29 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- BİDEN’IN BİLGİSİ DAHİLİNDE NEW YORK’TA SERGEİ LAVROV’LA YAPILAN GİZLİ TOPLANTI VE UKRAYNA SAVAŞI

Ana Sayfa » DÜNYA » SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- BİDEN’IN BİLGİSİ DAHİLİNDE NEW YORK’TA SERGEİ LAVROV’LA YAPILAN GİZLİ TOPLANTI VE UKRAYNA SAVAŞI

Eklenme : 27.07.2023 - 14:10

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- BİDEN’IN BİLGİSİ DAHİLİNDE NEW YORK’TA SERGEİ LAVROV’LA YAPILAN GİZLİ TOPLANTI VE UKRAYNA SAVAŞI

 

 

Dün akşam saatlerinde, ABD’de yerleşik Gatestone Institute adlı düşünce kuruluşu (think tank) internet sayfasında Con Coughlin imzalı çok ilginç bir haber yorum yer aldı.

Gelin önce bu haber yorumda ortaya konan görüşlere birlikte göz atalım.

“Ukrayna’nın üyeliği konusunda Nato’nun isteksizliğinin nedenlerinden biri Biden’ın ekibinde yer alanların katı karşı duruşu oldu.

Her ne kadar Biden, kamuoyu önünde Ukrayna’nın ‘varoluş savaşı’ olarak nitelendirdiği savaşı destekliyor izlenimi vermekten vazgeçmemiş olsa da, sahne gerisinde ekibindeki kıdemli uzmanların, 2024 başkanlık seçimleri öncesinde, iyi bir zamanlama ile savaşa son verilmesinden yana oldukları anlaşılıyor.

Bu yaklaşımın Biden yönetimi nezdinde oluşturacağı doğal sonuç, Ukrayna’nın Nato üyeliğini destekleyerek Kremlin’in tepkisini çekmek yerine, bu yıl içinde karşılıklı düşmanlıkları sonlandıracak bir opsiyon arayışına yönelmek olacaktır.

11-12 Temmuz tarihinde Vilnius zirvesi öncesinde Biden’ın ‘savaş içindeki  Ukrayna’nın Nato üyeliğine hazır olmaması’ yanında, Nato ortakları arasında bu konuda bir görüş birliği olmadığını söylediği de hatırlardadır.

Diğer yandan, Biden’ın, Ukrayna-Rusya arasındaki çatışmaları sonlandırmak için, yüksek düzeyli dış politika uzmanları yanında önceki ulusal güvenlik danışmanının, geçen nisan ayında New York’ta Rusya Dışişleri Bakanı Sergei Lavrov ile gizlice buluşmalarına izin verdiği de ortaya çıktı. Bu buluşmanın amacının,  Ukrayna savaşını sona erdirmek için görüşmelere zemin hazırlamak olduğu açıktır.

Böylesine üst düzey bir delegasyonun görevlendirilmesi, Beyaz Saray’ın çatışmaları bir an önce önleme kararlılığının göstergesidir. Bu girişim, aynı zamanda, Biden yönetiminin, Almanya ve Fransa gibi büyük ortakları ile birlikte Ukrayna’nın Nato üyeliğine karşı çıkışta mutabık olduklarının da göstergesidir.”

 

Zelensky’nin hayal kırıklığı

 “Nato’nun çağrısı ile Vilnius zirvesine giden Zelensky ise, Nato’dan sağlam garantilerle ülkesine dönerek, savaşın sonunda Rusya ile yapacağı barış görüşmelerinde elinin kuvvetli olacağı hayali kurmaktaydı. Halbuki Beyaz Saray, Kiev’e bu imtiyazı vermek yerine, Moskova’yı barış masasına oturtmak için Ukrayna’nın Nato’ya katılmama opsiyonunu açık tutmaktaydı.

Ne ki, bu plan, ülkelerini Rus baskısından korumak için kahramanca savaşan Ukraynalıların satışından başka bir şey değildi. Kendisine reva  görülen bu utanç verici tavır karşısında, Zelensky’nin derin bir hayal kırıklığına sürüklenmesi son derece doğaldır.

Çünkü Zelensky’ye göre, Rusya’nın Avrupa’nın güvenliğini tehdit ettiği bu savaşta Ukraynalılar, ABD ve İngiltere’nin sevk ettiği silahlarla ön cephede savaşarak hem ülkesini, hem de Avrupa’yı korumuş oldu. Ayrıca, Rusya’ya kara sınırı olan Finlandiya ile deniz sınırı olan İsveç’in Ukrayna savaşı sürerken Nato’ya kabul edilmeleri dikkate alındığında Ukrayna’nın da kabülü bir zorunluluktu.

Vilnius zirvesi akşamında yazdığı bir twitinde, ‘Ukrayna saygıyı hak ediyor’ diyen Zelensky, ülkesine üyelik takvimin verilmemesinin saçma olacağını yazdı.

Ancak, Vilnius kenti  Lukiskes Alanı’nda kalabalığa hitap ederken çılgınca alkışlanan Zelensky’nin konuşması, bir kaç kilometre ötede toplanan Nato liderlerinin üyelik takvimi vermelerine yetmedi. Liderler, Ukrayna’nın üyeliğini desteklemeye devam edeceklerini; ancak ileride, koşulların karşılanmasına bağlı olarak üyeliğe davet edilebileceğini belirtmekle yetindiler.

Nato lidelerinin Zelensky’yi büyük hayal kırıklığına uğratan tavırlarının Putin’i memnun ettiği kuşkusuzdur. Hatırlanacağı gibi Putin, savaş öncesinden bu yana  Batı ile ilişkilerini güçlendiren Ukrayna’nın Nato’ya alınmasına karşı çıkmaktaydı. Savaşın asıl nedeni saydığı bu olasılığın ortadan kalkmış olması, Rusya liderinin halkına vereceği en önemli kazancıdır.

 

ABD-Rusya arasında gizli görüşmeler..

 Yukarıda değinildiği gibi, “geçen nisan ayında karşılıklı üst düzey delegeler arasında New York’ta yapılan görüşmelerin amacı savaşı sonlandırmaya dönük nihai müzakerenin alt yapısını oluşturmaktı”. Müzakerelerde en önemli başlığın Rusya tarafından 2014’de işgal edilen Kırım’ın geleceği olduğunu not etmek isabetli olur.

Biden’ın bilgisi dahilinde yapılan görüşmeleri, ABD dış politikasının yönlendirilmesinde en etkili isimlerden biri olan eski diplomat Richard Haass başkanlığında, Avrupa uzmanı Charles Kupchan, Rusya uzmanı Thomas Graham ve CIA/Pentagon eski üst düzey yöneticisi Mary Beth Long’dan oluşan bir ekip yürütmüştü”.

Beyaz Sarayın, böylesine  yüksek düzeyli bir delegasyonu Rusya ile müzakere kanallarını açma görevi ile yetkilendirmesini, savaşa son verme niyetinin açık belirtisi saymak yanlış olmayacaktır.

 

Değerlendirme..

 Yaklaşık on sekiz aydır süren savaş, Ukrayna’da, başta siviller olmak üzere büyük insan kayıplarına, milyonlarca insanın yer değiştirmesi yanında milyonlarcasının da sığınmacı olmasına neden olurken, ülke fiziki alt ve üst yapılarının kullanılamaz hale gelmesine yol açtı. Rus tarafında ise ciddi sayıda asker kayıpları ve batılı ülkelerin uyguladığı ambargolar nedeniyle çok önemli maddi kayıplar oluştu.

Hatta savaşın Rusya aleyhine dönüştüğü dönemlerde, başta Putin olmak üzere askeri sözcüler ağzından nükleer savaş tehditleri havada uçuşurken, Ukrayna tahılına muhtaç fakir ülkelere yeterli sevkiyat yapılamaması nedeniyle tahıl fiyatları artınca, korunmasız ülkelerde açlık tehlikesi arttı.

Neresinden bakılırsa bakılsın, savaş sona erdiğinde, Ukrayna-Rusya arasındaki durum, bizde “ağa-maraba” öyküsü ile anlatılana  benzedi.

Peki Avrupa’da ne oldu?

Önceki başkan Trump döneminde, Fransa başkanı Macron’a “ beyin ölümü gerçekleşmiştir” dedirtecek denli dağılma aşmasına gelen Nato, ABD güdümündeki eski haline dönmekle kalmadı, Finlandiya ve İsveç’i de alarak genişlemiş oldu.

Önceki Şansölye Merkel döneminde, Rusya’dan Avrupa’ya akan doğal gaz hacminin iki katına çıkarılması, Avrupa’nın ihtiyacının % 40’ndan fazlasını sağlamaya yönelikti. Bunun için yeni bir doğal gaz hattının işletmeye alınacağı hesaplanırken sabote edilmesi, Almanya üzerinden büyüyüp güçlenen Avrupa-Rusya ekonomik ve ticari ilişkilerine, onarılması zor büyük bir darbe vurdu.

Avrupa’da bunlar yaşanırken ABD ne yaptı?

Nato’yu tahkim ederek, başta Almanya olmak üzere AB ve diğer Avrupa ülkelerini tekrar güdümüne sokmakla yetinmeyen ABD, yüz milyar dolara yakın silah araç/gereç stokunu Ukrayna’ya sevk ederek, Pentagon’un yeni silah talebi doğrultusunda Askeri Endüstriyel Kompleksini yeniden çalıştırma olanağı buldu.

Bu durumda gelin de, İsmet İnönü’nün altmış yıl önce söylediği “büyük devletler ile ilişki kurmak, ayı ile yatağa girmeye benzer; uyurken bile gözün açık olacak” sözlerini hatırlamayın!

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları