Konya Şehir Hastanesi’nde görevinin başındayken tabancayla vurularak öldürülen Uzman Dr. Ekrem Karakaya için sağlıkçılar ülkenin dört bir yanında sokağa çıktı. Sağlıkta şiddetin sona ermesini isteyen binlerce sağlık emekçisi güvenlik birimlerinin engellemelerine rağmen hükümetin politikalarına tepki gösterdi. Türk Tabipler Birliği’nin (TTB) iki gün görev bırakma kararının ardından pek çok hastanenin acil servisleri dışında hizmet verilmedi.
Birgün’den yer alan habere göre İstanbul, Ankara, İzmir başta olmak üzere onlarca kentin meydanlarından sesini duyurmaya çalışan sağlıkçılar, “Yaşamak, yaşatmak istiyoruz, neden hep biz öldürülüyoruz?”, “Cenazemiz Var Çalışmıyoruz” ve “Şiddetin Sorumlularını Biliyoruz” yazılı pankartlar açtı. Hekimler “Sorunlarımız çözülene kadar süresiz grev ve Sağlık Bakanlığı’nın önünde çadır kurma gibi eylemler için bugün hazırlıklara başlama çağrısı yapıyoruz” dedi.
ANKARA’DA İSTİFA ÇAĞRISI
Ankara’daki eylemlerde konuşan sağlık çalışanları Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın istifasını istedi. TTB Genel Sekreteri Vedat Bulut yaptığı açıklamada, “Dünden bu yana üzüntümüzü anlatabilme imkânımız yok. Onurlu bir Bakan tweet atmazdı, istifa ederdi. Bakan bu iradeye de sahip değil istifa edemiyor. Sağlıkta şiddet yasasının çıkmasını istiyoruz” ifadelerini kullandı.
SES Ankara Şube Yönetim Kurulu Üyesi Sabiha Akdeniz Günay ise “Bu ülkede hiçbir meziyeti olmayan insanların bizzat birilerini hedef göstermesini kabul etmiyoruz. Çocuklarımıza tecavüz edilirken baskılara dayanamayan çocuklarımız intihar ederken ‘Bir kerecikten bir şey olmaz’ diyenlerin bugün ahkâm kesmeye, sağlık çalışanlarını hedef almaya haklarının olmadığını düşünüyorum” dedi.
İZMİR’DE BİR SALDIRI DAHA
İzmir’de sağlık emekçileri İl Sağlık Müdürlüğü önünde bir araya geldi. “Şiddet varsa biz yokuz”, “Bakan istifa”, “Şiddet varsa hizmet yok” sloganları atan sağlık emekçileri adına ortak basın açıklamasını İzmir Tabip Odası Sekreteri Ceylan Özkan okudu. Özkan, “Şiddet, daha önce de defalarca belirttiğimiz gibi, öngörülebilir ve önlenebilir toplumsal bir sorundur ve bu sorun çözüme niyetli bütünlüklü politikalarla aşılabilecektir” dedi. Öte yandan Çiğli Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde gerçekleştirilen eylemler esnasında göz acil polikliniği kısmında bir hasta doktora şiddet uyguladı. Beyaz kod uyarısı üzerine sağlıkçılar polikliniğe giderek kişiyi alkışlarla protesto etti. Kişi gözaltına alındı.
İSTANBUL’DA MÜDAHALE
Sağlık çalışanlarının Çapa’da İstanbul Tıp Fakültesi’ndeki eylemine polis müdahale etti. Polis, biber gazıyla sağlıkçılara sert müdahalelerde bulunurken sağlıkçıların yürüyüşüne izin vermedi. Müdahale sırasında fenalaşan bir polise ise doktorlar müdahale etti. Sağlık çalışanları polis barikatını aşarak İl Sağlık Müdürlüğü’ne doğru yürüyüşüne devam etti. Öte yandan polis, eylemleri takip eden gazetecilere de müdahalede bulundu.
Karakaya’nın ölümünün ardından sosyalist ve sol partilerden de açıklamalar geldi.
SOL Parti’nin sosyal medya hesabı üzerinden yapılan açıklamada, “Sağlığı paralı hale getirdiler, pandemide canla başla çalışan hekimlerin sorunlarına sırtlarını döndüler, kürsüden giderlerse gitsin dediler! Şiddetin sorumlusu iktidardır” ifadelerine yer verildi.
TKP Genel Başkanı Kemal Okuyan ise sosyal medya hesabı üzerinden yaptığı açıklamada, “İktidara geldiğinden bu yana AKP sağlık sistemini sürekli olarak piyasacılaştırdı, bütünüyle bir ticaret ve kâr kapısı haline getirdi. Buna koşut olarak ve bunu gizlemek için geliştirdiği popülist söylemlerle sağlık emekçilerini hedef tahtasına yerleştirdi” ifadelerini kullandı.
TKH tarafından yapılan açıklamada ise “Sağlıkta şiddetin ve ölümlerin sorumlusu, sağlıkla ilgili her konuda hekimleri ve sağlık emekçileri hedef gösteren AKP iktidarıdır” denildi.
HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın Dr. Ekrem Kayalar ve Av. Servet Bakırtaş cinayetlerine yönelik yaptıkları ortak açıklamada, “Her iki saldırı ve cinayet de iktidarın yarattığı toplumsal cinnet halinin ve şiddet ikliminin sonucudur. Pandemi süreci boyunca büyük fedakârlıklar yapan ve daha iyi çalışma koşulları ile insanca yaşam isteyen doktorlara ‘giderlerse gitsinler’ diye kapıyı gösteren, barolara müdahale ederek avukatları mesleklerini yapamaz hale getiren iktidar bu saldırıların doğrudan sorumlusudur. Saldırganlar iktidarın bu ötekileştirici, şiddet içeren tutumundan cesaret almaktadır” ifadelerine yer verildi.
Türk Mühendisler ve Mimarlar Odası Birliği’nin (TMMOB) sosyal medya sayfası üzerinden yapılan açıklamada ise “Üzgünüz, öfkeliyiz… Sağlık çalışanlarını hedef alan şiddeti kınıyoruz. Emeği, mesleği, can güvenliği ve halkın sağlık hakkı için mücadele eden sağlık çalışanlarının yanındayız” denildi.
CHP’DEN MECLİS’E OLAĞANÜSTÜ ÇAĞRI
Karakaya’nın görevi başında öldürülmesinin ardından sosyal medya üzerinden AKP’li Cumhurbaşkanı Erdoğan ve Bakan Koca’yı istifaya çağıran CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’na yönelik Bakan Koca’nın “Bizim yüreğimiz yanıyor Kemal Bey. Biraz da olsa üzgün görünemez miydiniz?” karşılığını vermesi Koca’ya yönelik tepkileri arttırdı. CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel, Koca’nın cevabına yönelik “Hadsizliğin bu kadarı. Sen önce kusurunla, ayıbınla, günahınla otur be adam. Sarayın talimatına direnemeyip, teslim olan adam, ‘sen üzüntünü beyan etseydin’ Kemal Bey’in üzüntüsünün yüzde 1’ini hissetsen, şu tek adam rejiminde bunlara alet olmaz, ya direnir ya istifa edersin” ifadelerini kullandı. Özel ayrıca Erdoğan’ın yurt dışına giden hekimler için sarf ettiği “Giderlerse gitsinler” ifadesini anımsatarak, “Haydi gitti bakalım, şimdi Ekrem Karakaya’yı geri getir” dedi.
Öte yandan sosyal medya hesabı üzerinden görevi başında öldürülen Uzman Dr. Ekrem Karakaya ve Av. Servet Bakırtaş için bir açıklama daha yapan Kılıçdaroğlu, “Şiddetle mücadele kanununu çıkarmak üzere, yüce Meclisimizi olağanüstü toplantıya davet ediyorum. ‘Üzgün görünmek’ yerine, eğer gerçekten üzgünseniz, gelin bu meseleyi derhal halledelim. Bakırtaş-Karakaya Şiddeti Önleme Kanunu’nu çıkartalım. Hemen!” ifadelerini kullandı.
***
Her olayda aynı isim
İstanbul Çapa’daki eylemlerde gazetecileri tehdit eden İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin için DİSK Basın-İş suç duyurusunda bulunacaklarını açıkladı. Yapılan açıklamada “Sağlık emekçilerinin eyleminde gazeteciler yine polis engeliyle karşı karşıya kaldı. Gazetecilerin tartaklanmasına neden olan İstanbul Emniyet Müdürlüğü Güvenlik Şube Müdürü Hanifi Zengin hakkında herhangi bir işlem yapacak mısınız?” ifadelerine yer verildi.
Daha önce de Onur Yürüyüşü’nde bir kadını taciz etti iddia edilen Zengin için açıklamada bulunan TGS Kadın ve LGBTi+ Komisyonu, “Kadın ve LGBTİ+ gazetecilere yönelik polis şiddeti, cinsiyetçi nefretin yansımasıdır. Polisin yaptığı şey polislik değil tacizdir, hedef göstermedir. Görevimizi yaptığımız için devletin memurları tarafından taciz edilmek, hedef gösterilmek istemiyoruz” ifadelerini kullandı.
Zengin tarafından tehdit edilen gazetecilerden Artı TV Muhabiri Meral Danyıldız yaşadıklarını sosyal medya hesabından aktardı. Polisin kendisinin üzerine yürüdüğünü söyleyen Danyıldız, ‘Kameramanım Bilal Meyveci’ye ‘Ayağına bastığımı çektin mi çekmezsen seninle görüşeceğiz’ diye tehdit etti” açıklamasında bulundu.
HaberTürk muhabiri, gazetecileri tehdit eden Zengin’e “El kol yapma” diyerek tepki gösterdi.
***
Her gün en az 1 sağlık çalışanı şiddete maruz kaldı
İktidara yakınlığı ile bilinen Sağlık ve Sosyal Hizmet Çalışanları Sendikası’nın (Sağlık- Sen) 2021 Sağlıkta Şiddet Raporu’na göre, 2021 yılında 364 saldırganın gerçekleştirdiği olaylarda, toplam 316 sağlık çalışanı şiddete maruz kaldı.
Meydana gelen 190 saldırının 143’üne hasta ve hasta yakınları neden oldu. 190 saldırının 162’si hem sözlü hem fiziksel, 22’si sözlü, 5’i mobbing ve 1’i taciz olarak kayıtlara geçti.
146 şiddet olayı hastanede, 13’ü aile sağlığı merkezlerinde ve 31’i ise saha çalışmalarında meydana geldi. Yaşanan olaylarda, 92 doktor, 59 hemşire, 50 güvenlik görevlisi, 46 acil servis hattı çalışanı, 59 diğer sağlık çalışanı mağdur oldu.
124 saldırgan hakkında herhangi bir işlem yapılmazken 135 saldırgan gözaltına alınıp serbest bırakıldı. Sadece 41 saldırgan tutuklandı ve 3 saldırgana para cezası verildi.
TTB’ye göre son 20 yıl içinde sağlıkta şiidet sonucu yaşamını yitiren doktor sayısı 11 oldu.
Türk Tabipleri Birliği (TTB), sağlık çalışanlarının yurt dışında çalışabilmesi için ‘iyi hal belgesi’ aylık başvuru sayısının 2022’nin ilk altı ayında bin 171 olduğunu duyurdu.
