8 Mayıs 2024 - Hoş geldiniz

FERYAL ÇEVİKÖZ YAZDI- ACI İNSANIN GERÇEĞİ DEĞİL YÜRÜDÜĞÜ YOLUN DÖŞEĞİDİR: PANDEMİ DÖNEMİNİN P KUŞAĞI

Ana Sayfa » GÜNCEL » FERYAL ÇEVİKÖZ YAZDI- ACI İNSANIN GERÇEĞİ DEĞİL YÜRÜDÜĞÜ YOLUN DÖŞEĞİDİR: PANDEMİ DÖNEMİNİN P KUŞAĞI

Eklenme : 10.05.2021 - 10:12

FERYAL ÇEVİKÖZ YAZDI- ACI İNSANIN GERÇEĞİ DEĞİL YÜRÜDÜĞÜ YOLUN DÖŞEĞİDİR: PANDEMİ DÖNEMİNİN P KUŞAĞI

 

 

 

X kuşağı, Y kuşağı, Z kuşağı hepsinin pabucu dama atıldı. Artık taptaze, nurtopu gibi bir kuşağımız oluşuyor.

Pandemi Kuşağı…

İnsanın doğasında en önemli gerçeklerden biridir çoğalmak. Ne kadar korkunç şeyler olursa olsun, içgüdüsel olarak türünü sürdürmek için hormonlar harekete geçiyor. Tarihe baktığımızda görüyoruz ki, en çok doğumlar savaş zamanında gerçekleşmiş. Coğrafi olarak da, hayatın zor koşullar sunduğu bölgelerde her zaman daha çok nüfus artışı görülüyor.

Doğadaki bütün türler için bu geçerli değil mi? Bulunduğu coğrafyaya ve içinde bulundukları koşullara göre evrimleşmiyor mu bitkiler ve hayvanlar da?

Örneğin; 1946-1964 yıllarında doğanlara “babyboomer” deniyor. Kuzey Amerikan-İngiliz terimi olarak türetilmiş. Özellikle Amerika’da II. Dünya Savaşı’nın bitiminde başlayıp 1960 yılı başlarına kadar süren, yıllık doğum hızında görülen büyük artış anlamına geliyor. Amerika’da bu dönemde gelişen ekonomiye de paralel olarak 78.2 milyon kişi doğmuş! 1955 yılı ise doğum artış hızının tepe yaptığı yıl olmuş ve bu olay, “babyboom”, bu dönemde doğanlar da  “babyboomer” olarak adlandırılmış.

Şu anda babyboomer neslinin en yaşlısı 75, en genci ise 57 yaşını sürüyor.

Bu nesil için her ne kadar teknolojiden uzak kalmış ya da teknolojiyi benimseyememiş denilse de pek de öyle durmuyor.

Hele teknolojinin her yere nüfuz ettiği bir çağda, büyükannelerin, büyükbabaların torunlarıyla iletişim kurmasının birincil yolu değil mi?

Pandemi ile ilgili öngörülen komplo teorilerinin başında da nüfus azaltımı geldiği iddiaları var. Ancak belki de bir istatistik yapılsa şu son bir yılda daha çok doğum gerçekleşmiş olabilir. İnsanları eve kapattığınızda da zaten en kolay ve ucuz rahatlama seçeneği seks olmuştur birçok bölgede. Haksız da değillerdir yani. Konfor alanlarına hapsolmuşken ve dışarıda ölümcül olduğu iddia edilen bir tehdit varken; neslini sürdürmek için kaynamaz mı hormonlar kanda?

Bu durumda nüfus azaltma teorisi yan yatar çamura batar.

Doğumlar artar, nüfus azalacağına çoğalabilir.

İnsanın doğasının kriz anlarında ne yapacağı o kadar kolay öngörülemez. İstediğiniz kadar simülasyonunu yapın. Kesin sonuçlar elde edilemez. Kaçınılmaz olarak bir yerlerden hiç hesapta olmayan bir durum patlak verir.

Ölüm korkusu doğumu tetikler.

Üst akıl bir şeyler planlamışsa da geri tepebilir. Evdeki hesap çarşıya uymaz. İçinden çıkılmaz bir bilmeceye dönüşebilir planlar. Çarşıdan aldım bir tane eve geldim bin tane derken nar taneleri gibi yeni bir P kuşağı…

Y kuşağının son evresiyle Z kuşağı da pandemi döneminden oldukça fazla etkilenenler arasındalar gibi görülüyor. 2000’li yılların çocukları olan Z kuşağı çocuklarının en büyükleri şu an 21 yaşında ve çoğu buluğ çağının tam ortasında denk geldi küresel boyuttaki pandemi ve onun zincirleme gelişen etkilerine. Eğitimleri yarım kaldı, tek eğlenceleri teknolojinin sunduğu kapalı alan oyunları vs.

Ruh ve beden sağlığına bir bütün olarak bakarsak; bu dönemde, el yüz yıkayıp, maske takıp, ilaç ve aşı geliştirmek kadar önemli olan şu olmalı: Pandeminin psikolojik etkileriyle baş etmek için yapılması gerekenler ve alınması gereken önlemler. Yoksa pandemi bitse de bilinci zedelenmiş yığınlarla karşı karşıya kalınabilir.

Korku ve endişenin yaratacağı gelişmeler, hem bedensel sağlıkları hem de insanların psikolojilerini olumsuz etkilemekte. Bu öncelikli olarak ele alınması gereken bir durum. Uzmanların bunu iyi araştırıp değerlendirmesi gerekir. Zoom üzerinden eğitim sürerken, öğretim programına yeni konular eklenmeli.

Yeni nesil ruhsal gelişim uzmanlarının da bu konuya öncelik vermeleri yerinde olur.

Son söz; acı, insanın gerçeği değil, yürüdüğü yolun döşeğidir.

İnsanın gerçeği yürüdüğü yolda aldığı ve verdiği sevgi ve farkındalıkla izsürmesidir.

Şairler, yazarlar melodramla anlatırlar, felsefeciler gerçekçidir. Bilimle entegre olmayı bilen niyet ve veya istenç, genellikle insana unutturulmuş olan büyüdür. Büyü evrensel gerçekliğin sonsuz potansiyeline gebedir. İnsan bu büyüden doğar ve bu büyü ile ölümsüzleşir. Korkuyu değil, sevgiyi içselleştirecek önlemler öncelikli olmalı.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları