20 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

FERHAN ŞAYLIMAN YAZDI- RABBİ YESSİR DUASINDAN TEZKEREYE UZUN, İNCE BİR YOL

Ana Sayfa » GÜNCEL » FERHAN ŞAYLIMAN YAZDI- RABBİ YESSİR DUASINDAN TEZKEREYE UZUN, İNCE BİR YOL

Eklenme : 28.10.2021 - 11:02

FERHAN ŞAYLIMAN YAZDI- RABBİ YESSİR DUASINDAN TEZKEREYE UZUN, İNCE BİR YOL

 

 

Bütün sağ oluşumların ilk bakışta göze çarpan iki temel özelliği var: Askeri operasyonlara duydukları hayranlık yani milliyetçi duyguları şaha kaldıran savaş tutkusu ve din sömürüsü. Akşener önceki gün yaptığı açıklama ve aldığı kararla bunun her ikisinin de başında bulunduğu kadro ve yürüttüğü hareket için çok da ilgisiz kalamayacakları bir gerçek olduğunu gözler önüne serdi.

Önce açıklamadan başlayalım.

Akşener kendisi gibi aynı kökten gelen Ahmet Davutoğlu’nun arkasında bulunduğu Karar TV’de benzer düşünceleri paylaşan gazeteciler Taha Akyol ile Elif Çakır’ın sunduğu programa katıldı. Hatırlanacağı üzere Elif Çakır uzun bir AKP yandaşlığı sürecinden sonra başörtüsünü de çıkararak ‘’muhalif’’ konuma ‘’sıçramış’’ isimlerden biri. Çakır’ın akıllarda kalan en utanç verici misyonu, Gezi Direnişi sırasında Kabataş yalanı olarak bilinen haberin mucidi olmasıdır. Olaylar sırasında Kabataş’ta başörtülü bir kadına saldırıldı iddiasını o süreçte Star Gazetesi’nde manşete taşıyan, tacize uğradığını söylenen kişiyle röportajlar yapan isimdir Elif Çakır. Sonradan haberin tamamen kurgu olduğu, böyle bir saldırının hiç gerçekleşmediği bölgedeki mobese kameraları incelediğinde anlaşılmıştı. Ne rastlantıdır ki şimdi kendisi de Karar Gazetesi’nin yazar kadrosunda bulunan, o tarihte Radikal’de yazan İsmet Berkan da ‘’Kamera görüntülerini izledim, gözlerimle gördüm, utandım, üzüldüm.’’ dedikten sonra gerçek ortaya çıkınca yalan söylediği için özür dilemişti.

Kuşkusuz konumuz bu değil.

Ama şarkıdaki söz ne diyor: Tam yerine rast geldi, manzara koydum. Biz de yeri gelmişken büyük resmi tamamlamak amacıyla farklı ayrıntıları yerlerine iliştirelim istedik.

Gelelim o programda yapılan açıklamaya.

Akşener, “Benim ablam 75 yaşında dindar bir kadın. Ablam AKP bünyesindeki dindar kadınlarla da beraber olan biri. Bana ‘Ekrem Kardeşimin yüzünde Rabbi Yessir gördüm’ dedi. Arkadaşlarını sordum, onlar da sempati duymuşlar.” ifadelerini kullandı. Ardından Genel Başkan kendisinin de İmamoğlu’na benzer duygularla yaklaştığını ifade eden cümlelerle konuşmasına devam etti. ‘’Allah’ım senin sonsuz merhametin ve yardımın olmadan ben bu işi yapamam. ‘’Allah’ım hayırlı işlerimi zorlaştırma, kolaylaştır.’’ anlamına gelen bir duanın İmamoğlu’nun yüzünde ne işi var diye soracak olursanız Akşener’in hemen onun Cumhurbaşkanlığı adaylığı ile konuyu ustaca bir dille bütünleştirebildiğini belirtelim. Başkanın babasının Anap kökenli olduğu bilgisi de vurgulanınca fotoğraf bütün açıklığı ile ortaya çıktı. Burada Cumhurbaşkanlığı adaylığına sıcak bakılan İmamoğlu’nun siyasi kişiliğine yönelik bütün verilerin dini referanslar üzerinden tanımlandığına tanık oluyoruz.

Konumuz aday kim olmalı tartışmasının dışında ilerlediği için, Akşener’in Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş üzerinden yaptığı yönlendirmeleri bir kenara koyup, burada kullandığı dil ve getirdiği tanımlar üzerinde duracağız. Ülkenin kaderine yön vermesi için aday gösterilen birisinin kimliğini dini söylemlerle, muhafazakar kavramlarla kitlelere sunan Akşener’in bu yaklaşımlarına şaşırdık mı, tabii ki hayır! Sağın her renginde siyaset yapmış ve sonunda kendi partisini kurarak 2023 seçimlerinde Başbakanlığa aday olduğunu açıklamış bir ismin dini söylemler üzerinden yol haritasını belirlemesinde savunduğu düşüncelerle çelişen bir şey yok. Başta da belirtildiği üzere sağın eline geçen her fırsatta din sömürüsü üzerinden siyaset yapma anlayışı, özellikle ülkenin son yirmi yıllık yönetim biçimine bakıldığında artık neredeyse kanıksadığımız bir gerçek olarak çıkıyor karşımıza.

Şimdi sorulması gereken soru şu:

Akşener’i aynı kökten geldiği ve seçimler yaklaşırken yerden yere vurduğu iktidarın siyasi çizgisinden ayıran tavrı ne olabilir? İmamoğlu’nun yüzüne baktığında Rabbi Yessir yani Allah’a yakarışı simgeleyen dualar gördüğünü söyleyen bir siyasetçiyi hangi özelliklerinden dolayı Erdoğan’dan ya da Bahçeli’den ayrı tutacağız?

Ve  Rabbi Yessir açıklamasının ardından gelelim tezkere kararına.

Akşener’in burada da işin doğasına uygun bir çizgi izlediğine tanık oluyoruz. Yani sağın karakteristik özelliklerinden bir diğeri çıkıyor karşımıza: Sınır ötesi askeri operasyonlar, milli duyguları şaha kaldıracak söylemler. İktidarın Irak ve Suriye’ye asker göndermeyi içeren ve bunu iki yıl süreyle uzatan tezkeresine ‘’evet’’ diyen İYİ Parti bir kez daha aslına dönük bir misyon üstlendi. Bunun partinin sahip olduğu kimlik çerçevesinden bakıldığında eleştirilecek yanı yok. Çünkü sağın varlık nedeni bu. O yapının içinden kahramanlık hikayeleri eşliğinde şahinleşme olgusunu çıkardığınızda geriye bir şey kalmıyor ki.

Tabii burada gelişmenin zamanlamasına da bakmak gerekiyor.

Bütün ekonomik göstergelerin dibe vurduğu, sorunların yönetilebilir olmaktan çıktığı, kitlelerin şimdiye kadar görülmemiş biçimde yoksullaştığı bir süreçte, Suriye ve Irak’a düzenlenecek askeri operasyonların neyi çözeceği sorusu doğru biçimde yanıtlanmaya muhtaç görünürken İYİ Parti’nin tezkereye destek vermesi, oynanan oyundaki yerini, konumu, işlevini belirlemesi açısından çok önemli.

Sıradan bir yurttaş bile Suriye’de ve Irak’ta aylarca sürecek askeri operasyonlarda bölgeden gelecek acı haberlerin ülkedeki asıl yangını öteleyeceğini adı gibi biliyor. Akaryakıta, doğal gaza ve elektriğe son iki yılda yapılan fahiş zamların yarattığı ekonomik depremin bedelini ödeyen kitleler bu durumda kime inanacak, kime güvenecek?

Akşener de başında bulunduğu partiyi kurduğundan bu yana temel sorun olarak ülkedeki yoksullaşmayı göstermiyor muydu? Şehir şehir, kasaba kasaba dolaşıp çarşının, pazarın, memurun, işçinin, esnafın halini ekranlarda yavrusunu koruyan bir anne edasıyla anlatıp, iktidarı eleştirmiyor muydu?

Onun arkasında durduğu tezkerenin gündemi değiştirmekten öteye, 2023’e giden süreçte eski dava arkadaşlarına müthiş bir üstünlük sağlayacağını bilerek verdiği bu karar, safları biraz daha netleştirmiştir.

Siyaset kırılma noktalarında yapılan açıklamalar ve alınan kritik kararlarla biçimlenir.

Akşener’in İmamoğlu’nun yüzünde gördüğünü söylediği Rabbi Yessir duası ile iktidara dar zamanda Hızır gibi yetişen tezkere desteğini de, bu açıdan değerlendirmek gerekir.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları