20 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

KORONA GÜNLÜKLERİ…YEŞİM KADER KIZILÇELİK YAZDI- COVİD 19 GÜNLÜĞÜMÜZ -1-

Ana Sayfa » HAYATIN İÇİNDEN » KORONA GÜNLÜKLERİ…YEŞİM KADER KIZILÇELİK YAZDI- COVİD 19 GÜNLÜĞÜMÜZ -1-

Eklenme : 18.10.2020 - 20:42

KORONA GÜNLÜKLERİ…YEŞİM KADER KIZILÇELİK YAZDI- COVİD 19 GÜNLÜĞÜMÜZ -1-

 

15 Ekim 2020 Perşembe, akşam saatleri;

Acayip bir halsizlik, yorgunluk, vücut kırgınlığı başladı. Ateşim 37.7 civarı. Öksürük yok denecek kadar az ama nefes almamda bir gariplik var. Sanki ciğerlerim dolu gibi. Bir gün önce gece dışarda yemek yedim. Açık havada. Üşüttüm mü acaba (hava soğuk değildi). Yoksa korona mı oldum bilmiyorum. Direkt teste mi gitsem, hastane aciline mi? Sağlıkçı arkadaşlarıma sorup duruyorum. Hepsi sağolsun çok ilgili. Bir hekim kadar bilgisine güvendiğim can dostum, hemşire arkadaşım Sevgi, durmadan mesaj atıp bilgi alıyor, hastaneye gitmemi istemedi, “şimdilik Parol iç, biraz bekleyelim” dedi. Üzerimden TIR geçmiş gibi ama geçmiş yıllarda da gripleri /soğuk algınlıklarını böyle geçirdiğim için Corona’ya ihtimal vermiyorum.
Bir de o halde mutfağa girip yemek yaptım. Çocuklar tencere yemeğinden mahrum kalmasın.
İpek bir ara “yemeklerin kokusunu alıyor musun anneciğim” diye sordu. Bizim memleketin tereyağı kokusunu almamak ne mümkün 😄 Ama Covid’de tat koku alınmıyormuş ya, kızım onu test ediyor. “Alıyorum çok şükür” dedim. Gülüştük…

******

16 Ekim 2020 Cuma

Dünkü semptomlar aynen devam ediyor. Dayak yemiş gibiyim. Dünkü iştahsızlık bugün bir nebze geçti. Ya da çok açım, yeme isteği ondan. Ateşimi sık sık ölçüyorum. Genelde 37.1, 37.2 civarı. Bir ara 38.1’e çıktı. Çok yüksek değil ama normal de değil. Parol’a devam. Hala içimde bir şüphe, acaba Covid mi oldum. Bu endişe farkında olmadan evde yavaştan izolasyon saglamama neden oldu. Çocukları yaklaştırmıyorum kendime. Dışarda asla maskesiz dolaşmam da evde de takmaya başladım. Ama sürekli mümkün değil tabi.
Hayır normalde odalarından çıkmadıkları için harp içinde olduğum çocuklar, böyle bir durumda salonda dibimdeler. İçim hiç rahat değil. Bu huzursuzluğu yaşamaktansa…

******

17 Ekim 2020 Cumartesi

Dün gece inanılmaz garipti. Nasıl anlatsam. O halsizlik bitkinlik çok dert değil de gece 01.30 gibi titreyerek uyandım. Bildiğiniz çıplak ayak kar üstünde yürür gibiyim. Dişlerim tıkır tıkır. Üşümekten beynim durdu sanki, kaskatı kesildim adeta. Yataktan fırladım, baş ucumdaki polarımı giydim, çorap giydim ve ince yorganıma sarıldım. 17 yaşındaki kızımın farkındalığı çok yüksek. O sıra ders çalışıyor. Uyandığımı ve ne yaptığımı görünce ateşlenmiş olabileceğimi tahmin ederek panikle üstümdekileri çıkarmaya çalışıyor. Ama ateşim yok ! Bu şekilde yatıyorum. Sabaha karşı ise sırtım ter içinde uyanıyorum. Bir saat arayla iki kez üstümü değiştiriyorum. “Bunlar üşütme belirtisi” deyip kendimi teselli etsem de…
Bugün, son iki güne göre gayet iyiyim. “Gece terledim ya açıldım herhalde” diye düşünüyorum ama içimde yine bir kuşku. Ateşim 37 ve üstü civarı. “Hadi kalk kızım git bir test yaptır, için rahat olsun” diye konuşuyorum kendi kendime. Eşim ve çocuklar da ısrarlı. Pandemi hastanelerine gitmek istemiyorum. Durduk yere virüs kapmayayım şimdi.
Öğlen saatlerinde bizim derneğin anlaşmalı olduğu Cinnah’taki özel bir hastaneye gidiyorum. Her şey gayet olağan seyrediyor. Hemşire burnumdan, boğazımdan sürüntü alıyor. Sonuçlar için “akşam 21.00’de arayın” diyorlar. Negatif çıkacağına inanarak eve geliyorum, bizimkilere aile WhatsApp grubundan durum raporu veriyorum ve yatıyorum. Akşam olsa da sonuçları öğrensek.

Aksam 19.15 civarı… Çocuklar dershaneden gelmiş, günün kritiğini yapıyoruz. Ben önceki günlere göre gayet iyiyim ama durmadan “benden uzak durun” deyip duruyorum. Sonuç çıkana kadar içim rahat etmeyecek. Sonuç için de az kaldı filan derken WhatsApp’tan bir mesaj. Gittiğim hastanenin genetik profesöru Necat Hoca ve eşi Tuba arkadaşımız. Mesaj Tuba’dan, “Test sonucun pozitif bir tanem. Kurban olayım dikkat et kendine. Panik olma. Karantinaya al kendini hemen. Dinlen….”
Tek yazabildiğim cevap “ayyyyy” oluyor…
Hemen arkasından telefon görüşmesi. Necat Hoca sağolsun uzun uzun süreci anlatıyor. “Sağlık Bakanlığı sistemine düşünce arayacaklar, gelecekler, ilaç başlanacak, çocuklara test yapılacak. Yapılmazsa bir şekilde yine bizim hastanede yaptıralım. Sakin ol, rahat ol, korkma, nefesle ilgili sorun olursa haber ver, yanındayız” ve daha bir sürü şey. Haberi onlardan almam, sonraki destek ve moral konuşmalarının etkisiyle yaşadığım şoktan kısa sürede çıkıyorum
Ha bu arada Tuba’nın mesaji geldiğinde Ayten Ablam’la telefonla konuşuyorduk. “Hastayım , test yaptırdım” diyorum, ablam “yok ya değilsindir” filan diye teselli ediyor. Kızcağız pozitif sonucumu canlı canlı öğreniyor

Allah’ıma şükürler olsun.
Ailesi söz konusu olduğunda tüm soğukkanlılığını yitiren annelerinin aksine çok dirayetli, sağduyulu, güçlü çocuklarım var. Haberi aldığımda onlar da yanımda. Sadece bende maske vardı. Önce maskelerini takıyorlar, sonra durum değerlendirmesi yapıp dershanelerini, kurs hocalarını arayıp durumu anlatıyorlar. Artık üçümüz de karantinadayız !
Apartmanda covid’e yakalanan 3. aileyiz. Apartman Covit diye bir WhatsApp grubumuz var. Tüm sakinler orada. Pozitif durumumuzu derhal onlarla, yakın tarihte görüştüğüm arkadaşlarımla ve ailemle paylaşıyorum. Bir de yakın arkadaşlarım.
Size bir şey söyleyeyim mi? Atatürk boşuna “Ne mutlu Türküm diyene” dememiş.
Önceki günden beri yaşadıklarımı yazsam dizi olur. Coronalı filan dinlemeyip beni hastaneye götürmeye çalışan mı dersiniz, “odandan çıkma gerekirse bunu giy” diye eve kadar önlük, dezenfektan, zerdecal getiren mi dersiniz, “eve ne lazım liste yap yolla, alıp kapıya bırakacağım” diyenleri mi, kucağında bebeği olmasına rağmen “bakıcım var, o halleder canın ne yemek istiyor, yapıp getireyim, neye ihtiyacın var marketten alıp getireyim” diyeni mi, “bir şey lazım olur da önce beni aramazsan bir daha arama” diye şart koşanı mı, Ankara’nın bir ucunda oturup, “7-24 emrindeyiz, telefon açık hiç tereddüt etmeden ara” diyeni mi…
Bir de “yerken sensiz bogazımızdan geçmedi” diyerek kapımın önüne yemek getiren komşuları mı. Hangisini sayayım bilmem ki.
Allah hepsinden razı olsun 🙏
Babamız Amasya’da malum. En çok da ona üzülüyorum. Gelse gelemiyor, aklı bizde, gözüyle görmeyince bazı şeylerden emin olamıyor vs
Neyse gelelim süreci nasıl yönetmeye çalıştığıma; zaten bol sıvı almaya gayret gösteren biriydim şimdi üç dört katına filan çıkardım. Covid geçiren komşularım, hekim/hemşire arkadaşlarımın tavsiyelerine göre takviyelerimi arttırdım.
Size bir şey söyleyeyim mi; ben resmen kendimi Covid’e hazırlamışım. Zaten düzenli kefir ve sarımsak tüketen biriydim, son bir haftadır da içime doğmuş gibi demir, devit3, c vitamini, çinko takviyesi almaya başlamıştım. 25 gün önce sigarayı bırakmam ise bu süreçteki en doğru adımım oldu sanırım. Bu geceyi de nispeten rahat geçirdim.

*****

18 Ekim 2029 Pazar
Sabahın kör karanlığında uyandım. Çok takmıyorum gibi gözüksem de endişeliyim galiba. Uyku tutmadı pek. Gece kardeşlerimle ortak grupta yazıştık. Onlar iyi geldi bana. Yine de erkenden uyandım. Çocuklar uyanmadan maske eldiven dezenfektan eşliğinde çamaşır/bulaşık makinelerini doldurdum, odamdaki bardak tabakları elden geçirdim, çarşafları değiştirdim, odayı havalandırdım, odayı bir kez daha dezenfekte ettim…
Gece sağlık Bakanlığı arka arkaya mesajlar yollamış. “Test sonucunuz pozitif, ekipler gelene kadar evden çıkmayın. Efenime söyleyeyim, “karantina süreciniz başladı, 27 Ekim 2020 tarihine kadar zorunlu karantinadasınız”. Kötü haber çabuk duyulmuş 😊
Tam mesajları okurken Çankaya Sağlık Müdürlüğünden bir görevli aradı. Bir takım sorular, adres telefon bilgileri aldı. Birazdan filyasyon ekipleri gelecek… Bu arada ateşim 36.5, şikayetlerim asgari düzeyde❤️

Saat 10.45, filasyoyn ekibi geldi. Çocuklara da test yapıldı. Oğlum kronik astım hastası. İnşallah süreci sorunsuz atlatır. Sürüntü alınırken ikisi de gerildi. Bana ilaç bıraktılar. İlk gün 8 sabah, 8 akşam , diğer günler 3 adet içilmek üzere Favira, her gün 1 adet icilmek üzere Plaquenil.
Corona salgını başladığından bu yana aşırı titizlenen, maske-mesafe-temizlik konusunda abartılı davrandığı için eleştirilen, sosyal hayatını en en en asgariye indiren, çocuklar toplu taşıma kullanmasın diye günün 12 saati onları arabayla okula dershaneye taşıyan, elinden dezenfektan düşürmediği için parmakları çatlayan ben bile virüsü kaptıysam kimsenin garantisi yok. Haberlerde izleyip geçtiğimiz, umursamadığımız, başımıza gelmez sandığımız her şey gerçek, her şey herkesin başına gelebilir.

******
Gelişmeleri yazmaya devam edeceğim. Telefonla aramamanızı ama dualarınızı eksik etmemenizi rica ediyorum ❤️
Sağlıklı huzurlu günler..

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları