Organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in geçtiğimiz yıl ortaya attığı iddialar ile gündeme gelen SADAT, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun seçim güvenliğine tehdit oluşturduğu için kapısına gitmesi ile yeniden tartışmaların odağı haline geldi. Tartışmalar devam ederken SADAT’ın Yönetim Kurulu Başkanı Melih Tanrıverdi, Halk TV ekranlarında yayınlanan Şule Aydın’la Kayda Geçsin programına katıldı.
CHP lideri Kılıçdaroğlu bugünkü grup konuşmasında da SADAT’ı hedef alırken; SADAT Yönetim Kurulu üyesi Melih Tanrıverdi SADAT’ın kuruluşuna yönelik konuşarak ”SADAT, kurulurken ne yapacağını detayları ile yazmış. İzin başvurusunu yapmış. Yasal bir engel olup olmadığı aylarca incelenmiş” ifadelerini kullandı.
Tanrıverdi, CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun SADAT’ın kapısına gitmesine ilişkin ise şunları söyledi:
“Kemal Bey keşke randevu alsaydı, biz de orada olsaydık. Biz de görüşmek isterdik. Kemal Bey bizim orada olmadığımız bir zamanı tercih etti. Niyeti görüşmek değil şov yapmaktı herhalde. O gün çok yorgun ve bitkin vaziyetteydik. Ali Bey, şirkete geldiğinde ne oluyor diye bakmak için dışarı çıkmış. Engin Altay’a ‘Neden randevu almadınız?’ diye soruyor” dedi.
“Yine de neden Kılıçdaroğlu’nu içeri almadınız?” sorusuna da yanıt veren Tanrıverdi, “Kameralar açık, telefonlar açık gelmişler ziyarete. Bu misafirlik değil, şov yapmak” ifadelerini kullandı.
Seçim güvenliği tehlikesi
Kılıçdaroğlu’nun seçim güvenliği tehlikeleri sözlerine ilişkin Tanrıverdi, şunları söyledi:
”Boş bir endişe. 2018’de de Meral Akşener ve Ümit Özdağ da dile getirdi bu iddiaları. Biz bununla ilgili dava açtık. Bizimle ilgili açılmış bir dava olmadı. ”
‘Sedat Peker 3 kez randevu talep etti’
Tanrıverdi organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddiaları hakkında şunları söyledi:
Biz Suriye muhalefeti ile El Nusra ile terör örgütleri ile çalışmadık, çalışmayız. Özgür Suriye Ordusu da dahil. Eğer Sedat Peker ‘ben bunları götürdüm’ diyorsa bu onların problemi. Sedat Peker, SADAT’tan randevu talep ediyordu. Randevu talebini kabul etmedik. Davet etti, davetini kabul etmedik. Bizim organize suç örgütü lideri ile ne işimiz olabilir ki? Biz anarşist, terörist değiliz. Bizim ekibimiz TSK’nın onurlu subaylarından oluşuyor.
‘Bir düğüne davetliyim risk almak istemiyorsanız orada görüşelim’ dedi. Bunları kabul etmedik. Geçen sene yaptığı iddialardan sonra şunu anladık. Birileri gitmiş Sedat Peker’e biz SADAT’tanız demiş. O da doğruluğunu teyit etmek için bizi aramış. Doğruluğunu teyit etmeyince iddianın peşini bırakması gerekiyordu. Ama o buna devam etmiş. Kim yapmıştır bunu? O dönem FETÖ çok aktifti. FETÖ Sedat Peker’i aldattı diye düşünüyorum.
‘Türkiye’nin medeniyet coğrafyası belli’
SADAT’ın İslam Birliği yönündeki ifadeleri hakkında konuşan Tanrıverdi, “Türkiye’nin medeniyet coğrafyası belli. Burada konumlanan şey Avrupa karşıtlığı değil. Burada önemli olan Türkiye’nin dost ve müttefik ülkelerine bunu yapmak.
Bazı ülkelere yönelik dışlayıcı tavırlarda bulunmak doğru değil.
Hizmet tekliflerimizi 60 civarı ülkeye verdik. 20-25 tanesine şimdiye kadar proje ürettik. Suriye’ye hiç hizmet paketimiz olmadı, Suriye’deki muhaliflerine de bir donatı hizmetimiz de olmadı. Libya’da 2013’te çeşitli projeler geliştirdik. Erdoğan açıklamayı yaptığında Hafter’e karşı mücadele ederiz diye ümitlenmiştik” dedi.
Assam açıklaması
Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi Derneği (ASSAM) hakkındaki soruya yanıt veren Tanrıverdi, “ASSAM bir stratejik araştırma kuruluşu. AB mevzuatlarına benzer fikri çalışmalar yapılsın diye kuruldu” dedi.
İslam Birliği’nin başkanının kim olacağı sorusuna ise Tanrıverdi, “İslam Birliği’ne katılmak isteyen ülkeler, kendi parlamentolarında bunu oylarlar; bu oylama neticesinde ülke birliğe katılmayı kabul ediyorsa bir üst parlamento oluşturulsun. O belirlesin; dönem başkanlığı artık ne oluyorsa” sözleri ile yanıt verdi.
Türkiye’de eğitim kampları var mı?
Tanrıverdi, Şule Aydın’ın “Burada eğitim kamplarınız var mı?” sorusuna da yanıt verdi.
Tanrıverdi, “Gayrinizami eğitim Türkiye’de vermiyoruz. Paketlerimiz var. Biz bu eğitimleri silahlı kuvvetlere ve polislere verilecek bir eğitim paketi. Bugün Rusya Ukrayna’yı işgal etti. Ukrayna’nın silahlı kuvvetlerini vurdu, sivilleri öldürdü. Ukrayna şu an meşgul yerlerde gayrinizam harp faaliyeti yürütüyor. Zamanında İngiltere, Ukrayna’ya vermişti. Ülkeler barış dönemlerinde bu hazırlıklarını yaparlarsa; işgale maruz kaldıkları takdirde başarılı olma şansları atacaktır” sözlerini sarf etti.
Sedat Peker’in iddiaları
Tanrıverdi organize suç örgütü lideri Sedat Peker’in iddiaları hakkında şunları söyledi:
“Sedat Peker bir itirafta bulunuyor. Kendi götürdüğüm tırların içinde bu malzemeler vardı. Bir kısmını El Nusra’ya teslim edildi.
Biz Suriye muhalefeti ile El Nusra ile terör örgütleri ile çalışmadık, çalışmayız. Özgür Suriye Ordusu da dahil. Eğer Sedat Peker ben bunları götürdüm diyorsa bu onların problemi. Sedat Peker, SADAT’tan randevu talep ediyordu. Randevu talebini kabul etmedik. Davet etti, davetini kabul etmedik. Bizim organize suç örgütü lideri ile ne işimiz olabilir ki? Biz anarşist, terörist değiliz. Bizim ekibimiz TSK’nın onurlu subaylarından oluşuyor.
Sedat Peker bize ‘Benimle resmi olarak görüşmek istemiyorsunuz. Ben düğüne davetliyim, siz de gelin. Düğünde denk gelmişsiniz gibi yapalım’ diyordu.
Benim tahminim Sedat Peker’i ‘iyi keklemişler, biz SADAT’tan geliyoruz’ diye. Kendisi de o randevu taleplerini teyit etmek için ilettiğini düşünüyorum.
Sedat Peker’e açtığımız davaya takipsizlik verildi.”
Ülkeler neden TSK yerine SADAT’a geliyor?
TSK’nın yetersiz kaldığı için başka ülkelere eğitim verdiklerini söyleyen Tanrıverdi, ”Üç beş ülkeden harp okulu öğrenci alıyor sadece. Talep var yetmiyor. Devlet desteği almıyoruz. Tüm şirketler gibi istisnalardan faydalanıyoruz.
Verdiğimiz hizmetler, hukukçular tarafından detaylı inceleniyor. Biz nereye basıp nereye basmamız gerektiğini biliyoruz. Biz bir ülkeye hizmet vereceğimiz zaman o ülkenin silahlı kuvvetlerine iletilmek üzere Dışişleri Bakanlığı’na ve Milli Savunma Bakanlığı’na bilgi veriyoruz. Vermeyin denilse vermiyoruz” dedi.
