29 Mart 2024 - Hoş geldiniz

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ABD EMPERYALİZMİ VE  YALANLAR ÜZERİNE KURULU DIŞ MÜDAHALELER

Ana Sayfa » GÜNCEL » SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ABD EMPERYALİZMİ VE  YALANLAR ÜZERİNE KURULU DIŞ MÜDAHALELER

Eklenme : 09.01.2020 - 17:36

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ABD EMPERYALİZMİ VE   YALANLAR ÜZERİNE KURULU DIŞ MÜDAHALELER

 

 

ABD’nin, İran’daki sertlik yanlılarının en önemli adamı Kasım Süleymani’yi Bağdat’ta katletme nedeni olarak kullandığı retorik ve ardından İran’ın misilleme saldırıları sonrası ABD’den gelen ‘ ön şartsız masaya oturma ‘ önerisi bütün dünyada iyimser şaşkınlık yaratmış gibi görünüyor.

Gelen bazı haberlere göre, olayın tarafı İran’da bile ” İnanılır gibi değil ” şeklinde değerlendirilen bu öneri, son operasyonların ” danışıklı ” gerçekleştirildiğinden tutun da, bazı komplo teorilerini haklı çıkarabilecek kuşkuları da içinde barındırıyor.

Öncelikle 2.Dünya Savaşı’nın hemen ardından, ABD’nin emperyalist savaşları başlatmakta kullanmaktan çekinmediği ” düzmece ve yalan üretme ” tekniği üzerinde çarpıcı bir itirafı hemen paylaşmak gerekiyor.

İtirafı yapan, ABD Başkanı ( oğul ) Bush’un Dışişleri Bakanı Colin Powell’in en yakın danışmanı olan Albay Larry (Lawrence) Wilkerson. Son olayın bir savaşa dönüşmesini engellemek amacıyla ABD’de yayın yapan Hemen Demokracy ( Demokracy Now ) kanalına konuşan Albay Wilkerson’un çarpıcı sözlerinden bazı pasajlar şöyle:

” Bu son olayda beni en çok rahatsız eden husus, 2002/3 yıllarında Irak’a müdahale ederken kullandığımız taktiklerin benzerlerinin bu defa da kullanılıyor olması. İnsanlar aynı, taktik aynı, strateji aynı, hatta insanlara anlatılan öykü de aynı, yani her şey aynı! Sanki toplum olarak unutkanlık ( amnesia) hastalığına yakalanmış gibiyiz. Aynı yöntemle 17 yıldır savaştayız. Ancak geçmişte olanları kimse hatırlamıyor, kimse çıkıp;  ‘ hey biz bunları geçmişte gördük, neden aynı şeyleri sürekli tekrarlıyoruz’ demiyor.

Irak’a saldırı kararının alındığı günlerde zamanın Dışişleri Bakanı Powell’in yapacağı konuşma metni üzerinde bir hafta boyunca geceli gündüzlü çalıştık. Powell’ın BM’deki konuşmasında, 11 Eylül 2001’de NewYork’taki ikiz kulelere Al-Kaide tarafından yapılan saldırıyı Saddam Hüseyin ile ilişkilendirmesine diğer istihbaratçılar ile birlikte inanamadık. Çünkü bu ifade doğru değildi. Dönemin Başkan Yardımcısı Richard Cheney ve CIA Direktörü George Tenet bu bilginin yanlış olduğunu bilmelerine rağmen Powell’a söylemediler.

Başkan Bush’un Amerikalılara ve bütün dünyaya seslenirken, Irak’ta Kitle İmha Silahları bulunduğuna dair söylediği yalan, ileride bütün tarihçiler tarafından katastrofik bir strateji hatası olarak nitelendirilecektir.

Çünkü o tarihte biz, ABD’nin 40 yılın üzerinde geçmişi olan geleneksel dış politika ve güvenlik politikasını terk ederek İran Körfezi’ndeki güç dengesini tahrip ettik.

Böylece bölge ülkelerinde yıllarca sürecek kaos, ölüm, açlık yanında; Suriye, Libya, Irak, Lübnan, belki Ürdün gibi bazı ülkelerde devletlerin çöküşüne neden olacak kaosun yolunu açmış olduk. Aynen Afganistan’da El-Kaide’yi, Ortadoğu’da İŞİD’i yarattığımız gibi!

Bütün bu süreçlerde yapılan işleri Amerikan halkına anlatırken sürdürdüğümüz kampanyalar çok etkili oldu. Amerikalılar hükümetin bu politikasına destek oldular.

Ancak kampanyalarda kullanılan iddiaların tamamına yakını bir sürü YALAN’dan ibaretti.  Korkarım bugünlerde Trump da benzer taktikleri benzer yalanlarla sürdürüyor.

Ancak İran ile ilgili yalanlar tutmayacak. Çünkü iddiaların aksine İran’da nükleer silah yok. Bana göre nükleer silah üretiminden 2000’lerin başında vazgeçtiler.

Eğer Ortadoğu’da nükleer silah arıyorsanız, İsrail’e bakın. Ne kadar inkar ederlerse etsinler, İsrailliler  200/300 nükleer silahın üzerinde oturuyorlar.

Son olarak şunu söylemek istiyorum. Bu ülkenin insanları ne yazık ki; Amerika’nın 17 yıldır savaş içinde olduğunun farkında değiller. Ülkenin daha az eğitimli, daha az varlıklı % 1’e yakın oldukça fakir kesiminden gelen kadın ve erkek gençler, geri kalan % 99 için savaşıyor, kan döküyorlar.

Amerikalılar olarak 17 yıldır sürdürdüğümüz bu savaşı durdurmalıyız. Ben henüz  21 yaşında genç bir delikanlı iken Vietnam Savaşı’na katıldım. Bu savaş da tam anlamıyla YALAN’lar üzerine yapılmıştı. Daha sonra orta yaşlarımda  Dışişleri Bakanlığında üst düzey yöneticilik yaparken, yine YALAN’lar üzerine kurgulanmış Irak’taki savaşı izledim.

Şimdi geldiğim emeklilik günlerimde düşünüyorum da; bizler hem Amerikalı’ların , hem de uluslararası toplumun gözlerine perde çekerek onlara yalan söyledik. Bu yüzden çok üzgünüm. ”

İşte albayın akıl durduran itirafları bu şekilde.

Albay Wilkerson’un, Rusların Afganistanı işgali üzerine yaratıp kullandıkları Taliban’ın sonradan başlarına dert olduğu süreçte, öldürülen Kasım Süleymani’den bir hayli destek aldıklarını ortaya koyduğu itiraflarını da buna eklemek gerekiyor.

Yazının başında değinildiği gibi, ABD’nin 2. Dünya Savaşı sonrası izlediği, 1991’de SSCB’nin çökmesinin ardından iyice koyulaştırdığı emperyalist yaklaşımın, insanlığın tümüne benimsetmeye çalıştığı ” dünyanın ABD’nin çevresinde döndüğü ” imajı için, Makyavelist siyaseti benimsediği apaçık ortaya çıkmış görünüyor.

Bu son olayın ortaya koyduğu, aynı bağlamda bir başka gerçekliği de gözden kaçırmamak gerekiyor.

O da İran ile ilgili olanı!

Bilindiği gibi 1979’da İran’da Tahran kapalı çarşı esnafı ve komünist TUDEH Partisi’nin liderliğinde oluşan örgütlenme sonunda Şah devrilmiş, Paris’te oturan Ayetullah Khomeyni ülkesine dönmüştü. Birkaç yıl süren iç çatışmalar sonucunda İran İslam Cumhuriyeti kurulmuş, başına da dini lider Khomeyni geçmişti.

Aradan geçen 40 yılda devrim kökleşmiş, komünistlerin ve Şah taraftarlarının tasfiyesinden sonra ülke Ayetullah’lara bağlı Devrim Muhafızları Ordusu’nun kontrolü altına girmişti.

Ancak son yıllarda yaşanan sosyo-ekonomik sorunlar karşısında halkın tepkisi yükselmeye başlayınca, hükümetlerde bir takım ılımlı isimlere görev verildi.

Tabii başta ABD olmak üzere batı ülkelerinin uzun zamandır sürdürdükleri ambargoları halkın yaşam koşullarını iyice zorlayınca, protesto gösterileri her şeye karşın engellenemedi.

Bu durum hükümetteki ılımlılar ile sertlik yanlısı Ayetullah’lar arasında gerginliğe neden oluyordu. General Kasım Süleymani de, şimdiki dini lider Ayetullah Khameni’nin en yakınındaki asker olarak ılımlılarda tedirginlik yaratıyordu. Çünkü sertlik yanlılarının ılımlılara karşı harekete geçme ihtimalinin yükselmesi kaygı vericiydi.

Diğer taraftan Cumhurbaşkanı Rouhani dahil, çoğu ABD ve İngiltere’nin en iyi üniversitelerinde doktora düzeyinde dereceler almış bakanlar ise, ABD ile sertleşmenin bir an evvel yumuşatılarak ülkenin ambargolardan kurtulması için Amerikalılarla kapalı kapılar ardında temas halindeydiler.

Bu son operasyon da gösterdi ki, hükümette bulunmalarına rağmen sertlik yanlılarına karşı mücadele için fazla gücü olmayan ılımların, ABD ile el altından yürüttükleri ilişkiler sonucunda, Ayetullah’ların en önemli adamlarından olan Kasım Süleymani’nin ortadan kaldırılmasına yönelik işbirliğine gittikleri iddiası artık hiç de yabana atılacak bir tez değil.

Komplo gibi algılanabilecek bu yorum, olayın ateşi soğumadan ABD’nin BM’ye başvurarak ” koşulsuz görüşmeye ” hazır olduğunu bildirmesi ile güç kazanmış görünüyor.

Ayrıca uzayan ambargolar sürecinde İran’ın Çin ile iliskilerinin giderek derinleşmesinin ABD’yi ciddi şekilde kaygılandırdığını da gözardı etmemek gerekir.

Yani çağın yeni küresel olgusu Makyavelist Siyaset, geçerliliğini adı İslam Cumhuriyeti olan ülkeye bile dayatmış bulunuyor.

Bu tarz kirli ve çirkin siyasetin sürdürülebilir olup olmadığı bir takım entelektüel çevrelerde tartışıla dursun, çağımızın en tehlikeli olgularından biri ise, bu tür siyaset anlayışının bulaşıcılığı nedeniyle, özellikle gelişmemiş ülkelerin otoriter eğilimli liderlerine de sıçrayarak dünyayı ve insanlığı tehdit eder hale gelmesi hiç de yabana atılacak bir yaklaşım değil.

Ve son söz: Çağımızda gelişmiş iletişim teknolojileri neredeyse bütün dünyaya yayılmış olsa bile Makyavel’in 16.yy’da söylediklerini unutmamak gerekiyor:

” Bir toplumda aldanmaya hazır insanlar olduğu sürece, emin olunuz ki, o toplumda aldatan insan eksikliği çekilmez”

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları