Geç kalmak çoğu zaman bedeli zor ödenen durumlar yaratır.
En kötüsü hayata geç kalmaktır. Bunun ayrımına vardığınızda zamanın geriye dönülmez biçimde akıp gittiğini görürsünüz ama yapacak bir şey kalmamıştır. Geriye dönemezsiniz, kaçan yılları sil baştan yaratamazsınız. Yapmanız gereken yığınla şey vardır ama bunun için gereken günleri, su gibi harcadığınız saatleri çoktan tüketmişsinizdir.
Hayata geç kalmanın en vurucu yanlarındandır aşka geç kalmak.
Diğer geç kalmaların yanında en yakıcı olanıdır o.
Abuk subuk işlerle, incir çekirdeğini doldurmayacak saçmalıklarla uğraşırken yanınızdan akıp gidenleri, bakışları, kokuları, sesleri, sözcükleri ıskalamışsanız, sonrasında içiniz yanarak anımsarsınız yitirdiklerinizi ama, heyhat!
Dokunamadıklarınız, sarılamadıklarınız, anlayamadıklarınız bir daha dönmemek üzere ışık hızıyla geçip gitmişlerdir yanınızdan.
Bütün bunları biliyoruz, lafı uzatıp durma ne söyleyeceksen bir an önce söyle, işimize gücümüze geç kalıyoruz diyorsanız, işte geç kalmak üzerine gerçek bir hikaye size.
Haberde fazla ayrıntıya girilmediğinden, şöyle olabileceğini düşünerek o sabaha ilişkin bir giriş yazıyorum şimdi:
Yunan Antonis Mavropoulos iş görüşmesi için gittiği Etiyopya’da, onu serseme çeviren bu ülkeden ayrılacağı sabah, resepsiyonu uyarmasına rağmen zamanında uyandırılmadığı için uçağının kalkış saatine az bir zaman kala otelden aceleyle fırlayıp çıkmıştır.
Haberin olasılıklar kısmını burada noktalayıp gazete bilgisiyle yola devam ediyorum. Antonis Mavropoulos havalimanına vardığında uçağı kalkmak üzeredir. İşlemlerini hızla tamamlayıp çıkışa yöneldiğindeyse artık çok geçtir. Kapılar kapanmış, uçak pistte pozisyonunu almış ve kısa bir süre sonra da hareket ederek gözden kaybolmuştur.
Geç kalma eyleminin en sıradan örneklerindendir uçağa yetişememek.
Etiyopya Havayolları’na ait içinde sekizi mürettebat 157 kişinin olduğu, Nairobi-Addis Ababa seferini yapan Boeing 737 tipi yolcu uçağı kalktıktan altı dakika kadar sonra düşer. Ne yazık ki kazadan kurtulan tek bir kişi bile olmaz, aşağıda valiziyle kalan Yunanlı yolcu dışında.
Yunanistan’da yayın yapan Alpha TV’ye konuşan Mavropoulos şunları söyler:
‘’Uçuşu iki dakikayla kaçırdım. Yolcular tek tek içeriye alınıyorlardı. O sırada bagajımı toparlıyordum. Uçuş ekibi az da olsa beklemek için hiç anlayış göstermedi. Buna çok kızdım. Elimde valizim öylece kalakaldım. Dakikalar sonra uçağın düştüğünü öğrendiğimizde görevliler beni hemen sorgulamak istediler. Uçağa binemeyen tek yolcuyla meydana gelen kaza arasında mantıksal bir bağ aradılar.’’
Ne dersiniz bir kişi dışında, bütün yolcularıyla havalandıktan altı dakika sonra düşen uçakla, aşağıda valiziyle kalakalan Antonis Mavropoulos arasında geç kalmak dışında mantıksal bir bağ kurulabilir mi?
Hayata geç kalmak, aşka geç kalmak ve ölüme geç kalmak.
Eğer seçme şansınız olsaydı hangisini seçerdiniz?
FERHAN ŞAYLIMAN
Kaynak- https://tr.sputniknews.com/dunya/201903111038126306-iki-dakika-gec-kaldi-etiyopya-ucagindan-kurtulan-tek-yolcu-oldu/
http://ferhansayliman.com/hikayeden-haberler-hayata-aska-ve-olume-gec-kalmak/
Benzer Haberler
Facebook'ta Biz
YAYIN İLKELERİ
———————-
YURTSEVERLİK.COM sitesi Türkiye’nin birlik ve beraberliğinden, hiçbir ayrım gözetmeksizin toplumsal barışın korunmasından, insanın en yüce varlık ve emeğin en yüce değer olduğu savından, demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden, sosyal adaletin hakim kılınması düşüncesinden hareketle yayıncılık yapar. Sınırları bu noktalardan geçen ilkeler çerçevesinde sitede yazılarına yer verilen herkesten aynı sorumluluğu eksiksiz göstermelerini bekler. Dolayısıyla YAYIMLANAN YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU TAMAMEN YAZARLARINA AİTTİR.
İLETİŞİM
———————-
f.sayliman@gmail.com