Gazete Duvar’dan Mahmut Çınar ilginç bir çalışmaya imza atmış: Benim Yaz Şarkılarım
Çınar müzisyenlere, şairlere, yazarlara yaz şarkıları denince akıllarına gelen beş şarkıyı sormuş, işte yanıtları:
Kimi şarkıları, havası, sözleri, zamanı gereği “yaz şarkıları” sepetine atmak kolaydır. Kimi şarkılar zaten bu sepetin içinde sunulmak için yapılır, yaz için hazırlanır, yazın çalınır, söylenir. Çoğu zaman hareketli, “şıkır şıkır”, en azından cıvıl cıvıl şarkılar “yaz şarkıları” diye anılır. Yine de, yazın ritmi aslında herkeste farklı atar.
Dışarıda yaz mevsimi endam etmiş, sahiller, kırlar dolmuş taşmışken, müzisyenlere, şairlere, müzik yazarlarına kendilerinin yaz şarkılarını sorduk. Şükrü Erbaş, Nilipek, Haydar Ergülen, Derya Bengi, Murat Meriç, Bedia Ceylan Güzelce ve Nadir Göktürk, bizler için her anlamda dolu bir listeye katkıda bulundular.
Neler yok ki bu listede? Neşet Ertaş türkülerinden caz klasiklerine, rock müziğin başyapıtlarından Türkçe popun klasiklerine… Bir yaz öğleden sonrası belki Ege’ye doğru yola çıkarken art arda çalmak için sıraya almalı…
Bu satırların yazarı da iki şarkıyla girmiş oldu listeye, şimdiden affola.
İşte bu değerli isimlerin seçtiği “yaz şarkıları”:
Nadir Göktürk – Ezginin Günlüğü
Ben hiç şarkıları, “yaz şarkısı”, “kış şarkısı” diye düşünmemiştim. Ama yaz mevsimini hatırlatan şarkı anlamında düşününce…
‘Bodrum Bodrum’ – MFÖ
İlk aklıma gelen Mazhar Alanson’un yazdığı ‘Bodrum Bodrum’ şarkısı oldu. Hem ‘Bodrum’ deyince ilk akla gelen şeyin ‘yaz tatili’ olması; hem de insanların, özellikle de büyük şehirlerde yaşayanların, tatile çıktıkları zaman “kaçmak istedikleri yer”i anlatması ve o kaçak günlerde yaşananları güzel bir şekilde özetleyen bir şarkı olması dolayısıyla bu şarkı aklıma geldi sanıyorum.
‘Güneye Giderken’ – Bulutsuzluk Özlemi
Nejat Yavaşoğulları’nın yazdığı ‘Güneye Giderken’ isimli şarkı da benzer bir şekilde hemen aklıma geliyor. Hele de bu şarkıda geçen “Akçora gömleği” lafı bu duyguyu özellikle pekiştiriyor. Çünkü otobüsle, o tatil yöresine yaklaştığınızda kayaların üstünde hep bu marka karşınıza çıkardı…
‘Gemiler’ – Orhan Atasoy
Neden bilmem, aklıma gelen üçüncü şarkı, Orhan Atasoy’un ‘Gemiler’i oldu…
‘Deniz ve Mehtap’ – Dario Moreno
Sonra, yine Mazhar Alanson’un ‘Sarı Laleler’ şarkısı aklıma geliyordu ki, Alanson’un yaptığı, “Ben bu şarkıyı Kâbe için yazmıştım” açıklaması bu düşüncemi değiştirdi haliyle. Beşinci şarkı olarak da aklıma, sözlerini Fecri Ebcioğlu’nun yazdığı ‘Deniz ve Mehtap’ adlı şarkı geldi. Belki 60’lı yıllarda yazlık yerlerde, gazinolarda bol bol seslendirildiği için; belki de denizden, martılardan falan şarkıda çokça söz edilmesi nedeniyle, bu şarkı da bende bir ‘yaz şarkısı’ algısı oluşturdu.
Nilipek
Benim yaz şarkılarım şunlar:
‘Joy in the Morning’ – The Gaylads
Bu şarkı tamamen tesadüfen hayatıma girdi ve beni en mutlu eden şarkılardan biri oldu. Yaz sabahı, hafif rüzgar esiyor, perdeler tatlı tatlı hareket ediyor; ben de ne kadar aşık ve ne kadar şanslı olduğumu düşünüyorum.
‘Avant que je m’ennuie’ – Mathieu Boogaerts
Bu şarkının özel bir yeri, bir anısı yok, ama beni nasıl oluyorsa Bozburun’da hayali bir tatile, günbatımına, narçiçeği bir gökyüzüne götürüyor.
‘The Only Ones’ – Moloko
Aslında Moloko’nun bu albümünü bir bütün olarak sayabilirim; çok kişisel bir sebeple. Lisede bir yaz tatilimi bir kitap/müzik mağazasında çalışarak geçirmiştim, bu albüm de o ara çıkmış, birlikte çalıştığım “abilerim” tarafından tavsiye edilmişti. İşe gidip gelirken otobüste cd çalarımda hep ‘Statues’ vardı.
‘Sevda Çiçeği’ – Fikret Kızılok
Geçen yaz bizi hayatta ve müzikte tutan şarkılardan biri oldu ‘Sevda Çiçeği’. Balkonda çaresizlik kaynaklı bir boşvermişlikle oturur ve ne yapacağımıza dair kaygımızı bastırmaya çalışırken bizi hep bu şarkı, bu düzenleme yukarı çekti.
‘Poison’ – Rocket Juice & Damon Albarn
Bu şarkı bizim grupça çıktığımız konser ve festival yollarında menajerimizin yaptığı ‘playlist’lerin baş tacı. O yüzden aklımda hep pencereden izlediğim sarı tarlalarla, asfalt yollarla, ormanlarla ve bir arada olmakla bağlanıyor. Bir yaz günü, sevdiğim arkadaşlarımla yolda olmayı özlediğimde bu şarkı beni oraya götürüyor.
Şükrü Erbaş
Dört türkü… Bir milyon türküden seçmek de çok zor.
‘Nazlı Yâre Fiske ile Taş Attım’ – Fahri Kayahan
Bir Fahri Kayahan türküsüdür. Güzelliğini ve sevildiğini bilen bir kadının insanı kışkırtan edasını işler canımıza. Erkek, kendisini belli bir mesafede tutan bu nazdan mutludur. Sözcüklerin ve ezginin çizdiği resim büyülüdür. İki sevgiliyi de yüceltir.
Nazlı yâre fiske ile taş attım
Geri döndü bana delisin dedi
Bir buse istedim al yanağından
Çevirdi dirseğin alırsın dedi.
Bir mine gerdanı boyudur yüce
Zalim genç ömrümü çürüttün nice
Dedim ey kız kollarında bir gece
Ecelin yetmez ki ölürsün dedi.
‘Şeker Dağı’ – Neşet Ertaş
“Yaz şarkısı” değil, biliyorum, tam bir kış ağıdı. Yaz çoktan bitmiş. Güz gitmiş. Kırcı (dolu, küçük sert taneli kar) inmiş yükseklere ve evin ortasına. Neşet Ertaş’ın kaynaklık ettiği Orta Anadolu bozkırının büyük bir bozlağı. Keder, güze, kışa daha çok yakışıyor sanırım. Ama acının mevsimi olmaz değil mi… Büyük Abdal’ı saygıyla anarak.
Erken düşer Şeker Dağı’n kırcısı
Çıkar mı yürekten ciğer acısı
Ağlıyor başucunda çifte bacısı
Ağla bacım ağla ben öldüm kalan
Güvenme dünyanın ahiri yalan
‘Bahçenin Harımıyım’ – Fatma Parlakol
Sıdıka Yapıcı’dan alınmış bir Uşak türküsü. Türküden öte sanki bir incesaz şarkısı.
Bütün sevdalarda olduğu gibi incecik bir sitemle örülmüş bir iç ses. İnsanın kaybettiği yârini araması neden ayıp olsun değil mi? Bilip de bilmemezlikten gelmenin saygılı kalbi. Ve Fatma Parlakol’dan dinlemeli.
Bahçede erik m’olur
Dibinde koruk m’olur
Ben yârimi kaybettim
Arasam ayıp mı olur
‘Yörü Bire Çiçek Dağı’
Kerem ağzı dedikleri bir Şarkışla türküsüdür. Bir ayrılık güzellemesidir. Sözlerin duygusu ezginin makamıyla insanı yüreğinden yakalar, göklere çıkarır. Sözler, yedi kere sızdırılmış baldır. Yaz çabuk geçer, güzün acısı eşiktedir. Usta ağızlar okuduğunda dört mevsim birbirine karışır.
Yörü bire Çiçek Dağı
Sende suna boylum kaldı
Hep kuşların dönüm çağı
Bülbülün goncası soldu
Murat Meriç
Beş şarkı listeleyeceğim ama burada on şarkı var aslında:
‘Yaz’ – Sezen Aksu
Baştan çıkartan bir başka şarkı! “Buram buram yaseminler tüterken” insanın aklına olmadık şeyler getiriyor -ki daveti geri çevirmek olmaz. Akustik versiyonunun ardına Ezginin Günlüğü’nden ‘Şimdi Sevişme Vakti’ni ekleyin, “kiraz mevsimi”nin tadını çıkartın.
‘Kafa’ – Sıla
“Açarız radyoyu yol nereye biz oraya” diyor, daha âlâ yaz şarkısı mı olur? Gemileri yakıp gitmek isteyenleri baştan çıkartıyor, insanın aklına olmadık şeyler getiriyor. Yanına kız kardeşi ‘Otomobil’i koymak elzem, zira Nazan Öncel de o şarkıda böyle bir hikâye anlatıyor.
‘Sahilden’ – Burcu Güneş
Yeni başlangıçlar için ideal. Acıklı ama içindekini atma hissi şarkıyı coşkulu kılıyor. Ceza’lı versiyonu dinlerseniz, içinizdeki dans etme isteğine engel olamıyorsunuz. Yanına iliştirilecek başka şarkı yok, iki versiyonu art arda dinleyin, iki farklı şarkı gibi.
‘Kumsalda’ – Sertab Erener
Fikret Kızılok’tan yadigar, şahane yaz şarkısı. Pop hattından ilerlerseniz uğramanın şart olduğu durak. Yanına Mirkelam şarkısı ‘Aşkımsın’ı da ekleyeyim. “Dalıp dalıp denizlere” hayaller çıkarmak isteyenler için olmazsa olmaz ikili.
‘Bir Yaz Daha Bitiyor’ – Gündoğarken
Esasen bu listeye girmesi gereken şarkı ‘Yaz Bulutları’ ama yaz sonunda söylenecek, bir sonraki yaza dair hayaller kurduracak şarkı bu. Zerrin Özer şarkısı ‘O Yaz’la birlikte dinlenirse ortamı anason kokusuna boğar, dikkat!
Haydar Ergülen
Yaza yaza bir şiir, yaza yazıla bir şarkı. Ne iyi gelir ne iyi gelir! Yaz gelir şarkısıyla gelir, şarkısı önce gelince yaz gelir, şarkısı ruha dolana yaz denir! Yaz yaz yaz! Aslında ömür dediğin de senin yazlarındır, şarkıların, şiirlerindir. Bak bunu yaz demişler gibi hevesindir!
Yaz maviden, sarıdan önce, denizden, güneşten evvel, hevestir. Yaza heves edersen sana gelir. Güneye inelim der gibi yaza inilmez, yaz senin gönlünü aralar, sabah gibi içeri dolar, kalbini havalandırır, seni gençliğine salar ve orada bırakır. Zira yaz senin gençliğindir, yazın herkes gençtir, en çok da ölülerimiz, kayıplarımız, evvelgiden ahbaplarımız. Ömrün baharı da güzü de yaza yazılır çünkü yokluklarında. Yaz var eder.
Yaz karşısında kendimi iki kişi hissederim, biri yaz sevincini gölgeleyen şiirler okuyan ve yazan, biri yazı şarkı olarak his ve terennüm eden. Yazla ülfetim vardır ve bunlardır. Yaz, ömür gibi tez geçtiği ve dahi ömrün yerine yaşandığı için, kulak kesileyim, gönül vereyim, yakından duyayım derken biten o kısacık, hülyalı şeydir, içinde az’ın çok olduğu üç harf! “Yaz geçer” diyelim Murathan gibi, ama ‘şarkısı kalır’. Yaz, şarkısı sürendir.
‘O Yaz’ – Zerrin Özer
Benim, kendisine, durumuna, geldiği mi diyeyim artık, bulunduğu mu, noktaya üzüldüğüm, ama sesini yazlara sakladığım Zerrin Özer’in “Nasıl da koşuşurduk bahçelerde” diyerek yazı uzattığı, upuzuuuun yazlara götürdüğü şarkısı ‘O Yaz’dır ilk gözağrım.
‘Summertime’ – Ella Fitzgerald
Fitzgerald’ın doğal, açık, kederli, “Summertime and living is easy” dediği…
‘Hürriyete Doğru’ – Timur Selçuk
Timur Selçuk’un Orhan Veli şiirinden yaptığı şarkı bana hep yaz denizlerini hatırlatır, “heeeeeey ne duruyorsun be / at kendini denize” dediği yer yazdır işte!
‘Gün Olur’ – Zülfü Livaneli
Yine Orhan Veli’den Zülfü Livaneli bestesi ‘Gün Olur’, yaz değil de nedir? “Gün olur / başıma kadar güneş / Gün olur / başıma kadar mavi / Gün olur deli gibi / Gün olur alır başımı giderim”.
‘Eski Bahar Şarkısı’ – Mahmut Çınar & Gözde Öney
Mahmut Çınar’ın ‘Eski Bahar Şarkısı’ da “bahar olur yaz olur” duygusuyla yazılmış bir yaz çığlığıdır. Yazlar da çığlık çığlığadır, gelişi, anıları, gidişi…
Bedia Ceylan Güzelce
“Yaz şarkısı” denince aklıma gelenler şunlar:
‘Toccata in C Minor BWV 911’ – J. S. Bach
Atlas dergisi için ‘Egeli Olmak’ isimli bir makale yazmak üzere bir ay Ege bölgesini karış karış gezmiştim. Bu gezi sırasında ilk kez Bach’ın bu eserini dinledim, o zamandan bu yana bana yazı, doğayı ve Ege’yi düşündürür.
‘Cihan’ albümü – Birsen Tezer
Kişisel tarihimde duygularımın çözüldüğü, bulanıklığın ortadan kalktığı bir zamanda çıktı bu albüm. İçinde kaybolduğum şarkılar kendimi bulmama yardımcı oldu, çok severim.
‘Geldin’ – Mahmut Çınar
Baştan sona beni gülümseten, bana iyi hissettiren, tüm duygulara karşılık gelen bir şarkı, yaz kış dinliyorum ve radyo programımda çalıyorum.
‘Suspicious Minds’ – Elvis Presley
Çocukluğumun yazları yola çıkar çıkmaz karavanımızda bir Elvis Presley kaseti çalardı. O yüzden yaz aylarında Elvis Presley’in tüm şarkıları beni o günlere götürür.
Rap şarkıları
Her yaza girerken yeni çıkan şarkıları bir dinliyorum. Elbette kendime seçtiğim ve diğerlerinden biraz daha fazla dinlediğim şarkılar oluyor. Bu yaz Uzi, Fuat Ergin, Defkhan, Sefo yine çok dinlediğim sanatçılar arasında.
Derya Bengi
Benim yaz şarkılarım şunlar:
‘En Méditerranée’ – Georges Moustaki
Moustaki’nin ‘Akdeniz’de’ şarkısı zeytin ağaçlarından, güvercinlerden, bombardımanda ölen kara gözlü çocuklardan ve sonbahardan korkmayan yazlardan bahseder. Avrupa Birliği’nin çok bilmiş Akdeniz’i yerine, üç kıtanın ortak tarihsel kültürünü canlandırır. Bu şarkının kardeşi bence Joan Manuel Serrat’ın ‘Mediterráneo’ adlı Akdeniz şarkısıdır. Bu hem buruk hem coşkulu ve destansı şarkının sözleri, Endülüs sahil kasabası Algeciras’tan kalkıp İstanbul’a kadar gider.
‘O Yaz’ – Zerrin Özer
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın bir şiirinden esinle Bora Ayanoğlu’nun yazıp bestelediği ‘O Yaz’ Türkçenin en çekingen, en zarif aşk şarkısı. Bana biraz ‘Bir bahar akşamı rastladım size’yi hatırlatır.
‘Another Brick in The Wall’ – Pink Floyd
Bu da bir yaz şarkısı, en azından “matematikten ikmale kalanlar”ın yaz şarkısı. 1980 yazında Yalova’da bir akrabanın yazlığındaydık. Yazlığın diskosunda her gece muhakkak ‘Antoher Brick In The Wall’ ve ‘Funky Town’ (Lipps Inc) çalardı. Henüz diskoya girecek yaşta değildim, ama uzaktan ikisine de hastaydım. Bir gün Gong dergisinde şarkının Türkçe sözleri çıktı. “Eğitime ihtiyacımız yok” ve daha neler neler diyorlardı, gözlerime inanamadım, resmen aydınlandım. 13-14 yaşlarında bir çocuk daha ne isterdi? Böylece 12 Eylül karanlığına Pink Floyd solcusu olarak girmiş oldum.
‘Summer in the City’ – The Lovin’ Spoonful
Bu şarkıda gündüzler gölgede kırk derecedir, ama akşam serinliğiyle beraber manzara değişir, şehirde yarı ölü bedenler dirilir, ritm ve dans başlar. Mungo Jerry’nin ‘In The Summertime’ıyla birlikte, elli küsur yıl öncesinden ses veren tiril tiril şarkılar.
‘Summertime’ – Willie Nelson
Siyah operet ‘Porgy & Bess’ için George Gershwin’in yazdığı bu yaz ninnisi, neredeyse yüzüncü yazını tamamlayacak. Yüzlerce, binlerce sanatçı tarafından yorumlandı bugüne kadar. En iyilerinden biri Ella Fitzgerald & Louis Armstrong yorumudur, ama Willie Nelson’ın tembel söyleyişi beni çok etkiler.
YAYIN İLKELERİ
———————-
YURTSEVERLİK.COM sitesi Türkiye’nin birlik ve beraberliğinden, hiçbir ayrım gözetmeksizin toplumsal barışın korunmasından, insanın en yüce varlık ve emeğin en yüce değer olduğu savından, demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden, sosyal adaletin hakim kılınması düşüncesinden hareketle yayıncılık yapar. Sınırları bu noktalardan geçen ilkeler çerçevesinde sitede yazılarına yer verilen herkesten aynı sorumluluğu eksiksiz göstermelerini bekler. Dolayısıyla YAYIMLANAN YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU TAMAMEN YAZARLARINA AİTTİR.
İLETİŞİM
———————-
f.sayliman@gmail.com