NEO-LİBERALLER ÜÇÜNCÜ SEKTÖR OLARAK KOOPERATİFLEŞMEYİ NEDEN GÖRMEZLER?
Geçtiğimiz günlerde duayen liberal ekonomi yazarlarından birisi;”Bir ülkenin ekonomik yapısı,birincisi devlet(kamu),ikincisi firmalar(özel sektör),üçüncüsü ise hane halkı olmak üzere üç kısımdan oluşur.”diye fetvada bulunmuş.
Neo-liberal yazar, dünyada üçüncü sektör olarak kabul edilen “Kooperatifleşme” konusunu hiç değinmemiş.
Dilerseniz,bu fetvaya yanıt verirken önce kooperatifin çok genel bir tanımını yapalım.Kooperatif; “bireylerin kamu sektörü yanında ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçları ve isteklerini karşılamak amacıyla , gönüllü olarak bir araya gelmesiyle ortak olarak sahip oldukları ve demokratik olarak denetledikleri özerk bir yapı”dır.
Gönüllü ve açık ortaklıklar olmalarının yanı sıra sosyal, etnik, siyasal ve dinsel ayırım gözetmeksizin herkese açık işletmelerdir.
Kooperatifler İle Firmalar(Şirketler ya da Özel Sektör) Arasındaki Farklılıklar Nelerdir?
Kooperatifçilik Neden Önemli?
Dünyada Kooperatifçilik Ne Durumda?
Uluslararası Kooperatifler Birliği’nin (ICA) ve Dünya Bankası’na göre, liberal ekonominin başat olduğu ülkelerde bile kooperatifler Amerikan, Fransız, Japon ve Alman ekonomilerinde önemli bir rol oynamakta. Milli Gelir üzerinde etkileri incelediğinde ise Finlandiya, İsviçre, Hollanda ve Fransa’daki kooperatif işletmeler ön plana çıkmakta.Anılan ülkelerde kooperatifler milli gelire en az yüzde 5 gibi bir katkı sağlamakta. Bu da göstermektedir ki gelişmiş ekonomilerde kooperatifler ekonomik açıdan önemli yapılardır.
Kooperatiflerin yaygın olarak rol aldığı bir sektör ise,tarım. Örneğin Avrupa Birliği ülkelerinde tarımsal kooperatiflerin payı,tarım ürünlerinin işlenip pazarlamasına değin en az yüzde 50’den, yüzde 100’e kadar uzanıyor. Bu ülkelerde,üretimin planlanmasından başlayarak temel girdileri sağlanması ve her türlü mühendislik hizmetlerinin yanında pazarlamaya değin bütün hizmetler kooperatif önderliğinde çiftçilere sağlanıyor.Böylelikle Avrupa çiftçisi,Türkiye çiftçisine göre karşılaştırılmayacak düzeyde daha zengin.
Türkiye Tarımı Ve Çiftçisi Neden Zor Durumda?
Çiftçi de,tüketici de memnun değil.Yurdumuz tarım ham madde ithalatçısı oldu.Rakamları herkes biliyor ve sızlanıyor.
Ancak neden-sonuç ilişkisi üzerinde duran az.
En önemli nedenin,aile işgücü temelli küçük ve orta ölçekli işletmelerin , tarımsal işletmelerin büyük bir çoğunluğunu oluşturmasına karşın,tarımsal kitlerin özelleştirilmesi yanı sıra tarımsal kooperatiflerde örgütlenmesinin ihmal edilmesi olduğunu belirtmek gerekiyor.
Oysa tarımsal kooperatifler, üretim için girdi ve ara malları sağlama ile ürünlerin işlenmesi(ortak makine parkları, kaba ve yoğun yem üretimi, ortak sağım hane, soğuk zincirin sağlanması) ve pazarlaması gibi konularda egemen rol oynayabilirdi.
Bir başka deyişle tarımsal kooperatifler aracılığıyla çiftçilerin sanayici olmaları sağlanabilirdi. Katma değerin bu şekilde çiftçinin eline geçebileceği unutuldu.
Çiftçilerin tarımsal amaçlı kooperatifler altında örgütlenmeleri durumunda, pazara çıktıklarında örgütlenmiş aracı ve sanayici karşısında pazarlık ve rekabet güçleri şanslarının olduğu gerçeği,bilerek göz önüne alınmadı.
Türkiye’de De Kooperatifçilik “Üçüncü Sektör” olarak Kabul Edilmeli.
Dünyada, kendine yeten örgütler olarak kooperatifler ortaklarının ve bulundukları yerin sosyo-ekonomik durumlarının iyileşmesinde önemli rol oynuyorlar. İstikrarlı ve sürdürülebilir politika üretiyorlar ve insan odaklı olarak ekonomik kalkınma yaklaşımları yanında sosyal gelişmeye de katkıda bulunuyorlar.
Bütün bunlar bir araya gelince günümüzde,kamu ve özel sektörün yanında kooperatifçilik için “Üçüncü Sektör” tanımlaması yapılıyor.
Türkiye’deki piyasa fetişistleri gelinen noktayı görmeli. Gelir dağılımının bozulması sonucu,sağlıktan eğitime yaşamın her alanında eşitsizliğin yanında üretemeyen bir ülke durumuna gelindi. Üretim, nüfus artışına koşut olarak artmadı.
Ekonomide,planlı ekonomiye dönmekten başka çare yok. Doğal olarak üçüncü bir sektör olarak kooperatifleşmeyi,özellikle tarımda kooperatifleşmeyi başat duruma getirmek gerekiyor.
12 Ekim 2020
Benzer Haberler
Facebook'ta Biz
YAYIN İLKELERİ
———————-
YURTSEVERLİK.COM sitesi Türkiye’nin birlik ve beraberliğinden, hiçbir ayrım gözetmeksizin toplumsal barışın korunmasından, insanın en yüce varlık ve emeğin en yüce değer olduğu savından, demokrasiden, insan hak ve özgürlüklerinden, sosyal adaletin hakim kılınması düşüncesinden hareketle yayıncılık yapar. Sınırları bu noktalardan geçen ilkeler çerçevesinde sitede yazılarına yer verilen herkesten aynı sorumluluğu eksiksiz göstermelerini bekler. Dolayısıyla YAYIMLANAN YAZILARIN HUKUKİ SORUMLULUĞU TAMAMEN YAZARLARINA AİTTİR.
İLETİŞİM
———————-
f.sayliman@gmail.com