25 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

İSMAİL KEMANKAŞ YAZDI- İŞÇİ VİRÜSÜ KOD 29

Ana Sayfa » GÜNCEL » İSMAİL KEMANKAŞ YAZDI- İŞÇİ VİRÜSÜ KOD 29

Eklenme : 15.01.2021 - 21:11

İsmail Kemankaş

İsmail Kemankaş

yazarın tüm yazıları

Herkesin enflasyon rakamı kendine! Oranlar havalarda uçuşuyor. Önemli olan bunu ortaya koymak değil, vatandaşın en temel ihtiyaçlarını nasıl karşılayacağı sorusunu yanıtlamak… İşinden de olursa nasıl geçineceği… Bunu hepimiz biliyoruz değil mi? Cevaplarınızı nasıl hışımla verdiğinizin farkındayım.

Esnaf için söylenecek söz yok. Haklılar, çünkü çoğu kapalı, açık olanlara da rağbet yok. Çünkü toplumun büyük bölümünü oluşturan kesim aylıkçılar. Yani, kayıt içi veya kayıt dışı bir iş bulup maaş karşılığı çalışanlar… Onlarda para yoksa esnaf ne satacak? Sokaklarda nasibini arayanlar zaten ülkenin yarası. Çöp konteynerleri Yeni Türkiye’nin sembolü oldu bu günlerde!.. Çünkü içinden atılmış ama sağlam kalmış sebze meyve aranması en fazla izlenen videolara haline geldi. Benim kast ettiğim ise maaşa muhtaç kesim. Onların önemli bir bölümü de emekçiler. Sınıf sıfatını özellikle kullanmadım, konuyu başka yöne saptıran çıkmasın diye… Yani muradım, memur ve kayıtlı kayıtsız işçinin sorunu… Şimdilik memur için söz edeceğim tehlike büyük değil, işçi kardeşlerimi de öyle bir bela bekliyor ki, anlatması zor. Zaten tüm dünya gibi ülkemizde Covid 19 belasından sürekli kayıp veriyoruz. En yakınımız, dostlarımız, arkadaşlarımız göz göre göre ölüme gidiyor. Bunları yazmak, konu etmek hiç içimden gelmiyor ama gerçek böyle… Bunu yazan, çizen, eleştiren, aşı konusunda şüphelerini dile getiren yok değil. Benim değinmek istediğim, bu belanın yanı sıra yeni bir bela!

Yani başlıkta belirttiğim gibi Covid 19 kadar olmasa da ona yakın bir virüs Kod 29 uygulaması. Nedir bu uygulama diyeceksiniz. Bu gibi konulara ilgi duyanlar biliyorlardır. Sendika kelimesinden veba gibi kaçanlara sözüm yok. Düzenli olmayan bir çalışma yaşamı içinde ekmeğini kazananlar, hele bir de sendikalı değilse bu beladan kurtulma şansları az.

Bir süreden beri salgın önlemi olarak ortaya konan “ücretsiz izin” formülü ile kamu sizin harçlığınızı veriyordu. Bunun yanı sıra “kısa çalışma ödeneği” ile de yine kamu sigorta primi gibi bazı yükleri işverenden alarak, “işten çıkarma” yönteminin önüne geçmişti. Bunun bedeli, sadece işçinin kesintileri oluşan “işsizlik fonu” tarafından karşılanıyordu. Buna bile dayanamayan zor durumdaki işveren ya da dayanacak gücü olduğu halde sırtında kambur istemeyen kötü niyetli patron ve avukatları, değişen yasa maddelerine dayanarak yeni bir yol bulmuş işçi çıkarmak için… Kod 29 diye nitelenen bir sebeple, çalışanını işten çıkarıyor, böylece vergi ve sigorta yükünden kurtuluyor, hem de kıdem tazminatından muaf tutuluyor yasa gereği…

Yani, “kıdem tazminatı” ödememek için bir süreden beri kamu tarafından çözüm aranıp da bulunamayınca, bazı “kurnaz” işverenler  bu sorunu pratik biçimde çözmüş! Ve önlemini, kamudan önce şimdiden alıyor. Hem bu dar boğazı aşıyor, hem de gelecekte ödeyeceği kıdem tazminatından kurtuluyor.

Ne güzel memleket!

Şimdi bu iktidar döneminde Kod 29 belasına güç veren yasal düzenlemelere bir göz atalım. İfade aynen şöyle:

“4857 sayılı İş Kanunu’na eklenen geçici 10. madde ile hangi kanuna tabi olursa olsun bütün iş sözleşmelerinin işveren tarafından ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan haller dışında feshi yasaklandı. Kanun yürürlüğe girdikten sonra işveren ancak işçinin ahlak ve iyi niyet kurallarına uymayan davranışlarına dayalı olarak fesih yapabilir hale geldi. 23 / 7 / 2020 tarihli ve 7252 sayılı kanunla ilgili maddeye birtakım istisnalar getirildi ve fesih yasağının kapsamı bir ölçüde daraltıldı.”

Hani son cümlede “yasak kapsamının daraltılması” ibaresi var ya, daralan kapsam değil, işçiye bekleyen tehlike çemberinin daralması aslında…

Şimdi de işçi örgütü liderinin gazetelere yaptığı açıklama aynen şöyle:

“Dev-Turizm-İş Marmara Şube Başkanı Turgay Özdemir, Pandemi’de Kod 29’dan işten çıkartmanın yüzde 70 oranında arttığını söyledi. Özdemir, Kod 29’dan atılan işçinin dava açtığını, dava sonunda haksız yere Kod 29’un işletildiğinin ortaya çıkması halinde işverene hiçbir ceza verilmediğini, sadece işçinin hakkı olan tazminatı ödediğini belirterek, ‘İşverene bu iftiranın bir cezası olmalı dedi.'”

Nasıl kurnazca bir yöntem değil mi? İki çalışanı ikna et, çıkarmak istediğin çalışan için “küfretti” desinler ya da bir yönetici “dediğimi yapmadığı gibi, bana hakaret etti” desin ve iki tanık göstersin, onlar da işten atılma korkusu ile benzer bir ifade versin, mağdur çalışana da “kapı dışarı” denebilecek.

Dikkat ettiyseniz, ne “hükümet” ne de “devlet” sözcüklerini kullanmadım. Çünkü kullanamıyorum. Bir “sosyal hukuk devleti” içinde böyle bir uygulamaya göz yumulamaz da ondan… Kamu der geçerim ben de…

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları