Kahramanmaraş merkezli depremin henüz yaraları sarılmamışken, gözler İstanbul gibi deprem riskinin yüksek olduğu bölgelere çevrildi. Riskli yapılaşmanın oldukça yüksek olduğu şehirde, fırınların da binalara zarar verdiği ifade ediliyor. Sözcü’den Taylan Büyükşahin’in haberine göre fırınların üstlerinde ev olmaması gerektiğini açıklayan Jeofizik Yüksek Mühendisi Prof. Dr. Övgün Ahmet Ercan, fırının sıcaklığının betona ve demire zarar verdiğini, binanın yıkımını kolaylaştırdığını söyledi. Prof. Ercan’ın tespitlerini değerlendiren Ekmek Üreticileri İşverenleri Sendikası Başkanı Cihan Kolivar, İstanbul’daki 4 bin fırının hemen hemen tamamının binaların altında olduğunu ifade ederek, bunların en az yarısının depremde yıkılabileceğini belirtti.
KAÇAK YAPILARA GÖZ YUMULUYOR
Kolivar, “Fırınların üstlerinde 4 daire olsa, dörder kişiden 16 kişi ve toplamda 32 bin kişi eder” dedi. Kolivar, bu fırınların yönetmeliğe uygun olmadığını ve kaçak çalıştıklarını, şikayetlerine rağmen sonuç alınamadığını kaydetti. Fırın projelerinin 2004’te değiştiğini, daha sıkı önlemler getirildiğini anlatan Kolivar, bu önlemlere karşın bina inşaatlarında kaçak bir şekilde fırınlara göz yumulduğunu dile getirdi. Fırınların müstakil yerlerde olması gerektiğini belirten Kolivar, “Yönetmeliğe göre binanın tamamında ve müştemilatında ev olmayacak. Bu işin partisi yok. İstanbul’da bazı ilçe belediyeleri buna izin vermiyor. Ama izin verenler de çok” dedi.
Kentsel dönüşümde kurallara uyulmuyor
Yıllardır kaçak fırınlar ile mücadele edilmesi için girişimlerde bulunduğunu, konu hakkında açıklamalar yaptığını ama ilgili kurumların bunları görmezlikten geldiğini söyleyen Cihan Kolivar, fırınlarının sıcaklığı ile binaların büyük zarar gördüğünü vurguladı. Kolivar, “Benim dediklerimi bilim insanları da diyor ama dinleyen yok. İstanbul’un riskli semtlerinde çok büyük yıkım olacak. Kentsel dönüşüm yapıyorlar, altına kaçak fırın koyuyorlar. Tek tek adres verip şikayet ediyoruz ama sonuç alamıyoruz. Kaçak fırının açılışına giden belediyeler
dahi var” ifadelerini kullandı.
