25 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

SELÇUK İNCESU YAZDI- BORSALİNO ŞAPKASI TAŞIYAN DIŞİŞLERİ KURYESİ

Ana Sayfa » GÜNCEL » SELÇUK İNCESU YAZDI- BORSALİNO ŞAPKASI TAŞIYAN DIŞİŞLERİ KURYESİ

Eklenme : 19.05.2023 - 10:51

SELÇUK İNCESU YAZDI- BORSALİNO ŞAPKASI TAŞIYAN DIŞİŞLERİ KURYESİ

“Kurye” Türkçede geniş anlamlı bir sözcük. Evrak ve kargoları, canı pahasına, zamanla yarışarak, bir yerden bir yere götürenmotosikletlilere “motokurye” deniyor. Salgın günlerinde yemek siparişlerimizi evlere özverili motokuryeler ulaştırıyor. Uyuşturucu dağıtımı yapanlara da “uyuşturucu kuryesi” deniyor. “Kurye” sözcüğü ayrıca “evrak” anlamında da kullanılıyor.

Dışişleri Bakanlığı ile yurt dışı temsilcilikler arasında belge getirip götürme hizmetleri ise diplomatik kuryeler tarafından yerine getiriliyor. 1961 tarihli Viyana Diplomatik İlişkiler Sözleşmesi, kuryenin şahsına ve beraberindeki diplomatik eşyaya tanınan dokunulmazlıkları belirliyor.

1965 yılı sonlarında, Ankara’da olağan hizmet süremi doldurmuş, yurt dışına atanmamı bekliyordum. Ancak dış temsilciliklerde yeterli sayıda boş kadro bulunmadığından atanmam 1966 yaz kararnamesine kalmıştı. Bu arada Arşiv ve Ulaştırma Dairesi’nden arayan bir arkadaşım, “Kasım ayı Akdeniz kuryesi” olarak görevendirilmemin düşünüldüğünü söyledi, görüşümü sordu. Akdeniz ülkeleri başkentlerini görmek hoş olacaktı. Eşim de bu sürede ailesinin yanında kalabilirdi. Yanıtım olumlu oldu.

Yunanistan, İtalya ve Portekiz’deki büyükelçiliklerimize uğrayarak gerçekleştirdiğim kuryelik görevim sırasında, Libya’da başımdan bir Borsalino olayı geçti. Büyükelçiliğin Müsteşarı büyükçe bir karton kutuyu emekli büyükelçi kayınpederine verilmek üzere Ankara’ya götürmemi istiyordu. Müsteşar kutudaki nesnenin önemini vurgulamak için Borsalino marka fötr şapka olduğunu vurguluyor, örselenmemesi için yolculuk sırasında elimde tutmam gerektiğini söylüyordu. Kuryelerin bu tür eşyaları taşımasının yasaklanmış olmasına karşın bir zayıf anıma geldi. Daha sonra pişman olsam da, Müsteşar Bey’in bu isteğini kabul ettim.

Borsalino şapka benim için yabancı sayılmazdı. O dönemde şehirli erkekler arasında fötr şapka takmak çok yaygındı. Borsalino, ülkemize yurt dışından getirilen şapka markalarının en ünlüsü, en bilineniydi. Öyle pahalı da değildi. Babamın da biri açık, biri de koyu renkli olmak üzere iki Borsalino şapkası vardı. İleri yaşlarında kullandığı şapkalardan birini hatıra olarak saklıyorum. Benim ise hiç fötr şapkam olmadı. Saçlarım iyice döküldükten sonra soğuktan korunmak için kasket takmakla yetindim.

Borsalino’nun geçmişi hakkında bilgi edinmek için sosyal medyaya baktığımda, bu adı taşıyan fötr şapkaların 1857 yılında Kuzey İtalya’nın Alessandria kentinde aynı adı taşıyan bir sanatkâr tarafından üretilmeye başlandığını, beğeni toplayan şapkalara olan talebi karşılamak için sonraki yıllarda fabrikasyona geçildiğini, dünya pazarlarına açılan markanın giderek ün kazandığını öğrendim.

Kaynaklarda sinema endüstrisinin de bu şapkaları kullandığı, örneğin Casablanca filminde Humprey Bogart’la Ingrid Bergman’ın da Borsalino marka şapkaları giydikleri belirtiliyor. Marsilya çeteleri arasındaki çatışmaları konu alan, Alain Delon ve Jean Paul Belmondo gibi tanınmış sanatçıların rol aldığı 1970 yapımı ünlü Fransız filmine, gangsterlerin bu şapkaları giymesi nedeniyle, Borsalino adı verilmiş.

Önceleri sadece erkekler için fötr şapka üreten Borsalino daha sonra kadın sektörüne de girmiş. Erkek şapkalarına olan talebin azalmasını değişik modellerde ürettiği kadın şapkaları ile telafi etmeye çalışmış. Günümüzde Borsalino şapkalar, önde gelen marka olarak, dünya pazarlarındaki yerini koruyor. Erkek ve kadın şapkaları makul denilebilecek fiyatlarla internet üzerinden de satılıyor.

Trablus’ta Müsteşar Bey’in arzusuna uygun olarak, bir elimde şapka kutusu, diğer elimde kurye çantasıyla uçağa bindim. Kutuyu oturduğum yerin üstündeki kapaklı dolaba yerleştirdim. Kahire Havalimanı’nda uçaktan inmek üzere ayağa kalktığımda, dolaptaki şapka kutusunun diğer bagajlar arasında sıkışarak ezildiğini gördüm.
Oteldeki odama girdiğimde ilk işim Borsalino kutusunu açmak oldu. Kutunun bir miktar ezilmesine karşın kılıf içinde bulunan şapka bir zarar görmemişti. Durumu değerlendirdikten sonra kutudan kurtulmaya karar verdim. Şapkayı kılıfı içinde bavuluma yerleştirerek sorunu çözdüm.

Kahire’den sonraki durağım Beyrut’tu. Burada yaptığım alışveriş sonunda bavulum iyice doldu. Zorlukla kapatabildiğim bavulda artık çantaya yer kalmamıştı. Çare olarak, şapkayı bir plastik çanta içine koyarak, İstanbul uçağına bindim, torbayı Kahire’de olduğu gibi üstteki bagaj dolabına yerleştirdim. İstanbul’da Ankara uçağına binince şapka torbasını aynı yere koydum. Uçak Ankara Havaalanı’na indiğinde beni karşılamaya gelen Bakanlık görevlisi uçağın kapısına kadar geldi. Kurye çantam ile Beyrut’ta verilen mühürlü torbayı aldı. Elimde bavulumla gelen arabaya binerek Esenboğa Havalimanı’ndan bakanlığa doğru yola çıktık.

Borsalino torbasını uçakta unuttuğumu yolda fark ettim. Bakanlığa gitmeden önce THY Ankara bürosuna uğradık. Çantayı bir gün sonra bürodan alabileceğimi öğrendim. Ertesi gün bir taksiyle büroya giderek Borsalino’ma kavuştum. Bakanlığa gelen emekli büyükelçi büyüğümün yakınına emaneti teslim ettikten sonra bir kuş gibi hafifledim. Sıkıntılı durumlarda Borsalino’ya saygıda kusur ettimse, affola…

 

Selçuk İncesu-Demirel Kapıyı Çalınca
Emekli Bir Büyükelçiden Yaşanmış Öyküler ve Gezi Yazıları

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları