29 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

SELÇUK İNCESU YAZDI- YAZGELDİ GÜNDOGDUEV’E NE OLDU?

Ana Sayfa » GÜNCEL » SELÇUK İNCESU YAZDI- YAZGELDİ GÜNDOGDUEV’E NE OLDU?

Eklenme : 02.09.2023 - 18:30

SELÇUK İNCESU YAZDI- YAZGELDİ GÜNDOGDUEV’E NE OLDU?

Yazgeldi Gündogduev’i ilk kez 1991 yılı sonlarında, Türk kültür heyetiyle Türkmenistan’a gittiğimde, Aşkabat Havalimanı’nda görmüştüm. Bizi karşılayanlar arasında bulunan uzun boylu, açık tenli, kırklı yaşların başında bir genç adamın, yanında bir iki yardımcısıyla, yaklaşık yüz kişilik heyetimizi karşılayarak düzenli biçimde otobüslere bindirmesi, sorunsuz biçimde otellere yerleştirmesi, eski bir protokolcü olarak dikkatimi çekmişti. Daha sonra
bu genç adamın Türkmenistan Cumhurbaşkanlığı Dış İlişkiler ve Protokol Dairesi Başkanı Yazgeldi Gündogduev olduğunu öğrenmiştim.

Dışişleri Bakanı Hikmet Çetin’in başkanlığındaki heyetle ikinci kez Aşkabat’a gittiğimde Yazgeldi ile karşılaşmıştım ancak bir konuşmamız olmamıştı.

Türkmenistan’a Büyükelçi olarak atandıktan sonra güven mektubumu sunmak için Mart ayında, beraberimde yardımcım İdari Ataşe Atilla Akan’la tekrar bu kente gittiğimde, karşılamaya gelen protokol yetkilisi bizi kalacağımız misafirhaneye yerleştirdikten sonra, ertesi sabah Cumhurbaşkanlığına gideceğimizi söylemişti. Önemli devlet dairelerinin bulunduğu binada büyük bir odaya girince Yazgeldi Gündogduev’in uzunca bir masanın ortasına yerleşmiş, iki yanında yardımcıları olduğu halde, bizi beklemekte olduğunu gördüm.

Yazgeldi bize karşısında yer gösterdi. Türkçe “hoş geldiniz” dedikten sonra yarı Türkçe, yarı Türkmence kısa bir görüşme yaptık. Yeşil Türkmen çayı ikramından sonra Türkmenistan’da ilk defa gerçekleşecek güven mektubu sunma töreni konusunda biraz konuştuk.

Cumhurbaşkanının bir hafta içinde bizi kabul edeceğini, tarihin daha sonra bildirileceğini söyledi. Dışişleri Bakanı Aşkabat dışında bulunduğundan, usulen önceden Bakana sunulması gereken güven mektubunun kopyasını kendisine vermemi rica etti.

Güven mektubu töreni sade biçimde gerçekleşti. Yanında Dışişleri Bakanı olduğu halde bizi kabul eden Cumhurbaşkanı Niyazov’a mektubu verdikten sonra, aramızda bir iki nezaket konuşması oldu, sonra da kol kola girerek hatıra resmi çektirdik. Türkmen protokolü, alışılmışın dışı bir jest yaparak, bana Cumhurbaşkanı imzalı bir hoş geldin mektubu hazırlamıştı.

Türkmenistan’da üç yılı aşan görevim sırasında Yazgeldi ile çok sık bir arada olduk. Başka bir iş için de olsa Cumhurbaşkanlığı binasına gittiğimde Yazgeldi’ye uğramayı alışkanlık haline getirmiştim.

Sohbetlerimiz sırasında özgeçmişinden söz ederken, ailesinin Aral Denizi kıyısındaki Daşoğuz vilayetinde yaşadığını, parti ideolojisine inanmış bir kişi olan babasının halen bir “kolhoz”u (devlet çiftliğini) yönettiğini, kendisinin de küçük yaşlardan başlayarak parti örgütlenmesinin bütün kademelerinde görev yaptıktan ve bir bölümü Rusya’da olmak üzere iyi bir eğitimden geçtikten sonra devlet hizmetine girdiğini söylemişti.

Yazgeldi dürüst, otoriter bir bürokrat, iyi bir aile babasıydı. Sohbetlerimiz sırasında kendisini telefonla arayan bakanların makul olmayan isteklerine karşı çıktığını anımsıyorum. Dünya rüşvet endekslerinde ön sıralarda yer alan Türkmenistan’da dürüst olmak, yüksek bir bürokrat için nadir rastlanan bir meziyetti. Yazgeldi, ilkokul öğretmeni eşi ve çocukları ile sade bir yaşam sürüyordu.

Dostum, son yıllarda devlet ve parti aygıtının yozlaşmasından, inançla bağlı olduğu düzenin yıkılmasından duyduğu düş kırıklığını gizlemiyor, yeni ortama uyum sağlamaya çalışıyordu. Türkiye’ye yaptığı gezilerden etkilendiğini söylüyor, ülkemize duyduğu yakınlığı dile getiriyordu.

Yazgeldi ile aramızdaki yaş farkının da etkisiyle, bir büyüğü ile ilişkisine benzer türden bir yakınlık oluşmuştu. Hantal Türkmen bürokrasisinin çıkardığı sorunların çözülmesinde bize elinden geldiğince yardımcı oluyor, ben de onun çeşitli konularda isteklerini karşılamaya çalışıyordum. Bazı özel işleri de danışmaktan çekinmiyor, örneğin Ankara’da açacakları büyükelçiliğin çalışanlarına ne kadar ücret verilmesinin uygun olacağını soruyordu.

Duayen sıfatıyla Özbekistan’a sınırdaş bölgelere düzenlediğimiz kordiplomatik geziler, Yazgeldi’nin desteği ile yapıldı. Demirel ve Özal’ın kalabalık heyetlerle bu ülkeye yaptığı ziyaretler, başında bulunduğu ekibin özverili çalışmaları sayesinde, sorun çıkmadan gerçekleşti.

Cumhurbaşkanı Niyazov’la yakın temas halinde çalışan Yazgeldi’nin konumu, Dışişleri Bakan Yardımcısı olarak göreve başlayan, Dış İlişkiler ve Güvenlikten Sorumlu Başbakan Yardımcılığına kadar yükselen Boris Şihmuradov ile oluşturduğu yakın işbirliği sayesinde güçlenmiş, bu ikili Aşkabat’tan ayrıldığım sıralarda ülkenin Dışişleri’ni yönetir duruma gelmişti.

Aşkabat’taki görevim 1995 yılı ortasında bittikten sonra Türkmenistan’la bağlarımı koparmamıştım. Basından, daha sonra da sosyal medyadan, bu ülkedeki gelişmeleri izlemeye çalışıyordum. 2002 yılı Kasım ayında gördüğüm bir haber beni çok şaşırtmıştı. Haberde, son yıllarda muhalefet saflarına katılan Başbakan eski Yardımcısı Boris Şihmuradov’un başında bulunduğu gruba bağlı kişiler tarafından Cumhurbaşkanı Niyazov’a karşı başarısız bir
suikast girişiminde bulunulduğu, tutuklanan kişiler arasında dostum Yazgeldi’nin de yer aldığı belirtiliyordu.

Cumhurbaşkanına bağlı bir bürokrat olarak tanıdığım Yazgeldi’nin böyle bir işin içinde bulunması bana inanılır gelmedi. Şihmuradov ile yakınlığı, Cumhurbaşkanında son zamanlarda belirtileri görülen ruhsal sorunlar, dostumun böyle bir eylem içinde yer almasına neden olabilir miydi?

Akla gelen başka bir olasılık da, Yazgeldi’nin Şihmuradov’la bilinen yakınlığı nedeniyle, haksız yere tutuklanacaklar listesine alınması…

Ülkemizdeki hemşerileri Yazgeldi’nin cezaevinde öldürüldüğünü söylüyorlar. Umarım öyle değildir.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları