18 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- ”ŞİMDİ RUTİNE DÖNÜYORUZ..DUYGULARINIZI TOPARLAYIN..KEMERLERİNİZİ BAĞLAYIN!”..PEKİ, BU MÜMKÜN MÜ?

Ana Sayfa » GÜNCEL » PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- ”ŞİMDİ RUTİNE DÖNÜYORUZ..DUYGULARINIZI TOPARLAYIN..KEMERLERİNİZİ BAĞLAYIN!”..PEKİ, BU MÜMKÜN MÜ?

Eklenme : 18.02.2023 - 17:44

PROF. DR. BİNNUR YEŞİLYAPRAK YAZDI- ”ŞİMDİ RUTİNE DÖNÜYORUZ..DUYGULARINIZI TOPARLAYIN..KEMERLERİNİZİ BAĞLAYIN!”..PEKİ, BU MÜMKÜN MÜ?

Şimdi yaraları sarma, acıları dindirme, yıkılanları yapma, milyonlarca insanımızı yeniden hayata bağlama vaktidir” diyor EN yetkili kişi..

“Tüm afetlerde nasıl kısa sürede yıkımın izlerini silip, yeni konutları sahiplerine teslim ettiysek, Allah’ın izniyle, burada da aynısını yapacağız” diye güvence veriyor.. Yetkililer her demeçlerinde ‘hızla’ gerekenin yapılacağını söylüyor.. Hızla enkazlar kaldırılacak (henüz enkazın altında yaşam belirtileri varken).. Hızla hasar tespiti yapılacak.. Denetimler büyük bir hızla tamamlandı bile!..

Hızla yaralar sarılacak.. Hızla her şey normale dönecek (mi?)..

Kahramanmaraş ve Elbistan merkezli 7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki depremler çevre 10 ilde büyük hasara ve can kayıplarına neden oldu. Büyük sarsıntı sonrasında can kayıpları ve hasar durumuna ilişkin güncel bilgiler gelmeye devam ediyor. Meydana gelen depremler 10 ilde yaklaşık 13,5 milyon kişinin yaşadığı bölgeyi etkiledi. Türkiye İstatistik Kurumu tarafından 2022 yılı itibarıyla Türkiye’nin nüfusunu 85 milyon 279 bin 553 kişi olarak duyurulmuştu. Depremden etkilenen 10 ilin nüfusu ile bu oran kıyaslandığında her 6 kişiden biri deprem bölgesinde ikamet ediyor demektir.

Deprem bölgesindekiler doğrudan, diğerleri dolaylı olarak bu afetten etkilendi. Ülke olarak ‘asrın felaketi’ ile karşı karşıyayız. Toplum olarak ‘yüzyılın travması’nı yaşıyoruz..

Kısa bir sürede rutine dönmek mümkün mü? Hangi rutine? Rutin yerinde mi? Bizi bekliyor mu? Ben önceki ben miyim? Bütün bunları yaşadıktan sonra her şey ‘eskisi gibi’ olabilir mi? Duygularımı nasıl normale çevireceğim? ‘Fabrika ayarlarım’ nasıldı? Nasıl döneceğim önceki yaşantıma? Yıkımın izlerini silmek mümkün mü?

 

Farkında mıyız?

Farkında mıyız; deprem bölgesinde en derin yıkımlar binalarda değil, yaşamını sürdürmeye çalışan ‘geride kalanların’ ruhlarında meydana gelenlerdir. Çöken sadece çok katlı binalar değil; yıllardır oluşturulmaya çalışılan ‘kimlik’ ler, düzene sokulmaya çalışılan hayatlardır.. Art arda gelen iki sarsıntı ile sarsılan, hayata bağlılık duygusudur.. gelecek umutlarıdır..  Yok olan sadece evler değil, güven duygusudur.. inançlardır.. Depremzedelerin gelecek beklentileri yerle bir olmuştur.. Yaşamanın anlamı göçük altında kalmıştır.. Rutinler büyük bir sarsıntı ile yok olmuştur..

Henüz yaşadığımız afetin boyutlarını ve olası etkilerini gerçekçi olarak değerlendirebilecek verilere bile sahip değiliz.. Can kayıplarının sayısı, yaralıların durumu, kalanların ne halde olduğu, bu afetin gözle görülebilecek somut boyutlarını bile saptamış değiliz.. Travmanın olası etkilerini yordayabilmekten çok uzağız henüz..

Bu nedenle biraz daha soğukkanlı olmak, önceliklerimizi belirlemek, akılcı kararlar almak, etkin yöntemlerle duruma müdahale etmek zorundayız.  Çünkü yolumuz çok uzun.. Acilen verilen kararlar, günü kurtarmaya yönelik çözümler, savunmaya yönelik tepkiler sadece yeni krizler yaratmaktadır..

Rutine dönmek hiç de kolay değildir.. Rutine dönmek mümkün olmayacaktır.. Eğer tekrar bir rutin oluşturabilirsek bu, eski rutinden farklı olacaktır..

Deprem afetini yaşayan milyonlarca insanın çoğunluğu, beyne damgasını vurabilecek türden duygusal yaralar almıştır. Üzerinde yaşadığı yer küresinin güvenilmezliği, kendisini dış etmenlere karşı koruyan evinin başına çökmesi/çökebileceği gerçeği, yakınlarını kurtaramama, çaresizlik ve can kayıpları.. bu afeti yaşayanlarda ömür boyu sürebilecek psikolojik sorunlara yol açabilecek niteliktedir. Bu travmanın bireylerde yarattığı etki, pek çok faktörün rolüyle, değişik derece ve görünümlerde ortaya çıkabilir..

 

Psikolojik yıkım

Şimdi, bu soğuk kış günlerinde, ısınmayan çadırlarında fiziksel gereksinimlerini karşılamada (yeme-içme-uyku-tuvalet vb) bile henüz bir rutin oluşturamadan yaşama mücadelesi veren depremzedeler, psikolojik açıdan da başa çıkmak zorunda oldukları önemli sorunlarla karşı karşıyadır. Bunları belki şu başlıklar altında özetlemek olası olabilir:

*Depremde yitirdikleri yakınlarının acısı

*Ölenler için bir şey yapamamanın yarattığı çaresizlik, suçluluk duygusu ve vicdan azabı

*Depremlerin yarattığı şok

*Korunma/güven duygusunun kaybı, tekrar deprem olacağı beklentisi, belirsizliğin yarattığı gerginlik

*Gelecek kaygısı, yaşam planlarının alt-üst olması (yarın ne olacak?)

*Yeni koşullara uyum güçlüğü

*…vb

Bütün bu sorunlar, bir bakıma, yaşanılan travmanın değişik boyutlarını oluşturur. Bu sorunları her birey farklı süre ve belirtilerle kendine özgü bir süreç içinde yaşayacaktır… Ama psikolojik yardım alanı uzmanları olarak biliyoruz ki bu hiç kolay olmayacaktır. Hızla ‘geçmiş’ olmayacaktır!. Böylesine büyük bir travmadan sonra ortaya çıkabilecek duygusal yaralar acilen sarılamayacak kadar derin ve şiddetli olabilir. Depremzedelerin darmadağın olan hayatlarını bir düzene sokmaları, paramparça olan bütünlüklerini, kalan parçaları bir araya getirerek, yeniden ancak farklı bir şekilde, oluşturmaları hiç kolay olmayacaktır.

Travma sonrası süreçte bozulan dengelerin yeniden kurulması ve yeni bir rutin oluşturulması belli evrelerden geçerek sağlanabilir. Genel olarak, bu sürecin şu evrelerden geçtiği kabul edilir, biz alan uzmanlarınca:

  • Güven duygusunun yeniden kazanılması
  • Travmanın ayrıntılarının tekrar tekrar anımsanıp yaşanması ve kayıpların yasının tutulması
  • Sonunda normal bir yaşam düzeninin yeniden kurulması

İşte bu evrelerin nasıl yaşanacağı ve bu süreçte yapılması gerekenlerin neler olduğunu bir sonraki yazıya bırakalım şimdilik.. Çünkü bu boyutta bir travmayı algılamak ve kabul etmek bile zaman gerektiriyor.. Henüz toplum olarak, hiçbir anlamda, bu afetin boyutlarını göremediğimiz kanısındayım. Gerçeği fark etmek ve kabul etmek hiç kolay değil.

Saygı ve sorumlulukla,

B.Y.

18 Şubat 2023, Ankara

Not: Deprem konusunda yazılmış önceki iki yazıma aşağıdaki linklerden ulaşılabilir:

  1. https://www.yurtseverlik.com/prof-dr-binnur-yesilyaprak-yazdi-deprem-gercegi-ve-insan-peki-yuregimizdeki-fay-kiriklarini-nasil-obaracagiz.html
  2. https://www.yurtseverlik.com/prof-dr-binnur-yesilyaprak-yazdi-suc-bende-degil-sende-ben-iyiyim-sen-kotu-2.html

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları