29 Mart 2024 - Hoş geldiniz

SICAK ANALİZ- YURTSEVERLİK.COM YALÇIN AKDOĞAN’A SORUYOR: İŞÇİLERİ SATMAZ DİYE SAVUNDUĞUNUZ ERGUN ATALAY’IN TEKEL DİRENİŞİ SIRASINDA NE YAPTIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ?

Ana Sayfa » GÜNCEL » SICAK ANALİZ- YURTSEVERLİK.COM YALÇIN AKDOĞAN’A SORUYOR: İŞÇİLERİ SATMAZ DİYE SAVUNDUĞUNUZ ERGUN ATALAY’IN TEKEL DİRENİŞİ SIRASINDA NE YAPTIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ?

Eklenme : 16.08.2019 - 13:15

SICAK ANALİZ- YURTSEVERLİK.COM YALÇIN AKDOĞAN’A SORUYOR: İŞÇİLERİ SATMAZ DİYE SAVUNDUĞUNUZ ERGUN ATALAY’IN TEKEL DİRENİŞİ SIRASINDA NE YAPTIĞINI BİLİYOR MUSUNUZ?

 

 

Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonu Türk İş’in Genel Başkanı Ergun Atalay emeğiyle geçinen binlerce kamu çalışanı için kritik sayılabilecek bir dönemeçte yine iktidardan yana tavır alarak yüzde 8 zamma ‘Evet’ dedi.

Sokaktaki enflasyonun artık yüzde 100’lere dayandığı bir aşamada sefalet zammını kabul eden Atalay hakkında ortaya atılan iddialar şimdi bir kez daha olanca ağırlığıyla gündemde. Son olarak sözleşmenin yapıldığı imza töreni sırasında açık kalan mikrofonun azizliğine uğrayan genel başkanın Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zümrüt Selçuk’a söyledikleri bardağı taşıtan son damla oldu:

‘Uzasa işi karıştıracağız. En azından kapattım böyle.’

Atalay’ın bakana söylediği bu sözlerin Türkçe’si şu: ‘Yatın kalkın bana dua edin. Verdiğiniz yüzde 8’lik zam oranı bu ortamda hiçbir şey ifade etmese de, ben greve gitmek yerine sizden yana tavır alarak sadakatimi bir kez daha kanıtlıyorum.’

Yurtseverlik.com olarak şimdiden söyleyelim: Eğer Atalay genel başkanlıktan ayrılırsa ve AKP parçalanmadan yola devam ederse ilk genel seçimde Erdoğan’ın listesinden önce milletvekili ardından da Çalışma Bakanı olacaktır.

Ergun Atalay’ın Cumhurbaşkanı’yla geçmişten gelen arkadaşlığını da bir not olarak paylaştıktan sonra Türk İş’in 2002’den bu yana iktidara verdiği desteğin ana hatlarını kısaca özetleyelim:

AKP’nin 17 yıldır devam eden yönetimi sırasında 23 bine yakın işçi iş cinayetlerinde yaşamını yitirdi. Siz buna ilişkin Türk İş’ten en ufak bir tepki geldiğini duydunuz mu? Ülkede işsizlik çığ gibi büyürken, nüfusun neredeyse yüzde 20’ye yakını işsiz dolaşırken, gelir grupları arasındaki uçurum giderek büyürken, sokaktaki enflasyon yüzde 100’lere tırmanırken Türkiye’nin en büyük işçi konfederasyonundan hükümete ayağınızı denk alın gibi bir uyarıda bulunulduğuna tanık oldunuz mu?

Bu açıdan bakıldığında Türk İş açlığa ve yoksulluğa teslim edilmiş milyonların seslerini kısmak, tepki vermelerini önlemek amacıyla çok önemli bir işlevi yerine getirmiştir. O nedenle Yalçın Akdoğan bugün Star Gazetesi’ndeki köşesinde bütün gücüyle Ergun Atalay’ı savunma gereğini hissederek şöyle yazmıştır:

‘Ergün Atalay, ne işçileri satar, ne vatan ve milletini satar. Atalay’ın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’la da samimi bir dostluğu, çok eskilere dayanan bir hukuku vardır. Atalay, beraber yol yürüdükleri işçileri de, bir şekilde hukuk olan hiçbir dostunu ve arkadaşını da satmaz. Bunu da çok açık ve şeffaf bir şekilde ortaya koyar, başkaları ne der diye yürüyüşünü değiştirmez.’

Şimdi Yalçın Akdoğan’ın işçileri satmaz dediği Atalay’ın bizzat içinde yer aldığı bir ‘satışı’ tarih ve mekan adı vererek anlatalım.

Yıl 2009. 29 Mart seçimlerinde Tekel işçilerine mağdur edilmeyeceksiniz sözü veren iktidar, seçimlerin ardından tütün fabrikalarında 4-C statüsünde çalışan 10 bine yakın işçinin başka yerlere dağıtılacağını açıkladı. Bu statü düşük ücret, aylarca boş durma, yıllık izin ve kıdem tazminatının olmaması anlamına geliyordu. Türk İş’e bağlı Tek Gıda İş Sendikası 15 Aralık’ta Ankara’da eylem kararı aldı. Ağır kış koşullarında 78 gün süren Tekel Direnişi için dönemin Başbakanı Erdoğan şu açıklamayı yaptı: ‘Devletin malı deniz, yemeyen domuz. Bunlar yan gelip yatıyorlar, para istiyorlar, yetimin hakkını yiyiyorlar.’

O dönem Türk İş Başkanı olan Mustafa Kumlu ülke çapında toplumsal bir muhalefete dönüşen büyük grevin acilen bitirilmesini isteyen Başbakan Erdoğan’la yaptığı görüşmenin ardında kızarmış bir yüzle gazetecilerin sorularını yanıtlarken içeride çok kötü fırça yediğini söylemişti.

Ama Tekel Grevi’nde asıl kopuş başka yerde yaşandı.

Yine o dönem Türk İş Mali Sekreteri olan Ergun Atalay ve Başkan Mustafa Kumlu, bir cumartesi günü İstanbul’da Dolmabahçe’de Başbakanlık çalışma ofisinde Erdoğan’la biraraya geldiler. Toplantıda Türk İş’in tepe yönetimiyle neler konuşulduğunu daha sonra bizzat Erdoğan kendisi açıkladı. Grevi sürdürmekten vazgeçmeyen işçilere seslenen Başbakan şöyle dedi:

‘Boşuna uğraşıyorsunuz. Arkanızda olması gerekenler bile sizinle beraber değil. Bazıları bana gelerek bu işin nasıl bitirileceğini anlattılar.’

Artık gazetelerde çıkan haberlerde Erdoğan’a grevi kırmak için yol gösteren isimlerin kimler olduğu soruluyordu. Sonunda Ergun Atalay açıklama yapmak zorunda kaldı ve dedi ki:

‘Dolmabahçe’de Erdoğan’la görüşen isimlerden biri benim, diğeri de Mustafa Kumlu.’

Tekel Direnişi bu açıklamaların ardında işçilerin başka yerlere dağıtılmasıyla son buldu.

Şimdi Yalçın Akdoğan’a soruyoruz:

İşçileri satmaz dediğiniz Ergun Atalay’ın bu yaptığı ‘satış’ değilse nedir?

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları