25 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- BİR HAYAT VE PEK ÇOK OLASILIK: ”SİZ HANGİ EVRENDE HANGİ VERSİYONDA VAR OLMAK İSTESİNİZ?”

Ana Sayfa » GÜNCEL » PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- BİR HAYAT VE PEK ÇOK OLASILIK: ”SİZ HANGİ EVRENDE HANGİ VERSİYONDA VAR OLMAK İSTESİNİZ?”

Eklenme : 25.03.2023 - 20:28

PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- BİR HAYAT VE PEK ÇOK OLASILIK: ”SİZ HANGİ EVRENDE HANGİ VERSİYONDA VAR OLMAK İSTESİNİZ?”

 

 

Geçip aynanın karşısına kendime bakıyorum: Kimim ben?

Bu güne nasıl geldim? Nasıl bir hayat yaşadım?

Geçip giden bir ömrü düşünüyorum..

Elbette düşüncelerim; bazı anlarda, özellikle tehlike anlarında/öleceğimizi zannettiğimiz zamanlarda olduğu gibi, belleğimizden şimşek hızında geçen ‘flashback’lerle bir film şeridi gibi akıp geçmiyor!. Zor ve meşakkatli bir süreç geçen ömrün muhasebesini yapmak.

Bu yüzdendir ki pek çekici gelmiyor.. Üstelik riskli bir iş, kişinin kendisiyle yüzleşmesi.. Geçmişte yaptığı seçimleri görmesi ve hatalarını kabul etmesi öyle kolay değil.. Hem zaten ‘bitmeyen işler yüzünden’ buna ayıracak geniş zamanlar da yok!

Şairin dediği gibi;

Ah, kimselerin vakti yok

Durup ince şeyleri anlamaya

Hani şöyle ömrümüz hızlandırılmış- sanki şimşek hızında- akıp giden bir film şeridi gibi birkaç dakikada (hadi bilemediniz bir-iki saatte) gözümüzün önünden geçse ve biz görebilseydik; geçmiş olasılıkları, seçmediğimiz alternatifleri, yönelmediğimiz seçimleri, ıskaladığımız fırsatları, verdiğimiz doğru/yanlış kararları..

Hepsini, o yaşam filmimizde seyredebilseydik.. Neler hissederdik acaba?

Olası başka evrenlerde, olası başka versiyonlarım ile var olmak mümkün müydü acaba?

Elbette, sadece daha iyi BEN olarak değil, daha kötü BEN olarak belki yüzlerce versiyon içinden yine de şimdiki BEN’i seçer miydim?

Peki ya SİZ?

Siz, şimdi içinde yaşadığınız bu evrende,  var olduğunuz bu versiyon olarak yaşamaktan memnun musunuz?

Nasıl bir hayat içinde nasıl bir versiyon olarak var olduk? Bunu belirleyenler ne/ler oldu?

Kendi karar ve seçimlerimiz mi?

Şimdi yaşadığımız bu hayatta mutlu muyuz? Kendimizden ve ilişkilerimizden memnun muyuz?

Gençliğimizde neler hedeflemiştik bugünlere dair? Kendimizi nasıl bir hayat içinde hayal etmiştik?

Ne/ler ummuştuk, ne/ler bulduk?

Peki, şimdi değişmek mümkün mü? Buna gücümüz var mı? Bazı şeyleri değiştirebilir miyiz? Hayallerimizin bazılarını sığdırabilir miyiz bugünkü hayatımıza?

 

Hayaller ve gerçekler..

Hayat bir filme sığar mı bilmem ama son izlediğim bir filmin beni- hayat üzerine, var olmak üzerine içerdiği fantastik görseller ve ilginç metaforlarla- götürdüğü düşünce ve duyguları, ben bu yazıya sığdırmayı deneyeceğim.

2022’nin en iyi bilimkurgu yapımlarından biri olarak da gösterilen filmin, turnayı gözünden, seyirciyi ise kalbinden vurduğu söylenemez bence.  Olsa olsa, “Hayat’ denen yolculuğu on ikiden, Oscar ödüllerini de yediden vurdu” denilebilir!. Çünkü film üzerinde düşünürken onca absürd gelen sahnelere bakıp yargılamaya niyet ettiğim her durumda, iç sesim beni uyardı:

Evet ama, hayat da böyle değil mi?

Oscar Ödülleri olarak da bilinen sinema dünyasının en prestijli ödüllerinden 95’inci Akademi Ödülleri töreninde izlediğimiz gibi;

En iyi film ödülünü Everything Everywhere All at Once (Her Şey Her Yerde Aynı Anda) kazandı. Film, 11 dalda aday gösterilip toplam yedi ödül aldı.

Ben bir sinema eleştirmeni değilim. Size film eleştirisi yapmayacağım elbette! Benim amacım kendimi (sizi değil, üzgünüm) ve hayatı anlamak.. Kırk yılı aşkın psikolojik danışmanlık kariyerimin bana verdiği yetki ile, filmin bende uyandırdığı çağrışımların izini sürmek sadece..

Televizyonlarda, Oscar heykelciği elinde, gözyaşları ile teşekkür eden sanatçılar da bence filmin vermeye çalıştığı mesajların geçerliğinin bir kanıtıydı sanki;

  • Hayat, hayal bile edemeyeceğimiz sonsuz olasılıklar ve seçeneklerle dolu..
  • Hayatımızı kendi seçimlerimiz belirliyor genel olarak..
  • Şu an sahip olduklarımızla ne yaptığımızın/ nasıl yaptığımızın farkında mıyız?
  • Hayatımızı değiştirme/ kendimizi değiştirme gücümüzü kullanıyor muyuz?

 

Film gibi hayatlar..

“Her şey her yerde aynı anda” isimli film, bu kadar çok ödül alınca merak edip izlemeye başladım. Filmin ilk on beş dakikasından itibaren her beş dakikada bir bırakmaya niyetlendim çünkü ne olup bittiğini pek de anlayamadan hızla ve yorucu bir tempoda akıyordu film..

Gerçi, hayat da böyle; ne olup bittiğini anlamadan geçip gidiyor..

Yaşadığı hayattan bezmiş ama bunu kendisine bile itiraf edemeyen, gönlünden geçen gençlik hayallerinin hiçbirini gerçekleştirememiş orta yaşların kapısındaki Evelyn;

ailesine karşı gelerek evlendiği kocası ile Amerika’da çamaşırhane işleten ve ergenlik çağındaki kızıyla da sorunlar yaşayan Çin’li bir göçmen kadınıdır.

Devam edelim.. Ancak hiçbir şey asla hayal ettiği ya da planladığı gibi olmaz. Hayatta başaramadıklarından ötürü tam bir kontrol manyağı olup çıkan ama yine de en yakınlarındaki insanlar dahil hiç kimseyi, hiçbir şeyi beğenmeyen Evelyn; iş ve özel hayatının en zorlu günlerinden birindeyken başka bir evrenin mümkün olduğu gerçeği ile karşı karşıya kalır. Dahası ona, paralel evrenler arasında ve diğer Evelyn’lerin zihninde gezinerek dünyayı kurtarma görevi verilir!

Evelyn’in, kendisi olmayan, farklı hayatlar yaşayan versiyonları, bazısı sadece birkaç saniyelik de görünse, esas kahramanı bir şekilde bütünleyen, onun yaşayamadığı hayalleri yaşayan, ona nazaran hepsi bir şeyleri iyi-kötü gerçekleştirmiş olan karakterlerdir.

İşte film, fantastik/ bilimkurgu sahnelerdeki saçma sapan gelen metaforlarla gerçek ilişkilere ve yaşanan hayatımıza yönelik –belki de klişe- mesajlarla devam ediyor..

Evet, mesajlar çok bildik/klişe gelebilir (tıpkı hayat gibi) ancak bu durum bence bu mesajların evrenselliğini ve geçerliğini gösteriyor (yoksa klişe haline gelmezlerdi!).

 

Hayata ve ilişkilere dair mesajlar

Nedir bu klişe mesajlar:

– İnsani ilişkilerde, temelde her şeyin karşılıklı konuşmaktan ve karşı tarafı dinlemekten ibaret olduğu; ve pek tabii hayatımızda gerçekleştiremediğimiz şeylerin acısını, sorumluluğunu başkasından çıkartmamak gerektiği..

– Dünyayı kurtarmakla aileyi kurtarmak arasında çok fark olmadığı; hatta ikincisinin biraz daha zor olduğu ve birincinin de zaten buna bağlı olduğu…

– Hayatın güçlükleri karşısında herkesin bir mücadele yolu bulmaya çalışarak kendi yaşam tarzını oluşturduğu.. Kiminin dövüş ile (öyle çok dövüş sahnesi var ki- tıpkı hayat da olduğu gibi!), kiminin ise olaylara iyi tarafından bakmaya çalışıp ‘nazik’ olma yoluyla var olmaya çabaladığı..

– Aslında, rutinlere bağlı kalarak yaşamanın güvenceli gelebileceği.. Ancak bu durumun hayatımızdaki sorunlarla birlikte bizi çözümsüzlüğe mahkum kılan bir yaşam biçimine yol açabildiği..

– Hayatımızı/kendimizi değiştirmek istiyorsak; riski göze almak gerektiği..(filmde, kimsenin aklına dahi gelmeyecek sıra dışı bir şey yapınca, paralel evrenler arasında seyahat edebiliyor kahramanlarımız).

O şey her neyse bazen çok çılgın, delice ve saçma olabiliyor. Kesin olan, rutinin dışında bir davranış olması.. Yani ‘güvenli’ limanlardan ayrılmayı göze almanın gerekli olduğu.. İşte bunun da söylendiği/filmdeki kadar kolay olmadığı!

– Başka dünyalara kaçıp gitme istediği duyduğumuz zamanlar hep olmuştur şu hayatta. Ama kısa sürede gerçeklikten kaçışın/değişimin öyle kolay olmadığını hesaba katmanın gerekli olduğu.. Tam tersine, gittiğimiz yolun; daha ağır sorumluluklara/ daha zor koşullara çıkıyor olabileceği..

– Aslında hayal gücüyle birçok alternatifin tek bir hayata sığdırmanın mümkün olabildiği.. Yeter ki hayatımıza en geniş perspektiften, sonsuz olasılıkları düşünerek bakalım. Ancak o zaman sorunlarımızı çözebilir ve kendimize yeni bir hayat kurabiliriz.

Sonuçta film öyle yorucu ki (hayat gibi!), benim en sevdiğim evren “bir kaya parçası olma” evreniydi. Onca karmaşadan sonra, sadece bir taş olup uçurumdan aşağı yuvarlanmak epey rahatlattı beni..

(aşağıda dingin akan bir nehir düşledim çünkü!)

Peki ya siz hangi evrende, ne olmak isterdiniz?

..

B.Y.

24 Mart 2023 Bahçelievler-Ankara

—-

Not: Yazının farklı bir versiyonu için aşağıdaki linki tıklayabilirsiniz:

http://www.nirvanasosyal.com/h-1584-her-sey-her-yerde-ayni-anda-var-olmuyor-secim-yapmaliyiz.html

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları