubbe yıkılmış da altında kalmışçasına ‘’sesimi duyan var mı?’’ çağrısında bulunanlara yönelik ciddi bir sağaltım süreci gerekiyor şimdi.

Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin mağrur galibinden bir defa bile olsa bunu beklemenin ne kadar anlamsız olduğunu o gece evlerinin uzak köşelerine çekilip susanlar çok iyi bilirler. Çünkü iktidar cephesinden insani pırıltılar taşıyan adımlar atılmasını beklemenin boşunalığı  geçmişin deneyimleri arasında öylece duruyor.

Erdoğan’ın Kısıklı’daki evinin önünden zafer sarhoşluğu ile yaptığı konuşmada bir kez daha kaybedenlere yönelik kullandığı dil onun ayakta kalma nedenlerinden biri. Mağrur, bu çizgisini sonuna kadar koruyarak eğer her şey yolunda giderse yirmi bir yılın üstüne bir beş yıl daha iktidarda kalmayı garantiledi. Kısacası karşımızda buldozer gibi ilerleyen bir güç var. Şimdi bunu görmezden gelip, ülkenin yarısını oluşturan seçimin kaybedenlerine el uzatılmasını beklemek hayalden öteye bir anlam taşımaz.

O gece muhalif duruşuyla bilinen bazı gazeteciler seçim sonuçlarını değerlendirirken Kısıklı’daki konuşma sanki ilk defa yapılıyormuşçasına eleştirdiler. Kafalarından şöyle bir metnin geçtiğine adım gibi eminim:

‘’Ey halkım seçimler bitti. Artık yeni bir döneme adım atıyoruz. Muhalefeti destekleyen yurttaşlarımıza da buradan seslenmek istiyorum. Ben sizlerin de hakkını, hukukunu korumak amacıyla yeniden Cumhurbaşkanı seçildim. İçiniz rahat olsun. Bu topraklarda herkese yetecek kadar bir hayat var.’’

Oysa mağrur böyle konuşmayı aklının ucundan bile geçirmedi. Hatta o gazetecilerin  ‘’Hadi Kısıklı’da böyle konuşmadı, belki Ankara’ya döndüğünde Saray’ın önünden seslenirken kucaklayıcı bir dil kullanır.’’ çağrılarını duymuşçasına daha sert bir üslupla seçim gecesine noktayı koydu.

Dönelim kaybedenlerin ruh haline.

Ortada böylesine devasa bir gerçek dururken kaybedenlerin peşinden gittikleri ve içten içe suçladıkları siyasi partilerin ülkenin yarısını oluşturan kitlenin dibine itildiği yalnızlık ve yenilmişlik duygusunu göz ardı ederek kendi iç hesaplaşmalarına dönmeleri vahim bir hata.

Bu defaki yenilmişliğin diğerlerine hiç benzemediğini, zaman tüm acıların ilacıdır sözünün 28 Mayıs sabahı anlamını yitirdiği gerçeğini kavrayamayanlar bütün bunları görmezden gelip kendi iç hesaplaşmalarına yoğunlaşırlarsa, yarın yeniden meydanlara çıktıklarında karşılarında kimseyi bulamayabilirler.

O nedenle bugün Ertesi Gün’ü anlamanın tam zamanı.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları