29 Mart 2024 - Hoş geldiniz

DÜNYADA YÜKSELEN HAREKET: PAHALILIĞA KARŞI SUSMAMA HAKKI VE TOPLUMSAL İTİRAZ

Ana Sayfa » DÜNYA » DÜNYADA YÜKSELEN HAREKET: PAHALILIĞA KARŞI SUSMAMA HAKKI VE TOPLUMSAL İTİRAZ

Eklenme : 13.04.2022 - 11:56

DÜNYADA YÜKSELEN HAREKET: PAHALILIĞA KARŞI SUSMAMA HAKKI VE TOPLUMSAL İTİRAZ

Ülkede günden güne artan enflasyon zamları tetiklerken, yurttaş fahiş fiyatlar altında ezilmeye devam ediyor. Gıdadan giyime birçok üründe fiyat artışı yaşandı. Zamlara yönelik eylemler gerçekleşse de kitlesel bir örgütlenme sağlanamadı. Düzen içi muhalefetin sokak muhalefetini küçümseyen tavrı da kitlesel hareketin önüne geçen nedenlerden biri olarak görülüyor.

Öte yandan pandemi ve savaşın olumsuz etkileri nedeniyle son zamanlardaki en büyük ekonomik sorunları yaşayan ülkelerde halk kitlesel olarak sokağa döküldü. Bazı ülkelerde eylemler haftalardır devam ederken on binlerce kişi sokaklarda zamlara karşı protestolarını sürdürüyor.

Birgün’den Umut Serdaroğlu’nun haberine göre ekonomik kriz nedeniyle eylemlerin kitlesel boyutlara ulaştığı bazı ülkeler ise şöyle:

• Sri Lanka: Ülkede yaklaşık bir yıldır ekonomik kriz nedeniyle kıtlık yaşanırken, yükselen fiyatlar nedeniyle halk günlerdir protestolara devam ediyor. Son olarak Sri Lanka moratoryum ilan etti. Sri Lanka Merkez Bankası Başkanı ise ülkenin yabancı borç ödemelerini durduracağını belirtti. Yaşanan ekonomik krizden Başkan Gotabaya Rajapaksa’yı sorumlu tutan Sri Lankalıların eylemi kitlesel boyutlara ulaşmış durumda.

• Kazakistan: Ocak ayında LPG zamlarının ardından başlayan protestolar, binlerce kişinin katılımıyla toplumsal harekete dönüşmüştü. İşçi grevleriyle başlayan eylemler, sonrasında sosyal bir harekete dönüşerek dalga dalga ülke geneline yayılırken Atyrau, Uralsk, Aktyubinsk, Kızılorda, Taraz, Taldikorgan, Türkistan, Çimkent, Ekibastuz ve eski başkent Almatı’da süresiz mitingler gerçekleştirilmiş ve kamu binaları ele geçirilmişti.

• Fransa: Sendikaların çağrısıyla başlayan protestolarda asgari ücretin, emekli maaşlarının ve devlet tarafından verilen ev kirası yardımı ile çocuk parasının arttırılması çağrısında bulunuldu. Kamuda çalışan işçi ve memurların bulunduğu eylemlerde 170 yerleşim bölgesinde gösteriler düzenlendi. Halk arasından da birçok kişi eylemlerde işçi ve memurlara destek verdi.

ÜÇ FAKTÖR DE ÖNEMLİ

Siyaset Bilimci Prof. Dr. Ayşen Uysal, Türkiye’deki ekonomik krize yönelik eylemlerin kitlesel boyutlara ulaşamamasının sadece devlet baskısıyla açıklanamayacağını söylerken nedenleri şu şekilde açıkladı: “Sosyolojik meseleler karmaşıktır ve bunu anlayabilmek için farklı boyutlara bakmak gerekir. En özetle hareketsizliğin temelinde bireylerden kaynaklı mikro, örgütlerden kaynaklı mezzo (orta) ve iktidardan kaynaklanan makro nedenler var. Türkiye’de her zaman devletten kaynaklı nedenlere kafa yorarız ancak bunun belirleyici olmadığını dünyadaki örneklerden görüyoruz.”

basarinin-anahtari-toplumsal-itiraz-1002946-1.
Prof. Dr. Ayşen Uysal -Siyaset Bilimci

Bu kadar ağır bedeller ödenen bir ülkede korkunun olmasının da doğal olduğunu belirten Uysal, “Ödediği bedellerden dolayı sessizliğe gömülen birçok insan var” diye ekledi.

BÖL, YÖNET STRATEJİSİ

Devletin bu tür protestoların önüne geçmesi için birçok taktiği olduğunu söyleyen Uysal, bunlardan en önemlisinin böl yönet stratejisi olduğunu dile getirdi. Bu taktiğin insanları küçük gruplara ayırıp içine kapanmasına neden olduğunu söyleyen Uysal, sözlerine şöyle devam etti: “Gruplar arasında ayrışma ne kadar artarsa sorunlara yönelik tepki de o kadar azalır. Yani sesin yükselmesi için çeşitli toplumsal gruplar arasında birliktelik olması gerekir.”

Aynı zamanda yasaların giderek polisin gücünü arttırdığını belirten Uysal, “Buna bağlı olarak şiddet de giderek artıyor. Hukukun da işlemediği bir ortamda insanlar bir şeyler yaptığında başlarına ne geleceğini bilemiyor” dedi. Barış akademisyenlerinin attığı imzadan dolayı işten çıkartılmalarını hatırlatan Uysal, “Dünyanın birçok yerinde imza attığınız için işinizden olmazsınız. Yani orantısız somut veya sembolik devlet şiddetiyle karşılaşıyoruz” diye ekledi.

Vatandaşların örgütlenmesinden sorumlu dernek, kuruluş ve sendikaların da fiili sorunlar yaşadığını aktaran Uysal durumu şu şekilde açıkladı: “Örgütler içerisinde yaşanan iktidar yarışları, sadece kendilerini ilgilendiren meselelerde seslerini çıkarmaları yalnızlaşmayı ve bölünmeyi de beraberinde getiriyor. Bunun yanında başkası protesto etsin bir kazanım elde ederlerse biz de katılırız düşüncesi çok arttı. Bu, kişilerin toplumsal hareketlere katılmalarında büyük oranda etkileyici bir faktör.”

MUHALEFET ENGELİ

Zamların ardından ana muhalefetin sokağa çıkmayın uyarısına da değinen Uysal şu sözleri söyledi: “Ana muhalefet partisi böyle bir oyuna gelmeyeceğiz meselesi üzerinden iktidarın kendisine çizdiği sınırlar içerisinden muhalefet yapma özelliğini çok net ortaya koydu. Muhalefet hakları genişletici bir yol izlemek yerine kendisine çizilen bir alanda debeleniyor. Böyle bir durumda aslında iktidar ortağı gibi hareket etmiş oluyor.”

ÜLKELERİN DURUMU FARKLI

Son olarak dünyanın birçok bölgesinde zamlara yönelik başlayan sokak hareketlerini de hatırlatan Uysal şunları söyledi: “Her ülkenin kendi farklı özellikleri varken aynı zamanda sistemlerin ve bireylerin güvenceleri de farklı. Görece çok daha az bir pahalılığın gerçekleştiği ve alım gücünün çok daha az düştüğü ülkelerde daha büyük eylemler gerçekleşebiliyor. Türkiye’de ise artık iş çığırından çıkmış olmasına rağmen çok ses çıkmıyor. Bütün bu faktörlerin birleştiği alanda bunu anlamaya çalışmamız gerekiyor.”

SOSYAL MEDYA FARKINDALIK YARATIYOR

Diğer taraftan yurttaş zamlara yönelik şikayetlerini çoğunlukla sosyal medya üzerinden gerçekleştiriyor. Medya üzerine çalışmalar yapan Bilgi Üniversitesi’nden Doç. Dr. Erkan Saka sosyal medyanın tek çözüm olmadığını ancak imkanlar dahilinde farkındalığı korumayı sağladığını aktardı.

basarinin-anahtari-toplumsal-itiraz-1002900-1.
Doç. Dr. Erkan SAKA Bilgi Üniversitesi

Kurye eylemlerinin başarısında sosyal medyanın büyük bir etkisi olduğunun altını çizen Saka, “Eylemlerin duyulmasında sosyal medyanın çok önemi vardı. Bu eylemler beyaz yakaya da ulaşırken tüketimi de etkiledi” dedi. Sosyal medyadaki paylaşımların seçmeni de etkileyebileceğini söyleyen Saka, “iktidar bunu göz ardı etmiyor, kendi seçmeninin oyunu kaybedebileceğini biliyor. Bunun ne kadar etkili olduğu tartışılabilir ancak insanlar bunu görerek bir sonraki adımlarını atıyor” diye belirtti.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları