25 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- BERNİE SANDERS’TAN İNSANLIĞA ÇAĞRI

Ana Sayfa » DÜNYA » SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- BERNİE SANDERS’TAN İNSANLIĞA ÇAĞRI

Eklenme : 29.09.2022 - 20:45

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- BERNİE SANDERS’TAN İNSANLIĞA ÇAĞRI

 

Not:

Haber ve düşünce üreten bir yapının en vurucu gücü yazarlarıdır. Günlük siyasetin çukuruna düşmeden ülkeye ve dünyaya kuşbakışı bir mesafeden bakarak olasılıkları, gelişmeleri doğru biçimde değerlendirmek müthiş emek isteyen bir çabayı gerektiriyor. Bütün baskı ve ağır koşullara rağmen bahaneler üretmeden, ”ama” diye başlayan cümleler kurmadan aydın, düşünce insanı olmanın sorumluluğunu yerine getiren yazarlarla çalıştığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.

Peki bu açıklamayı yapma gereğini niçin duydum?

Yaşanmışlıkları boyutunda dünyayı fır dönmüş, o türbülans içinde kaybolmak bir yana gözlemlemiş, okumuş, araştırmış ve biriktirmiş, bugünlerde de bilgi ve deneyim anlamında elinde avucunda ne varsa yazıya dönüştürmeye karar vermiş Sönmez Çetinkaya’nın bu son çalışması adeta bir deklarasyon niteliği taşıyor.

Okuyunca hak vereceğinizi düşünüyorum.

ABD’li senatör Bernie Sanders’ın aşağıda dikkatlerinize sunduğumuz konuşması; ülkemizin, dünyanın ve insanlığın yüzleşmek zorunda kaldığı büyük acıların  içine sürüklendiği şu karanlık günlerde, yol gösteren bir ışık gibi çıkıyor karşımıza. Özetle tam bir başucu yazısı.

Yurtseverlik.Com Genel Yayın Yönetmeni Ferhan Şaylıman

 

 

Bu yazının girişinde, bir siyaset insanının, davet üzerine gittiği bir grubun toplantısında yaptığı konuşmadaki bazı paragraflardan kısa alıntılara yer vereceğiz. Bakın ne demiş bu siyaset insanı.

 

“Bu gezegendeki her birey ortak insanlığın bir paydaşıdır. Hepimiz, çocuklarımızı sağlıklı ortamda büyütmeyi, iyi eğitim almalarını ve erişkin olduklarında iyi işleri olmasını arzu ederiz; temiz su içmelerini, temiz hava teneffüs etmelerini ve barış içinde yaşamalarını sürdürmelerini isteriz.

İnsan olmak budur!

Hiçbirimiz, çocuklarımızın savaşlarda hem fiziksel, hem de ruhsal olarak yaralanmalarını, yaşamlarını kaybetmelerini istemeyiz.

Üretilen her silaha, denize indirilen her savaş gemisine, ateşlenen her rokete harcanan büyük paraların, son tahlilde, açlıkla karşı karşıya olan, soğuktan ve yeterli giyecek bulamadıkları için hastalanan veya yaşamını kaybeden çocuklardan çalındığını unutmamalıyız.

Bütün dünyada silah üretimi için harcanan sadece para değildir; işçilerin tertemiz teridir, bilimcilerin zekalarıdır, dünya çocuklarının umutlarıdır.

İyi dış politika bütün dünyada  adalet, özgürlük ve demokrasi sağlamak için yapılandır. Politika, hem yurtiçinde, hem de yurt dışında, varlık ve gelir eşitsizliğinin önüne geçmeyi hedef almalıdır. Unutulmamalıdır ki, çok küçük bir azınlığın yüksek refahına karşı, büyük çoğunluğun fakirlikle boğuştuğu bir dünya hiç kimse için güvenli değildir. Böyle bir süreç giderek, bütün dünyada çok küçük grupların oluşturduğu oligarşik yapıların ekonomi ve siyaseti eline geçirmesine neden olur.

Gezegende, iki elin parmaklarını geçmeyen sayıdaki kişinin, dünyanın alt gelir grubundaki yarısının (yaklaşık 4 milyar kişi) sahip olabildiği servete hükmedebildiği bir düzen, hem iktisadi, hem de ahlaki açıdan kabul edilebilir değildir.

Günümüzde başta ABD olmak üzere birçok ülkede, insanların büyük bölümü düşük ücretlerle uzun süreli çalışma düzeni altında ezilirken, siyasetçi ve ekonomik elitlerin servetlerini büyüttüklerine tanık olunmaktadır.

Teknoloji ve servetin inanılmaz boyutlarda büyüdüğü günümüzde, savaş, terörizm ve kitlesel fakirliğin önüne geçip, herkes için barış ve ekonomik güvenliğin sağlandığı sürece erişmeyi başarmak ilk sıradaki hedef olmalıdır.

Ancak günümüzde, yüz milyonlarca insan derin bir fakirlik içinde yaşarken, hükümetler trilyonlarca doları kitle imha silahlarına harcayarak silah tacirlerinin servetlerine servet katmasını sağlamaktadır.

Küresel çerçevede  yaşamsal sorunlarımızdan biri iklim değişikliğidir.

İnsan eliyle yaratılan bu küresel kriz konusunda gerekli ve yeterli düzeyde önlem alınmazsa, insanlık daha yaygın kuraklık ve sellerle karşı karşıya kalacak, okyanusların su kalitesinin bozulması, deniz seviyelerinin yükselmesi vb nedenlerle kitlesel göçler baş edilemez boyutlara varacaktır. Sonunda küresel denge ve güvenlik büyük tehdit altına girecektir.

Bu tehdide karşı tek başına hiçbir ülke veya blokun mücadelesi yeterli olmayacaktır. Eğer çocuklarımız ve torunlarımıza sağlıklı yaşanabilir bir gezegen bırakmak istiyorsak, küresel işbirliği içinde hızlı hareket etmek kaçınılmazdır.

Diğer bir sorun her geçen gün ivmesi artarak büyüyen servet ve gelir eşitsizliğidir. Bu küresel sorunun önüne geçilemezse, çok az sayıda milyarder ve şirketlerin oluşturacağı oligarşik yapılar, küresel ekonomi, siyaset ve medyayı ele geçirecektir. Unutulmamalıdır ki, eşitsizlik, yolsuzluk, oligarşi ve otoriterlik birbirinden ayrı düşünülemez. Diğer bir deyişle bunlar, aynı sistemin birbirinden ayrılmaz parçalarıdır. Nitekim uzunca bir süredir, küresel çerçevede gücü ellerine geçiren demagog liderler ve onların etrafında kümelenenler bütün dünyada kamu kaynaklarını talan etmektedir.

Bütün dünyada, inanç, ırk, cinsiyet, seksüel tercih, sınıfsal kimlik açısından insanların ayrıma tabi tutulmaları kabul edilemez. Dünyanın neresinde olursa olsun, her bireye eşit şekilde muamele yapılmalı ve korunma sağlanmalıdır.”

 

 

Bu sözlerin kime ait olduğunu tahmin edemeyenler için söyleyelim.

Bu sözlerin sahibi ABD’li senatör Bernie Sanders.

Konuşmanın yapıldığı yer ABD’nin Utah Eyaleti Salt Lake City kentindeki Westminster College adındaki özel bir üniversite.

2017 yılı eylül ayında bu konuşmayı yapan Bernie Sanders, 1964’de bitirdiği Chicago Üniversitesi’ndeki öğrencilik yıllarında, ırk ayrımına karşı çıkan Sivil Haklar Hareketinin aktivistlerinden biri olarak tanınıyor. Genç yaşlarında başladığı politik kariyerinde, Üçüncü Parti girişimi dahil, 1990’da seçildiği Temsilciler Meclisi üyeliği sonrası 2006’da Senatör oldu.

2016 Başkanlık seçimlerinde Hillary Clinton’a karşı Demokrat Parti önseçimlerinde aday oldu ama kaybetti. O dönemde kurduğu Sanders Enstitüsü’nde “İlerici Düşünce” destekçisi entelektüelleri bir araya getirmeye çalıştı. Sanders Enstitüsü, 2018’de Yunanistan eski Maliye Bakanı Varoufakis ve arkadaşlarının kurduğu DİEM25 adlı Avrupa Demokrasi Hareketi ile birlikte “Progressive International-Uluslarası İlerici” hareketini başlattı.

Yazının girişinde bazı paragrafları kısaca aktarılan konuşmasının büyük bölümünde Sanders, 1953’de İran’a müdahaleden başlayarak, 1955-75 arasındaki Vietnam Savaşı, 1973’de Şili cumhurbaşkanı Allende’nin devrilmesi, 1979’da Afganistan’a müdahale, 2003’de Irak’a saldırı olmak üzere, ABD hükümetlerinin dış politikalarını neredeyse yerden yere vurdu.

Bu eleştirileriyle 2020 seçimlerinde yine Demokrat Parti önseçimlerine katılan Sanders, uzunca bir süre önde götürdüğü önseçimlerde son anda Biden’a karşı kaybetti. Ancak, bu seçimlere giderken 2020 yılının haziran ayında yapılan anketlerde, 18-29 yaş aralığındaki demokrat seçmenlerin % 55’i Sanders’ı, % 40’ı da Biden’ı desteklerken,  45+ yaşlarındaki seçmenlerin ise %70 dolayındaki bölümünün Biden’a destek bildirmeleri dikkat çekici bir veri olarak kayıtlara geçti.

Öyle anlaşılıyor ki, ABD seçmeninin dağılımının günümüzdeki bu gerçekliğinin farkında olan Sanders 80 yaşına karşın inandığı ilkeler doğrultusunda mücadelesini sürdürmekten geri durmuyor.

Nitekim, 21.yüzyılın ilk çeyreğinin sonuna gelinirken oligarşik yapıların küresel gerçekliğine vurgu yaparak dünya nüfusunun sadece % 1’nin servetinin, geri kalan % 99’un toplamından daha yüksek olmasının sürdürülemezliğini her fırsatta ortaya koymayı sürdürüyor.

İşte tam da bu yüzden, şu sözlerinin küresel anlamda çok değerli olduğunu vurgulamak yerinde olur. Şöyle diyor: “İnsanlara öyle bir vizyon vermeliyiz ki, bizim yaşam dönemimizde olamasa da, gelecekte bir gün, eşitsizlikler ortadan kalksın ve bu gezegenin insanları uluslararası çelişkileri, kitlesel katliamlara neden olacak savaşlara başvurmadan barış içinde çözülebilsinler.”

Konuşmasının sonunda, 1930’larda başkanlık yapmış Roosevelt’in eşi Eleanor Roosevelt’in, “Geleceğin dünyası bize bağlı; gelecek bugündür” sözlerini hatırlatan Sanders, “Geleceği inşa etmek üzere, daha da gecikmeden, gelin hemen birlikte hareket geçelim” sözleriyle bütün dünyaya sesleniyor.

 

Sonuç

Bu yazımı, içlerinde bazı yakın dostlarımın da bulunacağından emin olduğum ABD karşıtı kişi ve grupların tepkisini çekeceğimi bilerek kaleme aldım.

Özellikle geçen yüzyılın ikinci yarısından itibaren, büyük ölçüde askeri endüstriyel kompleks ve CIA’nın güdümündeki ABD emperyalizminin “demokrasi götürme” bahanesiyle dünyanın birçok ülkesinde yarattığı katliamlar kesinlikle reddedilemez.

İzleyenler hatırlayacaktır. Bernie Sanders da, bu yazıya konu olan konuşmasında olduğu gibi her fırsatta bu gerçekliği teslim edip, tepkisini şiddetli bir dille ortaya koymayı sürdürüyor.

Kaldı ki, yıllardır  kullandığı sert dilli eleştiri ve uyarılarını kendi hükümetlerine olduğu kadar, 2014 yılından bu yana uluslararası hukuku hiçe sayarcasına, sahte referandumlar ile, önce Kırım’ı, sekiz yıl sonra da, önce saldırarak, ardından da yine sahte referandumlar ile Ukrayna topraklarının önemli bir bölümünü ülkesine katan otokrat Putin gibilere de yönelttiğini dikkatten kaçırmamak gerekir.

Bu yazının bir diğer amacı da, seçim eğik düzlemine girilen ülkemizde, CB’lığı adaylığı için kurulmasına katkı koyduğu  6’lı Masadan henüz kendi adaylığı için onay alamayan Kılıçdaroğlu’nun, Ekim ayında ABD’ye gidip Sanders’i ziyaret ederek desteğini almak istediği söylentileri üzerine, ona, nasıl bir siyasetçi ile karşılaşacağını hatırlatmaktı.

Umarım işe yarar!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları