28 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

İSMAİL KEMANKAŞ YAZDI- ÇUKUR KAHVEDE KARA MİZAH!

Ana Sayfa » Köşe Yazarları » İSMAİL KEMANKAŞ YAZDI- ÇUKUR KAHVEDE KARA MİZAH!

Eklenme : 02.07.2023 - 21:04

İSMAİL KEMANKAŞ YAZDI- ÇUKUR KAHVEDE KARA MİZAH!

Alışkanlıklardan  kolayca vazgeçilemiyor…Bayramın üçüncü günü bunu bir kez daha anladım. Eski mahalleye şöyle bir uğramıştım. Geri dönüşe geçerken, delikanlı Tahir yolumu kesti ve “gel bi çay içelim” dedi. Malum gideceğimiz tek yer, 15 metrekarelik bizim çukur kahve…Binanın bir önemi yok, önemli olan mekanın müdavimleri…Küçük bir grup, dünyadan kopmuş, neşe içinde pişti oynuyordu. Dışarıdan kafayı uzatanlar da, sanki ipten boşanmış gibi hararetle selam verip, çayını istiyordu. Belli ki, ilk iki yada üç gün, evde veya bayram ziyaretlerini yaparken bunalmışlardı! Bir de buna, tahminimce“ cep sıkıntısı” eklenince, kahve yine baş role soyunmuştu…

Her zamanki gibi ilk taşı atmak yine marangoz Turan’a kısmet oldu. Söze keskin biçimde girdi; “ tavuğu kurban diye  kesenen oldu mu ?” Oyuna derinden dalan dörtlüden ses çıkmazken, köşede yalnız oturan minibüsçü Ahmet cevaba talip oldu! “Laa oğlum, tavuktan kurbanlik olur mu da? ”Herkes Turan’a dönmüş cevap bekliyordu. “Yalan mı söylüyom yahu, televizyonda gördüm, iki sendikacı oturmuş kurban  diye tavuğu kesiyodu…Mesele, emeklinin, işçinin kurbanlık olarak ancak tavuk alabileceğini anlatmaktı, anlamadınız mı ?”

Hahahaaa….Bu gülüşle içeri giren komik Tayfun “Olumm o tavuk kesenler, bayram sonu ilan edilecek emekli maaş zammını hatırlatmak istiyolar, ondan yapmışlar bu gösteriyi…” Maaş zammının yeterli artmayacağını bildiğini söyleyen komik Tayfun, ekranda gördüğü bir veciz cümleyi patlattı hemen:

“Yunanistan eski başkanı, istifa etmeden önce ‘en güzel deniz, henüz girilmeyendir.’ demiş. Bekleyin bakalım zammı…O sırada kapının önünde kara bir gölge gibi duran şair Mikail sesini yükselterek; “Tayfun oğlum, o dizeleri Yunanistan’ın  eski başbakanı Çipras, son seçimde oyları iyice azalınca, istifa karı almış. Ama önce bu veciz cümleyi kurmuş. Bu sözler aslında Nazım Hikmet’in bir şiirine ait. Senin gibi cahiller bilmez yani…Ben de bu veciz benzetmeyi biraz değiştirerek ‘en güzel zam, henüz verilmeyendir’ diyor ve size bol şans diliyorum.” Bu sözlerden sonra iyice mat olan komik Tayfun, önümüzden geçen taksiye doğru koşmaya başlamıştı bile…

Artık kahvede, sazı şairimiz almıştı eline…Şakıdıkça şakıyordu. Bazı arkadaşlar pek de memnun olmamıştı bu sözlerden…Çünkü içinde Nazım Hikmet adı geçmişti. Delikanlı Nadir, o ana kadar konuşmamıştı ama, Mikail’e dönerek, “Bayram günü o komünistin ne işi var oğlum sohbetin içinde..? Bu sözler içerinin havasını birden değiştirdi. Bir bayram günü siyasi çekişmeye girmek istemeyen birkaç kişi hemen bahçeye çıktı. Tahir’in yakınmasına cevap veren Şair Mikail “Abi, adamın ideolojisi başka bir şey, sanatı başka…Tüm dünya tanıyo ve biliyo Nazım’ın şiirlerini…Yani biz işin o yönündeyiz. Hem de kurban kesmek de yardımlaşmak paylaşmak değil mi, şair de toplumun her bakımdan paylaşmasından yanaymış bize anlatıldı gibi…”

Sanki çukur kahvede değil, bir panel salondaydık !Kağıt oynayanlar da sıkılmıştı bu muhabbetten ama bayramın hatırına kimse ses çıkaramıyordu.  Ortalığı kaplayan sessizliği her zaman olduğu gibi marangoz Turan bozdu. Delikanlı Tahir’e dönerek; “Abi sen eskiden sürekli Akdeniz’e Ege’ye inerdin. Tatil yapardın. Şimdi hep buradasın neden?” Sanki ateşin üzerine benzin dökmüştü Turan…Tahir’in kızgın sesinin her an duymayı bekliyordu. Tahir ise, hiç de onun mizacına uymayan şekilde sakindi ve adeta fısıldayarak konuştu … “Oğlum, emeklinin cebinde para yok akrep var. Nasıl gideceğim oralara, o eskidendi, eski Türkiye’de gidebiliyordu bizim gibiler…”

Marangoz Turan bu yumuşak ifadeden ötürür iyice azıttı tabir yerindeyse…

“Abi işin kolayı var. Mesela Bodrum, mesela Çeşme gibi…Oralara gitmek çok kolay.”

Tahir tam anlamamıştı bu sözlerin nedenini… “Ne diyon oğlum, hangi parayla nasıl gitcem. Hadi gittim, plaja bile girmek sekiz yüz, bin lira falanmış.”

Marangoz Turan ayağa kalktı ve ağır ağır kapıya yöneldi. Sanki kaçacak gibi bir hali vardı.Sonra geri dönüp Tahir’e baktı. “Abi işin kolayı da var. Git Kaplıkaya’ya çeşmeden buz gibi suyu kana kana iç İşte sana ÇEŞME… Ya da gir evin üç metre derinliği olan BODRUM’a cebinden hiç para çıkmaz.”

Bu sulu şaka Nadir’in tepesini attırmıştı. Birden ayağa kalktı ama, Turan çoktan sokağa çıkmış dolmuşa binmişti bile!

Bu ilginç diyalog sonrası bende çıktım ve yürümeye başladım. İçimden, habercilerin de bir çoğumuz gibi, haber yaparken yanılabileceğine kanaat getirdim. Mesele çoğu haber “ekonomik krize rağmen sahiller doldu taştı. Deniz kıyılarında “beach” girişi 2-3 bin liradan başlıyor” gibi cümlelerle anlatılıyor. Hatta, plaj girişinden sonra, içerideki yiyecek ve içecekler için çok daha fazlasının harcandığından dem vuruyorlar. Ama bu yaklaşım doğrumu ya?

Kriz tamam; yoksulluk arttı, açlık sınırında artık milyonlarca insan var. Bu da tamam. İşte yanılgı burada başlıyor. Milyonlarca insanın, yoksulluk sınırından açlığa geçişi ile, ülke nüfusuna göre küçük sayılabilecek bir grubun servetini arttırmıyor mu? Yani, bir yerden çıkarken, bir başka yere gidiyor. Türkiye’de kabaca bir hesapla, şu anda en az altmış milyon vatandaş, açlık sınırında ya da altında yaşıyorsa, geriye yüzde 25,30 luk bir kesim kalıyor. Bunun yüzde onluk kısmı zaten ultra zengin, diğer yüzde yirmilik kesime de ülkemizdeki sahiller  de yeter, onların paraları da. Çünkü giderek fakirleşenlerin varlıkları, birkaç yıl içinde işte o kesime aktı gitti. Ekranda rastladığım bir kamu spotu gibi, tam ona benziyor. Spottaki cümle “ sigara firmaları kazanırken, biz insanlarımızı kaybediyoruz.”   diyor. Bu duruma ne kadar da yakın değil mi ? Ne benzerlik ama ! Dolar değerlendikçe, emlak pahalanıyor, patron için emek maliyeti daha da azalıyor. İşte size kâr ve klasik operamızda geçtiği gibi işte “lüküs” hayat!

Bunları sayıklarken, arkamdan hızla gelen binek aracın klaksonu ile kendime geldim. Markasına bakayım dedim, acaba TOGG mu diye, ama değilmiş. Benim gördüğüm sadece Gemlik girişinde önümüze çıkan tabeladaymış TOGG yazısı, onu anımsamışım meğer!

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları