CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlupartisinin haftalık TBMM grup toplantısında konuştu.
CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel’in açılış konuşmasını yaptığı toplantıda konuşan Kılıçdaroğlu “Her şey çok güzel olacak” sloganlarıyla kürsüye çıktı.
Salona teşekkür eden Kılıçdaroğlu, “Her şey çok güzel oldu ama her şey daha da güzel olacak. Güzel bir ülkemiz var, birlikte, huzur içinde yaşamak istiyoruz. Sokaklarda el ele gezmek istiyoruz. Kimliklerimiz, yaşam tarzlarımız farklı olabilir ama bu güzel ülkede huzur içinde yaşamak istiyoruz” dedi.
GEZİ DAVASI
Konuşmasının ilk gündem maddesinde hayatını kaybeden tiyatro oyuncusu Enis Fosforoğlu’nu andı. CHP lideri, daha sonra dün başlayan ve bugün de devam eden Gezi Davası’na sözü getirdi. Gezi İddianamesinin altının boş olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, “Osman Kavala içeride, niçin?” diye sordu.
Kılıçdaroğlu şunları söyledi:
“Gezi’de ağaçların kesilmesine karşı çıktılar, hep birlikte mücadele ettiler, dünyanın en demokratik eylemlerinden biriydi. Ama hazmedemediler. Talimat üzerine müdahale edildi. İddianameler hazırlandı, altının boş olduğu ortaya çıktı.
Osman Kavala’yı tutukladılar. 601 gündür içeride. Ne yaptı bu insanlar? Ağaca sahip çıkmak, yeşile sahip çıkmak demokrasinin olmazsa olmazıdır. Hiç kimse şiddete başvurmadı.
-Gezi olayları Türkiye’nin dünya siyaset tarihine bıraktığı bir mirastır. Tamamı bizim çocuklarımızdır. Kim ne derse desin Osman Kavala boşuna yatıyor, tıpkı Eren Erdem gibi. Ama kimse meraklanmasın, Türkiye’nin önü açıldı. Türkiye’ye demokrasi, huzur gelecek.”
İSTANBUL’U HAZMEDEMEDİLER
Hiç kimse meraklanmasın; Türkiye’nin önü açıldı, Türkiye’nin önü daha da açılacak. Türkiye’ye huzur gelecek, bereket gelecek, demokrasi gelecek.
31 Mart’ta bir seçim yapmıştık, güzel de bir sloganımız vardı; Mart’ın sonu bahar diye. Gerçekten Mart’ın sonu bahar oldu.
Ankara’da, Antalya’da, Adana’da, Mersin’de baharı getirdik. İstanbul’u hazmedemediler, binbir türlü iftira attılar. Oyları çaldılar dediler, nerede bu hırsız?
Elimizde kamera görüntüleri var dediler, e hani nerede? Sonunda itiraf ettiler, siyasi bir söylem dediler. Siyasetin de bir ahlakı vardır!
Seçim yenileme kararı alınınca kimi çevreler boykot edin dedi. Kimileri de beklediler ki CHP’liler sokağa dökülsün, camı çerçeveyi indirsin. Biz sağduyulu hareket ettik. 16 milyon İstanbulluya sonuna kadar güveniyoruz dedik ve güvendik.
Haktan, hukuktan, adaletten bahsedenler hakem olarak milleti görürler.
13.729 oy farkla kazanmıştı Ekrem İmamoğlu. 23 Haziran’da sandığa gittik ve 800.000’i aşan bir oyla İmamoğlu seçimi aldı. Bu milletin ahlakına, ferasetine ve vicdanına güvendik, güveniyoruz.
Seçimler her türlü iftiraya rağmen yapıldı, Pontus’tan tutun diplomaya kadar. Doğrudan doğruya İmamoğlu’nu hedef alarak orantısız bir güçle propaganda yaptılar. Ama bizim de vicdanımız, Allah’ımız ve inancımız var!
DEMOKRASİ DESTANI YAZDIK
Şimdi bir daha 82 milyonun vicdanına ve adalet duygusuna sesleniyorum; eğer bir kişi tarafsız davranacağına dair namusu ve şerefi üzerine ant içmişse tarafsız kalmalıdır.
Hep beraber bir demokrasi destanı yazdık.
Hem Ekrem bey, hem Milletvekillerimiz, İl Başkanlarımız, örgütümüz, taraflı Cumhurbaşkanı’na rağmen güzel bir çalışma sergilediler.
Eğer bütün dünya bugün Türkiye’yi konuşuyorsa 16 milyon İstanbullu sayesindedir. 16 milyon İstanbullu bir siyasi destan yazdı. Ve bu destan bizim siyasi tarihimizin en önemli destanlarından biridir.
Millet İttifakı’na teşekkür ediyorum, Saadet Partili, AKP’li, MHP’li, HDP’li yöneticilere ve oy veren seçmenlere teşekkür ediyorum. Hep birlikte demokrasi destanı yazdık. Bu destan demokrasiye susayanların destanıdır.
Vatandaş Cumhurbaşkanı’nın tarafsız olmasını istiyor, Cumhurun başında olan kişi tarafsızlığını korumalı. 800.000 kişi bu mesajı verdi. Tarafsızlık konusunda referanduma hazırız.
Biz bütün baskılara ve engellemelere rağmen dünyaya, bu ülkenin kültüründe ve dokusunda demokrasi vardır mesajını verdik.
Kazanan sadece Ekrem İmamoğlu değil, kazanan Türkiye Cumhuriyeti’dir, Cumhuriyet’i demokrasiyle taçlandıran milyonlardır.”
YEDİ KURALI AÇIKLADI
Asıl görevimiz şimdi başlıyor. Belediye Başkanlarımıza düşen görev halk için Başkanlık yapmaktır. Yedi kuralımız var ve hepimiz buna uyacağız.
1) Beldedeki bütün kimlikleri kucaklayacaksınız
2) Hizmeti, zümre kişi akraba yandaş için değil halk için yapacaksınız
3)Fakir mahallelere pozitif ayrımcılık yapacaksınız. Dezavantajlı gurupları önceleyeceksiniz
4) Yoksullara yardım yaparken asla teşhir etmeyeceksiniz
5) Harcadığınız her kuruşun hesabını millete vereceksiniz.
6) Belediye yönetim kurullarında liyakata uyacaksınız
7) Belediyeyi adaletle yöneteceksiniz
YAYIN İLKELERİ
———————-
YURTSEVERLİK.COM sitesi Türkiye’nin birlik ve beraberliğinden, hiçbir ayrım gözetmeksizin toplumsal barışın korunmasından, insanın en yüce varlık ve emeğin en yüce değer olduğu savından, demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden, sosyal adaletin hakim kılınması düşüncesinden hareketle yayıncılık yapar. Sınırları bu noktalardan geçen ilkeler çerçevesinde sitede yazılarına yer verilen herkesten aynı sorumluluğu eksiksiz göstermelerini bekler. Dolayısıyla YAYIMLANAN YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU TAMAMEN YAZARLARINA AİTTİR.
İLETİŞİM
———————-
f.sayliman@gmail.com