25 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- DEPREM SONRASI PSİKOLOJİK YIKIMIN ALTINDA KALMAK

Ana Sayfa » GÜNCEL » PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- DEPREM SONRASI PSİKOLOJİK YIKIMIN ALTINDA KALMAK

Eklenme : 23.02.2023 - 10:15

PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI-  DEPREM SONRASI PSİKOLOJİK YIKIMIN ALTINDA KALMAK

 

‘Asrın felaketi’ sonrası ‘yüzyılın psikolojik yıkımı’nı yaşadığımızın farkında mıyız? Deprem sonrası toplum olarak yoğun ve şiddetli bir travma sürecindeyiz.. Ne yapabiliriz? İnsanı ve psikolojisini dikkate alan bir çözümleme ile soruna bilimsel ve gerçekçi olarak yaklaşmalıyız. Çünkü önümüzde hayati bir konu var:

Psikolojik yıkımın altında kalmak ya da bu yıkımın altından kalkmak..

Yaşadığımız sorunlara ‘günü kurtaracak’ çözümler bulma telaşı, geleceğimizi karartacak yıkıcı yeni sorunlara yol açabilir.. Çözüm ararken genelden özele doğru (bilinenden bilinmeyene doğru) bilimsel merceklerimizi kullanmalıyız. Genel olarak insan gerçeğinden yola çıkıp bu coğrafyanın insanı ile temas kurmalı, bireyselden toplumsala, sosyo- kültürel özelliklerimizi göz önünde tutmalıyız. Aynı şekilde, çözümler üretirken ülkemizdeki somut koşulları- farklı açılardan ve kapsayıcı biçimde- gözetirken ‘olması gereken’ ile ‘olabilecek’ alternatifleri objektif olarak irdeleyebilmeliyiz (Bkz. Bu konuda referans olabilecek önceki üç yayın en altta verilmiştir).

Genel olarak insanın doğal yönelimi ‘acıdan kaçmak’ tır. Bunu fizyolojik ve psikolojik her davranışımızda görebiliriz. Çünkü bu yönelim; insanın “yaşamı sürdürme, organizmanın denge ve uyumunu korumaya yönelik” normal bir tepkidir. Kahramanmaraş ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki, çevre 10 ilde büyük hasara ve can kayıplarına neden olan deprem sonrası toplum olarak büyük bir travma yaşıyoruz. Henüz 15 gün geçti (ve on beşinci günü akşamı yeni depremler yaşandı) : henüz yaşadığımız afetin boyutlarını ve olası etkilerini gerçekçi olarak değerlendirebilecek verilere bile sahip değiliz.. Can kayıplarının sayısı, yaralıların durumu, kalanların ne halde olduğu, bu afetin gözle görülebilen somut boyutlarını bile saptamış değiliz..

Çünkü olayın meydana geldiği bölge, kapsam olarak çok geniş (10 ili kapsıyor) ve etkilenen kişi sayısı çok fazla. Öyle ki ülkede yaşayan her 6 kişiden biri (13.5 milyon insan) doğrudan, ülkede yaşayan her 6 kişiden 5’i dolaylı olarak afetten etkilenmiş durumda. Bu boyutta bir travmayı algılamak ve kabul etmek bile zaman gerektiriyor.. Henüz toplum olarak, hiçbir anlamda, bu afetin boyutlarını göremediğimiz kanısındayım. Gerçeği fark etmek ve kabul etmek hiç kolay değil ve zaman alacak..

Psikolojik yardım alanındaki kuram ve araştırmaların genel sonuçlarına göre; Travma sonrası süreçte bozulan dengelerin yeniden kurulması ve yeni bir rutin oluşturulması belli evrelerden geçerek sağlanabilir. Genel olarak, bu sürecin şu evrelerden geçtiği kabul edilir:

(1)  Güven duygusunun yeniden kazanılması

(2) Olayın ayrıntılarıyla tekrar tekrar anımsanıp yaşanması ve kayıpların yasının tutulması

(3) Sonunda normal bir yaşam düzeninin yeniden kurulması

Şimdi, travma sonrası yaşanılan sürecin evrelerini tek tek ele alıp bu evrelerin nasıl olabileceği ve bu evrelerde yapılabilecek psikolojik destek hizmetlerini inceleyelim kısaca.

  • Güvenlik duygusunun yeniden kazanılması

Deprem bilimcileri de şaşkınlığa uğratan peş peşe gelen 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremlerde (daha sonra 6.5 ve 5.8 şiddetindeki yeni depremlerde), evleri başlarına yıkılan, enkaz altından saatler/günler sonra çıkarılan, yakınlarını kaybeden ve yaralananlar için ‘güvenlik’ duygusunu tekrar kazanmak hiç ama hiç kolay değildir. Afetleri böyle ağır kayıp ve hasarlarla yaşayanlar için mutlaka profesyonel psikolojik yardıma ihtiyaç vardır.

Ancak bu yardımı destekleyecek ya da temellendirecek öncelikli yardım: Bu kişilerin deprem sonrası en kısa sürede, fizyolojik ihtiyaçlarının (yeme, içme, bakım, uyku vb.) düzenli ve yeterli bir şekilde karşılanabileceği koşulların yaratılmış olmasıdır. Diğer bir ifade ile depremzedeler, gerek devlet gerekse STK’lar vb. yardım kuruluşları tarafından kendilerine ‘el uzatıldığı’ ve ‘sahip çıkıldığı’ duygusunu yaşayabilmelidir öncelikle. Ancak, güven duygusunu hissedebilmek için, uzatılan elin, kısa bir süre sonra çekilmeyeceği, sahipsiz bırakılmayacağından da emin olabilmelidir.

Depremzedeler için; temel ihtiyaçlarının düzenli olarak karşılanması, kalabilecekleri güvenli yerlere yerleştirilmeleri, geleceğe yönelik akılcı/gerçekçi çözümlerin üretildiğini görebilmeleri, yaşadıkları şok’u atlatma sürecinde ‘ilk’ ve ‘öncelikli’ yardımlardır.

Tüm bu koşulların oluşturulması aynı zamanda psikolojik bir yardım işlevi görecektir. Çünkü depremzede, “yalnız değilim.. benim için uğraşıyorlar.. ellerinden geleni yapıyorlar” duygusu ile ‘güvenme ve korunma’ ihtiyacını hem fizyolojik, hem de psikolojik olarak karşılayabilecektir. Böylece, kendisini dış etmenlere karşı koruyan evinin başına çökmesi ile yerle bir olan güven duygusunun yavaş yavaş yeniden oluşması, fizyolojik ihtiyaçlarının karşılanması ile yaşamı sürdürme dürtüsünün yeniden harekete geçmesi sağlanabilecektir.

  • Olayın ayrıntılarıyla anımsanıp yaşanan kayıpların yasının tutulması

Travmadan kurtuluş sürecinin ikinci evresi; ilk şokun atlatılıp geçici de olsa belli bir yaşam düzeni sağlanmış olan depremzedenin, olayı daha sakin bir durumda, daha güvenli bir ortamda ve daha ‘ağır çekim’ olarak yeniden-yeniden-tekrar-tekrar yaşamasıdır. Gerçekte saniyelerle ölçülen deprem anında ve sonrasında geçen birkaç dakikalık sürede;

“Ne yaşadı? Nasıl yaşadı? Neler oldu? Nelere yol açtı?” vb. sorular ile yaşadıklarını ayrıntıları ile anımsamaya başlar…

Afet anında zihne ve bedene kaydedilen tüm olay, ayrıntıları ile anımsanıp tüm uyaranları ile yeniden canlanır bellekte. O ana ilişkin tüm uyaranlar; sarsıntı anı, hissettiği dehşet, patlama sesi, binaların çöküşü, toz-harç-ışık-ses-koku.. Çocuğunun çığlığı, eşinin haykırışı.. Tutunduğu yerin teması vb. deprem olayına ilişkin belleğe kaydedilen görüntüler ve sesler gibi tüm uyaranlar yeniden canlanır. O an fark etmediği ayrıntıları da fark etmeye, o an tam olarak ayırdında olmadığı olayın boyutlarını görmeye, dehşeti daha derin hissetmeye başlar.

Beyne kazınmışçasına yerleşen bu yaşantıların izleri ömür boyu silinmeyecektir bir bakıma. Nörologlara göre, bellekte canlanan korkunç yaşantılar, beyindeki duygusal sinir devrelerin içine çivilenmiş anılara dönüşmektedir.

İşte bu aşamada, olayın bilincine varıp acısını daha derinden hissetmeye başladığı bir sürece girer depremzede. Bir bakıma ilk şoku atlatıp yaşadığı olayın gerçek boyutlarının yeni yeni farkına varmaya başlar.. Kayıplarının acısını yeni hissetmeye başlar.. Baş etmesi gereken travmanın derinliğini hissetmeye başlar.. Sayısız ‘flashback’ler ile olay yeniden ve tekrar tekrar zihinde canlanır durur.

Kuşkusuz depremzedelerin “Psikolojik Yardım” desteğine en çok ihtiyaçları olduğu dönem bu evredir. Bu evrede hem yakınlarının, dostlarının, sevdiklerinin desteğine, acısını onlarla paylaşmaya; hem de profesyonel psikolojik yardıma ihtiyacı vardır. Öyle ki geçirdiği olayın şokunu bu destek ve yardım ortamında yeniden ifade etmesi, yaşaması, duygusal patlamalarını terapötik ortamda boşaltması, sağaltım süreci açısından son derece önemli ve gereklidir.

Travma sonrası yaşanan olası ve normal tüm bu duyguların bastırılması, yön değiştirmesi ya da somatize edilmesinin (bedensel araza dönüşmesi) önlenmesi, işte bu evrenin gereği gibi ve gerektiği kadar yaşanmasına bağlıdır. Böylece, bu evreyi kendisi için uygun ve yeterli bir şekilde yaşayabilen depremzede üçüncü evreye geçebilecektir.

İkinci evrede geçici bir depresyon yaşanması olağandır. Duygusal patlamalar(öfke veya ağlama krizleri vb) yaşanabilir. Aynı afeti yaşasa da her birey, olayı yaşama biçimi ve ortaya çıkan kayıpların kendisi tarafından algılanması ve anlamına bağlı olarak “kendine özgü” bir yas süreci yaşar. Bu sürecin uzunluğu ve ortaya konan tepki biçimleri; bireyin yaşı, cinsiyeti, geçmiş yaşantıları, kişilik özellikleri, strese dayanma gücü, olayı algılama tarzı, olay sonrası yaşadıkları, yardım almaya açık olup olmaması vb. gibi pek çok etkene bağlı olarak değişebilir.

  • Normal bir yaşam düzeninin yeniden kurulabilmesi

Eğer bireye, ikinci evrede ihtiyaç duyduğu destek ve psikolojik yardımlar sağlanırsa, yavaş yavaş depresyondan çıkması/travmayı aşarak normal bir yaşam düzenini yeniden oluşturması beklenir. Bu evrede bireyin olayın şokunu atlatmış, yasını ‘yeterli bir süre’ tutmuş olarak hüzünlü ama kısmen umutlu bir şekilde, geçmiş ile gelecek arasında gerçekçi bir bağlantı kurması beklenir:

“Evet.. yaşadıklarım korkunçtu.. ama yaşam devam ediyor.. kendim ve yakınlarım için bir şeyler yapmalıyım.”

Kuşkusuz, bu aşamada yine devletin sağlayabileceği her türlü yardım desteği depremzedeye ‘yaşamı devam ettirebilmesinin mümkün olduğunu’ gösterebilecek yeterlikte olmalıdır.  Yeniden bir iş kurmak, ev sahibi olmak, çocuklarının geleceğini sağlayabilmek vb. açılardan normal bir yaşam düzeninin kurabilmesi için planlar yapması, hayata tutunmak için çaba harcaması, umutlarını yeniden yeşertebilmesi için maddi ve manevi destek gerekir.

Eğer bu umudu yeşertemezsek;  toplum olarak-devlet olarak, depremzedelerin yeniden ikinci evreye gerilemelerine engel olamayız. Yok eğer, devlet ‘günü kurtaran çözümler’ yerine akılcı-gerçekçi-bilimsel çözümler üretilebilirse ve toplum olarak hepimiz bu yolda dayanışma içinde olabilirsek; bu zor süreci aşarak, travma sonrası gelişim ve olgunlaşmayı bireysel ve toplumsal anlamda yaşamak mümkündür.

Saygı ve sorumlulukla,

B.Y.

22 Şubat 2023, Ankara  

 

Not: Kahramanmaraş Depremi konusunda yayınlanmış önceki üç yazıma aşağıdaki linklerden ulaşılabilir:

  1. https://www.yurtseverlik.com/prof-dr-binnur-yesilyaprak-yazdi-deprem-gercegi-ve-insan-peki-yuregimizdeki-fay-kiriklarini-nasil-obaracagiz.html
  2. https://www.yurtseverlik.com/prof-dr-binnur-yesilyaprak-yazdi-suc-bende-degil-sende-ben-iyiyim-sen-kotu-2.html

https://www.yurtseverlik.com/prof-dr-binnur-yesilyaprak-yazdi-simdi-rutine-donuyoruz-duygularinizi-toparlayin-kemerlerinizi-baglayin-peki-bu-mimkun-mu-2.html

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları