28 Mart 2024 - Hoş geldiniz

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ASYA PASİFİKTE ÇİN’İ KUŞATMA SÜRECİ (QUAD)

Ana Sayfa » DÜNYA » SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ASYA PASİFİKTE ÇİN’İ KUŞATMA SÜRECİ (QUAD)

Eklenme : 16.03.2021 - 20:46

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI-  ASYA PASİFİKTE ÇİN’İ KUŞATMA SÜRECİ (QUAD)

 

ASYA PASİFİKTE ÇİN’İ KUŞATMA SÜRECİ (QUAD)

 

Son yazımızda, Çin’in Sincan’da yaşayan Uygurlar üzerindeki baskısını ele aldıktan sonra, bu yazımız için Hindistan sınırındaki Tibet’te de benzer uygulamaları üzerinde çalışırken, Çin ile ABD liderliğindeki pasifik ülkeleri arasında çok önemli bir yeni gelişme oldu.

Aslında Asya-Pasifik’te, “özgürlük/refah/demokrasi” sağlama amacıyla 2007 yılında,  önceki Japonya başbakanı Shinzo Abe’nin teklifi üzerine ABD, Hindistan, Avustralya ve Japonya arasında kurulan QUAD (Quadrilateral Security  Dialoge) uzun süre sessiz kalmıştı.

Nedeni de, önceki ABD başkanı Trump’ın, “Önce Amerika” sloganı ile  izolasyonist çizgiye önemli ölçüde prim vermesiydi.

Buna rağmen, girişimde yer alan dört ülkenin sorumluları son yıllarda zaman zaman bir araya geldiler.

Hatta önceki yıllarda ABD ve Hint deniz güçlerinin Hint Pasifiği’nde bazen yaptıkları Malabar tatbikatlarına benzer ortak deniz tatbikatları yapıldı. Bunlardan sadece 2007 ve 2020 yıllarındakine dört ülkenin katılmış olması dikkate alındığında, girişimin o dönemde etkili  olduğunu söylemek zordur.

 

Quad girişimcisi ülkelerin tepkisi ve Beyaz Sarayın harekete geçmesi

 Beyaz Saray basın sekreteri Jen Psaki geçen hafta, Biden’ın Hint-Pasifik’teki ortaklarıyla QUAD çerçevesinde bir araya gelme kararı verdiğini açıkladı.

Böyle bir zirvenin toplanacağına dair açıklama birçok yorumcu tarafından, söz konusu dört ülke liderinin Pekin’e karşı ortak bir pozisyon alacaklarının işareti şeklinde algılandı. Bu yorumculardan biri olan Avustralyalı akademisyen Lavina Lee’ye göre, bu zirve Çin’e ”Bir süre önce Quad’ı başlatarak, bazı genişlemeci politikalarından geri adım atmanı bekledik” anlamına gelen bir  mesajı vermektir.

Gerçekten de, son aylarda Çin ile QUAD girişimcisi ülkeler arasındaki ilişkiler bir hayli gerildi.

Mesela Avustralyalı liderlerin pandeminin Çin’den çıkış  nedenlerini araştırma konusundaki talebi üzerine Çin bu ülkeden ithalatı durdurdu. Yine geçenlerde, Doğu Çin Denizindeki tartışmalı alanlara askeri gemilerle girmekle kalmayan Çin’in bu alanlar üzerinde savaş uçaklarıyla keşif yapması Japonya’yı fena halde tedirgin etti.

Diğer yandan Çin ile Hindistan arasındaki çizgileri henüz tam olarak belirlenememiş en uzun sınırda, iki nükleer ülkenin geçen yazdan beri süren çatışmalarında iki taraf da asker kaybetti. Neredeyse yüzyılın tartışmalı konularından biri olan Tayvan’ın bağımsızlığı konusunda Biden’ın destek sözlerine karşı Çin, bunun savaş nedeni olacağını açıkça ifade etti.

Diğer bir konu ise, Hongkong’da aylardır süren halk ayaklanmasını bastırması için, Çin’in kontrolü altındaki yerel yönetimi cesaretlendirip desteklemesidir.

 

Önemli bir diğer kaygı!

Uzunca bir süredir Pekin’in bölge denizleri üzerinde giderek büyüyen ihtiraslarının dengelenmesi arayışına şimdilik pek değinilmiş olmasa da, bunun QUAD oluşumuna kaynaklık eden en önemli başlıklardan biri olduğu gayet açıktır. Çünkü Çin’in kıtalararası Kuşak-Yol Girişimi’nin vazgeçilmez ayaklarından biri de “21. Yüzyıl Deniz İpek Yolu” projesidir.

Ünlü Forbes dergisine göre, jeo-ekonomik açıdan Çin’e büyük kaldıraç olanağı sağlayacak bu projenin dile getirilmeyen  amaçlarından biri de, küresel çapta göz kamaştırıcı bir politik yansıma oluşturmaktır.

Nitekim Xi Jinping’in göreve geldiği 2012’den sadece bir yıl sonra 2013’de Astana’da dünyaya açıkladığı bu proje ile Çin, üç rota üzerinden Avrupa ve Afrika’ya ulaşılmasını hedef almıştır. Başlangıçta uluslararası denizcilik şirketlerince kuşku ile karşılanan, hatta hafife alınıp alay edilen bu proje ile, Asya’nın güneyinden Orta Doğu, Afrika, Avrupa ve Güney Amerika’ya yönelen deniz taşımacılık hatları üzerindeki çok sayıda liman, ya satın alma ya da uzun dönemli kiralama yöntemiyle Çin’in eline geçmiştir.

Yazının bu aşamasında küçük bir parantez açıp, “Çin’in COSCO Denizcilik Şirketi’nin, Marmara’daki Ambarlı limanında Türkiye’nin üçüncü büyük konteyner terminalini işleten Kumport adlı şirketin %65’ini yaklaşık bir milyar $’a satın aldığına” değinip parantezi kapatalım.

Çin’in “21.yüzyılın Deniz İpek Yolu” projesi  ile ilgili çabalarının küresel ölçekte ayrıntılı olarak değerlendirildiği bir makalenin (Popescu,A.J.C., International Journal of Economics and Business Administration, Vol:V, Issue:1, 2017) sonunda: “Analiz edilen mevcut  verilere göre yakın zamanda dünya limanları ve kritik geçişlerinin Çinlileşmesi (China-lisation) gündeme gelebilir. Böyle bir durum, Çin’in küresel anlamda süper deniz gücü olması demektir” önermesi yer almaktadır.

 

Biden Xi Jinping görüşmesi

Beyaz Saray’ın QUAD ile ilgili yukarıda söz edilen açıklamasından bir ay önce Biden, Jinping ile yaptığı telefon görüşmesinde, Quad girişimcisi ülkelerin kaygılarını açıkça dile getirdi. Bu görüşmede tali konular görüntüsü veren, pandemi ve iklim değişikliği vb konular da ele alındı.

Biden’ın görevi teslim almasının ertesinde üç hafta boyunca Avrupa ve Asya’daki ortakları yanında Putin ile yaptığı temaslar sonunda çatısı çatılan bu görüşme, Trump’ın tutumunun tamamen terk  edilerek Çin’e karşı yeni bir siyasi tavrın yansıtılması açısından son derece önemlidir.

 

Çin Halk Kongresi’nin yeni kararları

Bu arada 11 mart günü Çin Halk Kongresi’nin (NPC) yıllık toplantısı yapıldı. Yaklaşık üç bin dolayında üyenin katıldığı bu kongreler sözde ülkenin en yüksek politik gücünü temsil ederler ama gerçekte Çin Komünist Partisi (CCP) merkez komitesinin önceden aldığı kararları zorunlu olarak onaylamaktan başka bir iş görmezler.

Nitekim bir hafta süren bu yılın toplantısında da, merkez komitenin aldığı iki önemli karar Kongre’de “onaylandı”. Kararlardan biri, iç tüketimi arttırıp, geçen yıl % 2.3 olan büyümeyi % 6’nın üzerine çıkarmayı öngörüyordu.  Diğeri de, Hongkong’da 2019’dan bu yana süren demokrasi taraftarlarının gösterilerinin tamamen bastırılarak, Pekin yanlısı yönetimi güçlendirmekti. Ayrıca korona virüsünün ilk ortaya çıktığı ülke olması nedeniyle, Çin’e yöneltilen uluslararası suçlamaların haksız olduğuna değinilerek, Dünya Sağlık Örgütü (WHO ile işbirliğine her zaman hazır olunduğu belirtildi. Ancak  QUAD girişiminin tehdidine karşı sessiz kalındı.

 

ABD-ÇİN Anchorage Buluşması

 Bütün bu gelişmelerin ardından, önümüzdeki perşembe (18 mart) iki ülkenin dış işleri ve güvenlik danışmanları Alaska’nın  Anchorage kentinde bir araya gelecekler. Konuyu yakından izleyen bazı gözlemcilere göre, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in Japonya ve Güney Kore’li mevkidaşları ile görüştükten sonra Anchorage buluşmasına katılacak olması Güney Kore’nin de QUAD’a katıldığını gösteriyor. Bu katılım,  Blinken’in, Asya-Pasifik’teki büyük güçlerin tamamının desteğini arkasına almış olarak  masaya oturacağı anlamına da geliyor.

Washington Post’dan John Hudson’a göre, Biden yönetimi, ticaret, fikri haklar (intellectual property), siber güvenlik ve iklim değişikliği konularında Çin’i bazı taahhütlere zorlamakla kalmayacak;  Uygur Müslümanları üzerindeki büyük baskı yanında, başta Hongkong olmak üzere, Sincan’daki insan hakları ihlallerini gündeme getirecek.

Nitekim ABD Dışişleri bakanı Blinken’in göreve gelmesinden sonraki ilk demecinde, Çin’in Uygurlar üzerindeki insan hakları ihlallerinin  soykırım boyutuna vardığı suçlaması, Çin Dışişleri’nin büyük tepkisine neden olmuştu.

Son söz : Bu koşullarda, Washington ve Pekin yönetimlerinin, diğer küresel sorunlar yanında özellikle insan hakları ve demokrasi konusunda olumlu bir yönde yol alıp alamayacaklarını bekleyip göreceğiz.

Bu çerçevede şimdilerde en önemli soru, Asya-Pasifik’teki QUAD girişimine, Güney Kore’nin de katılmasıyla güçlenen Çin’i kuşatma sürecinin küresel anlamda hangi sonuçları üreteceği?

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları