Şeker (Ramazan) Bayramı’ndaki telefonla bayramlaşmanın ardından CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in Cumhurbaşkanı R. Tayyip Erdoğan’ı ziyareti gündeme geldi.
Bilindiği gibi, Özel bu ziyaretin kapısını mealen şu açıklama ile açmıştı: “31 Mart 2024’teki yerel seçimlerden birinci parti olarak çıktık. Bunun sorumluluğu ile hareket edeceğiz. İkinci parti olduğumuz noktadaki gibi davranamayız. Bu bağlamda Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan randevu talebimiz olacak.”
ÖZEL’İN YENİ SİYASET DİLİ VE ÜSLUBU
Nitekim Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan da randevu için sıcak mesajlar geldi. Peki bu randevu nerede gerçekleşecek? Tahminim, Özel’in gönlünden Çankaya Köşkü veya orası olmazsa TBMM’nin geçtiği. Erdoğan’ın ise Beştepe’yi işaret ederek erk sahibi olduğunun altını çizmek isteyeceğini sanıyorum. Fakat önemli olan bu diyaloğun kurulması; iktidarın başı ile muhalefetin başının bir araya gelmesi. Görüşmenin nerede gerçekleşeceği bir ayrıntı. Muhalefetin “Beştepe’yi boykot” etmesi birşeyi çözmüyor; muhalefet iktidara geldiğinde Cumhurbaşkanını yeniden Çankaya’ya oturtur, Beştepe’yi de hangi kamu hizmetine verirse verir. Diyaloğu yer şartına bağlamamak gerektiğini söylemek istiyorum. CHP’nin zaten muhalefeti artık biçimden içeriğe çevirmesi gerekiyor. Beştepe boykotu, Erdoğan’a cevap yetiştirme yerine iktidara geldiğinde hangi temel sorunları nasıl çözeceğini anlatması gerekiyor. Kayıkçı kavgasının hiçbir yararı yok. Özel’in siyasetteki dili ve üslubu diyaloğu kolaylaştıran nitelikte. Bu kıymetlidir. Özel, iyi gidiyor. Birinci parti olmanın sorumluluğu da, halihazırdaki iktidarın sorumluluğu da bilhassa ulusal konularda, davalarda işbirliği içinde olmayı başarmaktır. Özel, bu yolu açıyor tutumuyla ve geleceğin iktidarının da önünü açmış oluyor. Artık Erdoğan şunu çok iyi biliyor; kutuplaştırma stratejisi bundan böyle aleyhine işler. O yüzden Özel-Erdoğan diyaloğundan geri dönüş olacağını sanmıyorum.
ERDOĞAN DAHA ÇOK DİNLEYİCİ KALABİLİR
Peki Erdoğan, Özel’e randevu verdiğinde masaya hangi başlıklar gelecek? Erdoğan hangi başlıkları açacak, Özel hangi?..
Erdoğan’ın üstten davranıp daha çok dinlemede kalarak not alacağını tahmin ediyorum. Çünkü randevu isteyen ve dolu bir ajandayla görüşmeye gelen Özel olacak. Özel’in soru ve taleplerine de Erdoğan’ın çok büyük ölçüde yanıt vermek yerine “değerlendireceğini” belirteceğini söylemesi sürpriz olmayacak. Erdoğan’ın örneğin, Filistin ile ilgili başlık açması ise normaldir.
CHP LİDERİ UZUN TUTUKLULUKLAR İLE HASTA VE YAŞLI MAHKUMLAR ÜZERİNDE DURACAK
Özel’in ise başta uzun tutukluluklar ile ağır hasta ve yaşlı tutuklu ve hükümlülerin durumunu masaya getirmesi sürpriz olmayacak. Özel, ağır hastalıkları olan yaşlı emekli generalleri de adeta bir intikam duygusu ile içeride tutmanın vicdanları yaraladığını belirtecektir. Özel, masaya getireceği bir konuyu ise hafta sonu Ankara’da yapılan yerel yönetim çalıştayında açıkladı; buna göre, CHP Genel Başkanı merkezi yönetimin yerel yönetimle beraber çalışmasını önerecek. Yani, nüfusun yüzde 65’ini yöneten belediyelere köstek olunmamasını, imzada bekleyen kredi onaylarının verilmesini isteyecek.
ÖZEL’İN MASAYA GETİRMESİNİ BEKLEDİĞİM BAŞLIKLAR
Özel’in masaya getirmesinde yarar gördüğüm bazı başlıklar ise şöyle:
1) Özel, Erdoğan’a zamanın Cumhurbaşkanı ve CHP Genel Başkanı İsmet İnönü’nün 12 Temmuz 1947 Beyannamesi’ni hatırlatarak kendisinin de AK Parti’nin yönetimini bir genel başkan vekiline bırakmak suretiyle ağırlığı devlet ve hükumet işlerine vermesini; bu doğrultuda bütün parti liderlerini de memleket sorunlarının çözümü için yuvarlak masada bir araya getirmesinin elverişli ve kolay hale geleceğini vurgulaması yerinde olacaktır. CHP lideri aynı zamanda Dışişleri Bakanı, İçişleri Bakanı, Milli Savunma Bakanı, MİT Başkanı gibi görevlilerin ana muhalefete periyodik olarak bilgi paylaşımını talep etmelidir.
2) CHP lideri, 6 Şubat 2023 depreminde yıkıma uğrayan yerleşim birimlerindeki konut, okul ve çarşıların sosyal donatı unsurları ile birlikte hızlandırılarak inşası üzerinde durmalıdır. Depremzedelerin hiç olmazsa önümüzdeki kışa sıcak yuvalarında girebilmesi üzerinde kuvvetle durmalıdır.
3) Özel, barınma krizinin aşılması doğrultusunda TOKİ’nin bir yandan da lüks konut üretiminden çekilerek çok hızlı bir şekilde İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Mersin, Samsun, Van, Antalya, Diyarbakır ve diğer büyükşehirlerde sosyal konut ve öğrenci yurdu üretmeye başlamasını; aynı zamanda kentsel dönüşümde rol oynamasını istemelidir.
4) Özel, Erdoğan’dan ivedilikle tüm sınırların kontrol altına alınarak genel olarak tüm ülkelerden dış göçün durdurulmasını;-şimdilik, iç savaş sürdüğü için- Suriyeliler dışındaki göçmenlerin peyderpey ülkelerine gönderilmesini; Suriye’den de yeni göçmen kabul edilmesinin önlenmesini istemelidir. Özel, aynı zamanda Suriye ile dolaysız barış ve işbirliği masasının kurulmasını, bu doğrultuda birlikte çaba harcayabileceklerini ve böylelikle sayısı beş milyonu aşan Suriye vatandaşının da geriye dönmesinin önünün açılması gerektiği üzerinde durmalıdır.
5) Özel, önlenemeyen aşırı enflasyonun ve yıkıcı etkilerinin, eriyen ücretlerin ve hayat pahalılığındaki aşırı yükselmenin çözümü yolunda iktidar ve muhalefetin birlikte iş dünyası ve emek kuruluşları ile bir araya gelerek bir arama konferansı düzenlemesini önermelidir.
BÜYÜK BEKLENTİLERE GİRİLMEMELİ
Kısacası, Özel-Erdoğan buluşması ‘laf olsun torba dolsun’ görüntüsünden öte ülkenin krize dönüşen temel meselelerinin ele alındığı ve muhalefetin çözüm için somut önerilerde bulunduğu bir buluşma olmalıdır. Tabii buluşmanın adresi Çankaya olursa da tadından yenmez. Beştepe’nin buluşma adresi olmasından endişem ise zarfın mazrufun önüne geçmesi riski. Yani görüşme içeriğinin adresin gölgesinde kalması. Şunu da belirteyim; bu masadan ilk etapta fazla birşey de beklemek hayal kırıklığı yaratır. Fakat ilk temas bile başlıbaşına iyidir, anlamlıdır.
Bakalım artık, zaman ne gösterecek? Takipte olacağım.
