Önceki akşam iftardan az önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarını dinliyorum. Bu konuda öngörüde bulunup, o günkü makalemde olacakları belirtmiştim. Ama yanılmışım. Cumhurbaşkanı ve de AKP Genel Başkanı Erdoğan , bu kez ne “Bay Kemal” dedi, ne de tüm olumsuz gelişmeleri CeHaPe’ye yükledi! Son yıllarda belki de ilk kez oluyordu bu durum. Çünkü salgın önlemlerinin açıklanacağı ve de toplumun tamamına yakınının ekran başında olduğu bu toplantının ana konusu ABD Başkanı Biden’ın 24 Nisan açıklamasındaki o kahredici sözcüktü. Biden tarihin ispatlayamadığını siyasetçi yaklaşımı ile ama yargı mensubu gibi suça dönüştürmüştü. Hem de 40 yıl sonra…Doğal olarak toplantının büyük bölümü, bu ithamı savuşturmak, en azından toplumu rahatlatmak için geçti.
Sıra her gün üç yüzün üzerinde can alan bu ölümcül salgına karşı önlemlere gelmişti. Nefes almadan izliyorduk. Bazı muaflıklar dışında, “Tam Kapanma” türünden bir önlemler dizisi açıkladı Sayın Erdoğan… Neredeyse herkes benim gibi “oh be nihayet” demişti ekrana bakarak…Dün süreci izlerken bir gelişme ile irkildim. Reel sektörde üretim faaliyetleri durmayacakmış! Yani sektör ayrımı olmadan, hemen her fabrika mesaiye devam edecekmiş. Doğruluğunu teyit için biri OSB; diğeri de DOSAB bünyesinde çalışan iki yetkili arkadaşımı aradım ve gerçekle yüzleştim! Sahiden de fabrikalar kepenk kapatmıyor ve de daha önceki önlemler doğrultusunda üretmeye devam edecekler.
O zaman buna nasıl olur da “tam kapanma” diyebiliriz. Ben de kendimi avutayım diye başlıktaki kapanmanın ikinci hecesi “ma” ya vurgu yaparak olumsuz anlamıyla adlandırdım bu durumu. Yani emir kipi ile “sakın ha tam kapanma ” gibi bir cümle ile ironi yaptım.
Cumhurbaşkanı’nın bu tarihi açıklamasında bir konu altı çizilecek türdendi. Küçük esnaf kapsamında iş kolları mensupları, gündelik işlerde çalışanlar, öğrenciler, öğretmenler, emekliler (zaten evdeler) eve kapanacak ve de üç haftalık zorunlu tatil yapacak. İyi de esnaf, gündelik işlerin emekçileri, pazarcılar, sütçüler, bilumum seyyar satıcı ve de işyeri açık ama işleri kapalı işveren ne kazanacak, ne ile geçinecek? Yani parasal destekten eser yoktu bu açıklamada… Sonra da hiciv nöbetim geldi ve de bir gazete manşetinden esinlenerek, ben de başlığı attım; “ Tam desteksiz kapanma !” Nasıl olmuş beğendiniz mi, yoksa sinkaflı bir yanıtınız mı olacak?
Kurumsal fabrikalarda salgın önlemleri
Yukarıda belirttim, arkadaşlarımdan organize sanayi bölgelerindeki durumu öğrenmek istedim ve de ilginç verilerle karşılaştım. Örneğin Bursa ve Türkiye’nin ilk sanayi bölgesi OSB bünyesindeki bir tekstil fabrikasında çalışan arkadaşım anlattı. Örneğin yemekhanede gerekli önlemler tam alınıyormuş. Aralıklı oturma düzeni ve hatta bazı bölümler camlı bariyerler ile bölünmüş vaziyette ve sürekli havalandırılıyormuş. Ama gel gelelim, çalışanlar bizim kardeşlerimiz, bizim insanımız! Yemekteki bu düzen bittiğinde çay fasılana geçiliyor ve de bir masada tıkış tepiş üç dört kişi yakın mesafede maskesiz sohbete başlayabiliyormuş. Üstelik kağıt bardak da kullanıldığı halde bu tablo verilebiliyormuş. İş Sağlığı Güvenliği uzmanı da sürekli ikazlarda bulunuyormuş. Bu bile endişelerimi gidermeye yetmedi ve işi daha ileriye götürdüm. “Peki bu arkadaşlar, akşam evlerine gitti. Ya kalabalık bir aile ise ne olacak? Belki de yakın akrabalar sürekli gelecek ve de taşıyıcı olup olmadıkları bilinmeyecek. İşyerine bu yolla virüs girmez mi ?” dedim. Arkadaşım öyle bir yanıt verdi ki şaştım kaldım “ Ben bir yetkili olarak onlara ne diyeyim? Kalp ameliyatı olmak üzere ve de durumu çok kritik olan annemi ziyarete gidiyorum, en az 6-7 kişi yanında, sanki tüm mahalle toplanmış gibi. Kovmaktan bıktım artık.”
Bu açıklamadan sonra bir şey sormak ayıp olur diye telefonu kapattım.
Bir diğer arkadaşım büyük bir OSB bünyesinde danışman. O da fabrikalardan servis araçlarının artırılması talep edildiğinde, hepsinin bunu sağlayacak gücü olmadığına vurgu yaptı ve de ekledi “üretim durmaz. Çünkü dış bağlantılar, anlaşmalar var. O talepleri karşılamak gerekiyor.”
Durum budur sevgili dostlar. Yarım mı tam mı bilemem ama bir kapanma var.
O da fakire, yoksula tüm kazanç yollarının kapanması galiba…
Kıdemli bir emekli olarak ben de düşünceliyim! Bayram sonuna kadar sürecek bu tatil nedeniyle “emekli ikramiyeleri hacı olur mu ne dersiniz?”
İşte o zaman bizim yaşam şansımız için de “tam kapanma” geldi demektir!
