24 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

İSMAİL KEMANKAŞ YAZDI- ÇARŞIDAKİ YANGIN BELEDİYELERİN ASGARİ ÜCRET POLİTİKALARINI BAKIN NASIL BELİRLİYOR

Ana Sayfa » GÜNCEL » İSMAİL KEMANKAŞ YAZDI- ÇARŞIDAKİ YANGIN BELEDİYELERİN ASGARİ ÜCRET POLİTİKALARINI BAKIN NASIL BELİRLİYOR

Eklenme : 27.01.2021 - 14:00

İsmail Kemankaş

İsmail Kemankaş

yazarın tüm yazıları

 

 

Eski değil, yenisinde iki ayrı Türkiye var!

Birincisi iktidarın hayranı ve beğeneni, yaklaşık on-on iki kadar TV ekranı müthiş müjdeler veriyor.

Buna karşı birkaç “olumsuz tavırlı” muhalif ekranda, ekmek kuyruğu, haciz altında kalan çiftçi ve esnaf haberleri adeta tören geçişi yapıyor!

İkisini birden izleyemiyorsanız düşünceniz net olur. Tersi durumda çelişkide kalırsınız ve o zaman önce cüzdana, sonra da buzdolabının içine bakmanız gerekebilir. Size bunlar da bir şey söylemiyorsa işiniz çok zor. Bu durumda sevdiğiniz bir yakınınız ve tuttuğunuz takım gibi inatla, iktidara ya da çok bileşenli muhalefete yine kulak verirsiniz. Bunu yazarken Bursaspor tribünlerinin unutulmaz ismi rahmetli Yaşar Genç (Amigo) tarafından söylenen bir cümle aklımla geldi. Tribünlerden istediği ses çıkmazsa kızar ve yakınırdı:

“Bir taraf kurna, öbür taraf zurna diyoo, ben ne yapayım?”

Şu an medya da buna benziyor.

Bir tarafta yokluk ve yolsuzluk, diğer tarafta müjde dizisi ve iktidar başarıları…

Doğal olarak medya ile tribün uyumunu kıyaslamak doğru değil. Medya aldığı konuma göre bir dil kullanabilir. Ama, gerçekleşmiş bir olayı da görmezden gelirse, bu etik olmaz. Halkın haber alma özgürlüğünü kısıtlamış olur. Benim söylemek istediğim işin bu tarafı.

Bu çelişkiye karşın medyanın her iki tarafının da vazgeçemediği bir kamu kurumu var. O da TÜİK… Yani Türkiye İstatistik Kurumu… Emekli ve memur zammı, onun açıklayacağı yıllık enflasyon oranına göre belirleniyor. Enflasyon sepeti içindeki 418 çeşit ürüne bakarak sonuç açıklayan bu kurumun fiyatları nereden aldığı büyük merak konusu!

Hatta, açıklanan rakamların anlamını bulabilmek için “TÜİKÇE bilmek” gerektiğini söyleyen uzmanlar da var.

Yani konuşma dili Türkçe, enflasyon dili de TÜİKçe…

Örneğin, 2020 Aralık ayı enflasyonunu TÜİK yüzde 1 küsur açıklamış. Oysa Prof. Dr. Veysel Ulusoy’un oluşturduğu “Enflasyon Araştırma Grubu” isimli gönüllü girişim, bu oranı yüzde 4.1 olarak bulmuş!

Sonuçta “asgari ücret” 2 bin 825 lira olarak açıklandı.

Şimdi TÜİK rakamlarını gerçekçi bulmayan yerel yöneticiler asgari ücret yarışı yapıyor!

Hem de ne yarış… İktidar ya da muhalefet demeden…

Rekor Buca Belediyesi’nin

Fitili CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu ateşlemiş ve “belediyelerimizde en düşük asgari ücret 3 bin lira olacak” diyerek çıtanın üzerine çıkılabileceği mesajını vermişti. CHP’li belediyeler uygulamaya başladı. İstanbul’da Beşiktaş Belediyesi 3 bin 995 lira olarak borsayı açtı! Bu arada Konya’dan da ilginç bir ses yükseldi. Bu ildeki tek CHP belediyesi Tuzlukçu, asgari ücreti 4 bin 500 lira yaptı ve başkan ile çalışanlar kararı kutladı. Bunu haber alan Adalet ve Kalkınma Partili Büyükşehir Belediye Başkanı, Meclis toplantısında bir hizmet talebini reddettiği Tuzlukçu Belediye Başkanı’na sert bir çıkış yaparak, “Sözleşmeler öncesi belediye başkanlarının hepsi bana danıştı ve ‘icazet’ aldı. Sen bunu yapmadın ve o halde hizmet de yok.” dedi.

Ne diyelim bu durumda? Belli ki, BŞB Başkanı asgari ücrette bir taban oluşsun ve öne çıkan belediye örnek gösterilmesin istemiş. Ama konuşma sırasında “icazet” kelimesini sarf etmesi dikkat çekici. İcazet olacaksa, bunun adına yerinden yönetim ya da yerel yönetim demenin ne anlamı kalır? İşte gücü eline geçirenin demokrasi anlayışı… Bu sözler her partiye mensup biri tarafından da söylenebilir. Önemli olan “demokrasi” kavramını içselleştirmek. Tuzlukçu Belediye Başkanı’na gelince… Bana kalırsa, 47 gibi az sayıdaki çalışanı nedeniyle borsayı yüksekten açarak, büyük küçük tüm CHP belediyelerini de zor durumu düşürmüş oldu! Tam böyle düşünüyordum ki, Buca’dan bir çıkış daha geldi. İzmir’in şirin ilçesinde belediye çalışanları için asgari ücret 5 bin lira olarak açıklandı. Bence bu da tehlikeli! Nice iyi eğitimli çalışan bu rakama erişemiyor. Bu da herkesi belediyelerde iş bulma isteğine yöneltmez mi?

Bursa’da da ilginç gelişmeler söz konusu. Asgari ücret CHP’ye ait Nilüfer Belediyesi’nde 3 bin 400, Mudanya’da 3 bin 138 ve Gemlik’te 3 bin 100 lira olarak belirledi. AKP içinse ilçe belediyesi olarak Osmangazi Belediyesi’ni örnek verebilirim. Mustafa Dündar’ın başkanlığını yaptığı Osmangazi Belediyesi’nde asgari ücret  3 bin 835 lira olarak belirlendi. Devlet asgari ücreti 2 bin 825 lira olarak açıklarken, bu çıkış gerçekten ilginç. Bursa Büyükşehir Belediyesi ise, büyük meblağdaki borcuna rağmen 3 bin 995 lira olarak açıklamış asgari ücreti. Yani fark az olsa da Osmangazi’nin üzerinde bir rakam!

İktidarıyla muhalefetiyle belediyelerin asgari ücret politikaları, TÜİK’in enflasyon sepetini kaldırıp bir kenara atmış durumda. Çünkü çarşıda, pazarda, markette fiyatlar öylesine çığırından çıktı ki görmemek, duymamak ve anlamamak mümkün değil.

 

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları