28 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- BİAT ETME ÖZGÜRLÜĞÜ

Ana Sayfa » EĞİTİM » PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- BİAT ETME ÖZGÜRLÜĞÜ

Eklenme : 15.07.2023 - 8:07

PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- BİAT ETME ÖZGÜRLÜĞÜ

 

Yeni güne, bana yönlendirilmiş köşe yazılarına göz atarak başladım.. “Milli Eğitim”imizden sorumlu EN YETKİLİ ikinci kişisi ( Birincinin kim olduğunu bana sormayın lütfen);

“Gerekirse kız okulları açabilmeliyiz” diye beyanatta bulunmuş..

Çünkü laik bir ülke olduğumuz ve topluma alternatifler sunarak herkesin özgürce karar verebilmesi için bunun gerekli olduğunu ifade etmiş..

Elbette, ben de katılıyorum.. Kesinlikle gerekir!. Üstelik  cinsiyete göre ayrı okullar açma uygulamasını mümkünse Anaokullarından başlatmak gerekir..

Ben bunu neye dayanarak söylüyorum?..

Sakin olun.. Anlatacağım.. Arkamda kimler var kimler.. sırtımı dayadığım!

Efendim ben psikoloji alanında, “insan”ı anlama konusunda 41+ yıl öğrenen-öğreten-araştıran-uygulayan-okuyan ve yazan bir akademisyen olarak bu görüşe katılıyorum. Psikoloji bilimine inanan bir bilim insanı olarak, başka türlüsünü savunmam mümkün değil çünkü..

Bizim dünya görüşümüz, kendimizi ve dış dünyayı algılayıp belli bir yaşam tarzını benimsememiz, büyük ölçüde, 3-5 yaşlarında oluşur.. Hadi biraz daha esneten kuramcıları da içine alırsak 8 yaşına kadar biçimlenir.. Kişiliğin oluşumunda son çıkış da (tünele girmeden son çıkış!) ergenlik çağıdır..

Sonrası çok zor efendim..

Benden söylemesi.. Ondan sonra size biat etmezler!

Başınız çok ağrır!..

Ceza kese kese yorulursunuz..

İsyan eden, tepki gösteren, karşı çıkanlarla uğraşmaktan yapmanız gereken çok önemli işleri yapamaz hale gelirsiniz!.

Psikolojinin tarihi yüzyılı geçti ama daha önce gelişen (hatta tüm bilimlerin anası kabul edilen) felsefe tarihi de insan’a ilişkin bu gerçekleri açıklar.. Okuyan bilir.. Düşünen bilir.. Ama ‘düşünen-sorgulayan insan’ yönetimlere hep dert olmuştur insanlık tarihi boyunca..

Oysa insanlara “biat etme” özgürlüğü de sağlamak gerekir..

Çocuk, dünyayı öğrenmeye başlarken “anneye” bağımlıdır zorunlu olarak çünkü ihtiyaçları onun tarafından karşılanmaktadır. 0-2 yaşından sonra ise giderek kendine yetebilmesi, yapabileceği davranışları yapması, bağımsızlığa geçmeye başlaması beklenir.. Üç yaşından itibaren bu dönem başlar.. Bu nedenle de isyankar davranışlar görülür ufaktan ufaktan..

İşte tam da bu dönemde, çocuğa serbestlik yerine;

“Biat etme özgürlüğü” sağlanmalıdır..

Kendini önce insan olarak değil ‘dişi’ ya da ‘erkek’ olarak kabul etmelidir. Bu dünyada hep birine ‘bağımlı’ olarak yaşamını sürdürebileceğini öğrenmelidir. Hele ki cinsiyeti ‘kadın’ ise, yaşam boyu kendisi ile ilgili kararların hep bir erkek tarafından verileceğini kabul etmelidir.

Toplumun kendisinden beklediği;

“Bir erkek tarafından sahiplenilme, ona hizmet etme, evinin kadını, çocuklarının annesi olma” görevlerinden başka;

‘birey olma, meslek sahibi olma, kendini özgürce geliştirme vb.’ gibi saçma-sapan fikirleri kimse kafasına sokmamalıdır.

Ben ne diyebilirim ki..

İnsanın doğuştan sahip olduğu “Doğal yazılım”ının, ilk yaşlardan itibaren yaşadığı aile-toplum-çevre tarafından yüklenmeye başlanan “Sosyal yazılım” tarafından bastırıldığını ve erken yaşlarda gelişen bu yapının dirençli ve oldukça kalıcı olduğunu savunan Psikoloji biliminin S. Freud, C. Gustaw Jung, A. Adler gibi dev isimleri ve pek çok diğer bilim insanının söylediklerini aktarmaktan başka!

Yine de, birkaç kelam edeyim; aşağıdaki cümleleri bundan yıllar önce yayınlanan bir yazımdan aynen alıyorum efendim:

Ruh sağlığı açısından sağlıklı bir kişilik gelişimi; çocuğun doğasına uygun olarak gelişebileceği ve temel gelişim  ihtiyaçlarının karşılandığı demokratik aile ve eğitim ortamlarında gerçekleşebilir. “Ağaç yaşken eğilir” sözünde olduğu ve belli kesimlerce savunulduğu gibi, doğasına uygun olarak özgürce gelişmek yerine, kız çocuklarını “eğerek” sınırlamak, onun özgürlüğüne ipotek koymak insan gelişimi ilkelerine aykırıdır. Çünkü bu karar, çocuğun özgür iradesi ile aldığı bir karar değildir. Yetişkin- erkek-ler tarafından kız çocuklarının doğal ve özgür gelişimine tahakküm kurmaktır.

Saygı ve sorumlulukla,

 

Not: Bu kısma bilimsel referans listesi koyacaktım ama vazgeçtim çünkü liste çok uzun.. Üstelik bilimsel kaynakları kim dikkate alıyor ki.. bilemedim.

B.Y.

14 Temmuz 2023

 

 

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları