29 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

SELÇUK İNCESU YAZDI- PARİS’TEKİ OTELDE GİZEMLİ BİR ÖLÜM

Ana Sayfa » GÜNCEL » SELÇUK İNCESU YAZDI- PARİS’TEKİ OTELDE GİZEMLİ BİR ÖLÜM

Eklenme : 30.06.2023 - 15:16

SELÇUK İNCESU YAZDI- PARİS’TEKİ OTELDE GİZEMLİ BİR ÖLÜM

 

İnsan yaşamında uzun yıllar geçse de unutamadığı, gizemini çözemediği olaylar vardır. Öykümüzün konusu da böyle bir anı.

1966 yıllının son aylarında, Paris’te Hotel Le Meurice’ten Başkonsolosluğa telefon eden görevli, bir Türk müşterilerinin vefat ettiğini, otel müdürünün cenaze işlemlerini görüşmek üzere bir yetkilinin otele gelmesini rica ettiğini söyledi.

1937 tarihli uluslararası sözleşme yurt dışında ölen vatandaşların cenazeleri konusunda konsolosluk temsilciliklerine bazı sorumluluklar yüklüyordu. Görevli bir arkadaşımla ziyaretine gittiğimiz otel müdürü ölen vatandaşımızın adının İlhan Bayramoğlu olduğunu, uzun süredir otelde kaldığını, kasası ile garajda büyük boy bir Mercedes arabası bulunduğunu söyledi. Merhumun odasına çıkarak işlemlere başlamamızı önerdi.

19. yüzyılın başında yapılmış gösterişli bir binada yer alan Le Meurice Oteli, şık mağazaların, görkemli yapıların bulunduğu Rue de Rivoli üzerinde, Concorde Meydanı’na yakın bir yerde bulunuyordu. Paris’in önde gelen otelleri arasında sayılan otel İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman işgal güçleri karargâhı olarak kullanılmasıyla da ünlüydü. Otel bugün de hizmet vermeye devam ediyor.

Müdürle ziyaret ettiğimiz merhum vatandaşımızın süit tipi odası otelin üst katlarında yer alıyordu. Geniş pencerelerinden bakıldığında Tuilleries bahçeleri ile ileride Seine Nehri görünüyordu. İlhan Bayramoğlu’nun cenazesi süitin yatak odası bölümünde, sırtı girişe dönük yatıyordu.

Yarı sıyrılmış örtüden, merhumun 60’lı yaşlarda, kumral, topluca bir kişi olduğu görülüyordu. Şık eşyalarla döşenmiş süit çok düzenliydi. Kişisel eşyaların yerleştirildiği iki kapaklı, çekmeceli, büyük boy deri valizlerle, gardıroplarda dizili lüks giysiler, belleğimde yer etmiş.

Müdür sabah kahvaltı servisini yapan garsonun, kapının açılmaması üzerine kat görevlisi ile odaya girdiğini, merhumun hareketsiz yattığını gördüğünü, çağrılan otel doktorunun kalp krizi tanısı koyduğunu, resmi raporun birazdan hazır olacağını söyledi.

Fransız usulü yabancılara yukarıdan bakan müdür, İlhan Bayramoğlu’nun kimliğine ilişkin sorularımıza kaçamak yanıtlar verdi. Özel bir müşteri olduğunu ve uzun süredir otelde kaldığını belirtmesine karşın mesleğini sadece rantiye olarak açıklamakla yetindi. Merhumun odasında bulunan Türk pasaportunun meslek hanesinde bir Alman firmasının temsilcisi yazılıydı.

Müdürün istediği, cenazenin ne zaman otelden alınacağını öğrenmekti. Uygulamada, cenaze levazımatçısı devreye girinceye kadar, ceset otelin alt katlarında morg olarak kullanılan bir yerde bekletiliyormuş. Otelden verilen telefon numarasından merhumun Türkiye’deki ailesiyle görüşerek sonucu bildireceğimi söyledim.

Cenaze alt kattaki morga götürülürken yardımcı arkadaşla odayı mühürledik. Başkonsolosluktan aileyle temas kurduk. İki gün sonra merhumun kız kardeşi yanında oğluyla Paris’e geldi. Otelin bulduğu cenaze levazımatçısı Türkiye’ye nakil için gerekli işlemleri tamamladı. Bize belgeleri tasdik etmek ve tabutu mühürlemek işleri düştü. Ailenin bizimle temas etmekten kaçınır gibi bir hali vardı.

İlhan Bayramoğlu kimdi? O yıllarda az sayıda vatandaşımızın yaşadığı Paris’te genelde yerleşik kişileri tanıyorduk. Vatandaşlarımızın yılda bir kez Başkonsolosluğa uğrayarak vatandaşlık ilmühaberlerini onaylattırmaları gerekiyordu. Merhumun bu işlemi yaptırmadığı, Başkonsoloslukta kaydı bulunmadığı anlaşıldı.

Kalburüstü bütün vatandaşları tanıyan kıdemli sekreter Matmazel Guicheteau’ya da bu isim bir şey ifade etmiyordu.
Çok lüks ve pahalı bir otelin süit dairesinde uzun süre kalmak için kuşkusuz insanın çok varlıklı olması gerekiyordu.

Olaydan sonra Başkonsolosluktaki arkadaşlarla konuyu tartıştık. Aklımıza çeşitli olasılıklar geldi. Vatandaşımızın Başkonsoloslukla temas etmemesi, ailesinin bize mesafeli davranması, gizemli bir durum olasılığını güçlendiriyordu.

Aradan geçen yıllarda, özellikle İkinci Dünya Savaşı filmlerinde, Paris’teki Alman işgal güçleri karargâhını görünce, bu olayı anımsıyordum ancak zihnimde oluşan soruların kısmen de olsa yanıtını bulmak için, uzun yıllar beklemem gerekti.

İlhan Bayramoğlu’nun izine gazeteci Şaziye Karlıklı’nın 2018 yılında yayımlanan Benli Belkıs: Efsane Aşkların Kadını başlıklı kitabında rastladım. Kitapta ünlü sosyete kadını Benli Belkıs’ın 1940 yılında, Almanların desteklediği Gün gazetesinin sahibinin oğlu İlhan Bayramoğlu ile nişanlandığı ancak Bayramoğlu’nun Almanya, İngiltere ve MAH* için çalışan bir ajan olduğunun anlaşılması üzerine evliliğin gerçekleşmediği belirtiliyor.

1940 yılındaki nişanlanma olayı hakkında kitaptaki bilgiler, İlhan Bayramoğlu’nun kişiliği hakkında bazı çıkarımlarda bulunmamıza olanak sağlıyor. Ancak sonraki yıllardaki yaşamı gizliliğini koruyor. “Merhumun ajanlık görevleri devam etti mi, yoksa başka bir işle mi uğraştı?” sorusu yanıtsız kalıyor.

 

Selçuk İncesu-Demirel Kapıyı Çalınca
Emekli Bir Büyükelçiden Yaşanmış Öyküler ve Gezi Yazıları

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları