29 Mart 2024 - Hoş geldiniz

PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- DESEM Kİ; SEN, BİRAZ BEN..BEN, BİRAZ SEN..’İNSAN OLMAK’ BİZİ BİRLEŞTİREN !.

Ana Sayfa » GÜNCEL » PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- DESEM Kİ; SEN, BİRAZ BEN..BEN, BİRAZ SEN..’İNSAN OLMAK’ BİZİ BİRLEŞTİREN !.

Eklenme : 11.03.2023 - 12:01

PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- DESEM Kİ; SEN, BİRAZ BEN..BEN, BİRAZ SEN..’İNSAN OLMAK’ BİZİ BİRLEŞTİREN !.

 

Desem ki vakti geldi yola çıkmanın..

Yapılan yanlışları sorgulamanın ..

Ortak paydamızda birleşmenin

Vakti geldi!

Öyleyse gel tut elimden;

Sen, biraz ben.. ben, biraz sen..

Elbette farklıyız.. elbette her birimiz ‘biricik’iz.. elbette benzersiz bir ‘birey’iz!

Saymakla bitiremeyiz aramızdaki farklılıkları..

Biliyorum elbette.. bunlar çizginin üstünde kalanlar.. Ancak çizginin altında ortak bir paydamız var: İnsan olmak !..

Sadece bu da değil elbette; bu toprakları ‘memleket’ bilmek.. bu coğrafyada yaşamak.. bu kültürde var olmak..  Benzer acılarla yoğrulmak.. Aynı türküleri dinlemek..Bu türkülerle büyümek.. ‘Türkü türkü Türkiyem’de insan olmak.

Görünen, görünmeyen nice bağlar var aramızda, bizi birbirimize bağlayan.

Aramızda bağlantısal bir ilişki var. Bütün bağlantılarımızı keşfedip kendimizi anlamaya, bütünlüğümüze ulaşmaya çalışıyoruz bu toplumda.. Ayrışmak değil, birleşmek amacımız!. Birleşe birleşe var olacağız.. Birleşe birleşe kazanacağız..

-Neyi?

-Kendimizi, varlığımızı, hayatımızı, özgürlüğümüzü..

Vakti geldi, ortak yanlarımızı görmenin.. benzerliklerimizi fark etmenin.. İnsan kardeşliğimizi, yurttaşlık bilincimizi, memleket sevdamızı kutlamanın vakti geldi.

Yeni bağlantılar buluyorum aramızda ve açıkça görüyorum ki;

Ben, biraz sen.. sen, biraz ben..

Çünkü sen ve ben aynı (ya da benzer) bir sosyal ortamda var olduk. Kültürel kodlarımız benzer.. Aynı ‘sosyal yazılım’ yüklendi bize.. Ona göre yaşadık..

Öyleyse, hayat denen bu yolda beraberiz.. Bir ucum sende, ne kadar uzak olsan da bana!. Bir ucun bende, yanımda olmasan da..

Aynı topraklarda atıldı, adımlarımız.. bazen kesişti yollarımız.. bazen teğet geçtik birbirimize..

Sen, bana benzedin, istemesen de.. Ben, sana benzedim, bilmesem de..

Öyleyse gel tut elimden.. Bence vakti geldi artık!..

Vakti geldi, geçen ömrü sorgulamanın… Ömür hasadı yapmanın.. Ne kaldıysa elimizde bir bir saymanın.. kırılanları onarmanın,  geçmişle barışmanın vakti geldi..

Vakti geldi, gelip geçen ömrü bir yandan sıkıca kavramanın.. yaşananları sakince kabullenmenin..  Bize uymayanları koy vermenin..

Bu dünyada nasıl yaşadım, bugüne kadar nasıl geldim, neler yaptım, bu yolda nasıl ilerledim diye dönüp yürüdüğümüz hayat yoluna bakmanın.. O yola döşenmiş taşları tek tek inceleyip   varlığımızı sorgulamanın..

‘Neden’leri araştırmaktan vazgeçip ‘nasıl’ları anlamanın vakti geldi..

Vakti geldi artık birbirimizle kavga etmek yerine uzlaşmanın.. Öfkenin tutsaklığından kurtulup gerçeğe saygı duymanın.. Kendimize yarattığımız prangaları çözüp özgür kalmanın..  Sonu gelmez hırslar yerine, elimizdekini bölüşmenin..

Olanı kabullenip huzura ulaşmanın vakti geldi.. Bozulan şeylerin iyi bir tarafı olduğu. Zaten her şeyin olması gerektiği gibi olduğu.. İyinin içinde bir parça kötü, kötünün içinde bir parça iyinin olduğu.. Her zaman doğru zamanda, doğru yerde olmanın mümkün olmadığı.. ama zaten öyle olmasının kaçınılmaz olduğu..

Hepimizin biraz eksik olduğu, ancak birlikte olduğumuzda tamamlanıp  bütün olabileceğimizi görmenin..

Birbirimizle yarışmak yerine, birbirimizle işbirliği yapmanın.. Ret etmek yerine kabul etmenin.. Direnmek yerine bazen izin vermenin.. Sığındığımız kaleleri terk etmenin.. Kuşandığımız zırhlardan çıkmanın..

Vakti geldi, artık gerçeği anlamanın..  Aslında bütün meydan savaşlarını egomuzun çıkarttığının.. Düşmanı da dostu da bizden yarattığının.. İçimizdeki muharebe alanında yenenin de yenilenin de kendimiz olduğunu görmenin vakti geldi…

Öyleyse şimdi vaktidir; savaş yerine barışın.

İnsan olmanın; acı çekmeyi bilmek, kendi acılarında başkalarının acılarını da hissetmek olduğunu.. Yaralarını göstermenin zayıflık olmadığını.. Gözyaşlarından utanmamanın.. Ne kadar güçlü olduğunu ele güne kanıtlamak yerine, güçsüz de olabilecek cesareti göstermenin erdem olduğunu öğrenmenin vakti geldi..

Belki de en çok yaralarımızın birbirine benzediği..  Savunmalardan vaz geçmenin.. hataları kabullenmenin.. bitmemiş işleri bitirmenin.. Hesabı kesip ödeşmenin.. yarışları berabere getirmenin.. Derin uykulardan uyanmanın.. Karanlıkla boğuşmak yerine bir ışık yakmanın..

İnandıklarımızdan kuşku duyup ‘ön yargılarımızı’ rafa kaldırmanın.. Yüreğimizin derinliklerine dalıp,  bastırdığımız acıları sarıp sarmalamanın.. Kendimizle helalleşip barışmanın..

Vakti gelmedi mi?

B.Y.

10 Mart 2023 Bahçelievler/Ankara

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları