24 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- EŞİTSİZLİK VİRÜSÜNÜN İÇİNİ KEMİRDİĞİ ÇİN YOL AYRIMINDA: ZENGİN OLİGARKLAR MI, OTOKRATLAR MI?

Ana Sayfa » DÜNYA » SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- EŞİTSİZLİK VİRÜSÜNÜN İÇİNİ KEMİRDİĞİ ÇİN YOL AYRIMINDA: ZENGİN OLİGARKLAR MI, OTOKRATLAR MI?

Eklenme : 25.02.2021 - 18:45

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- EŞİTSİZLİK VİRÜSÜNÜN İÇİNİ KEMİRDİĞİ ÇİN YOL AYRIMINDA: ZENGİN OLİGARKLAR MI, OTOKRATLAR MI?

 

Artık iyice anlaşıldığı gibi başta süper güç ABD olmak üzere, batılı gelişmiş ülkeler de dahil bütün dünyaya kendini kabul ettiren bir Çin olgusu var.

Son yirmi yılda yakaladığı büyüme oranlarına paralel bir şekilde birçok alanda büyük atılımlar yapan Çin artık daha dikkatle izlenmesi gereken bir ülke konumunda.

 

Birçok alanda dünya liderliği

Günümüzde gelişmişliğin en tipik göstergelerinden birinin bilgisayar kullanan kişi (netizen) sayısı olduğu düşünüldüğünde, toplam nüfusu 1.4 milyarın üzerinde olan Çin’de, bilgisayarı günlük yaşamında kullanan kişi sayısının  bir milyara yaklaşmış olduğu görülüyor.

Altyapıdan bir kaç örnek vermek gerekirse, toplamda 100 bin km’nin üzerinde  demiryolu ağı ile ABD’den sonra dünyadaki en uzun demiryolu ağına sahip Çin, 36 bin km’lik hızlı tren ağı ile açık ara lider konumunda bulunuyor.

Hidroelektrik üretiminde 1400 terawatt-saat üretimiyle dünya birincisi olan Çin, güneşten enerji üretiminde, dünya üretiminin 1/3’ü olan  210 GW ile de yine dünyanın lider ülkesi konumunda.

Bir örneği de yüksek öğretimden verecek olursak; dünyanın önde gelen saygın doğa bilimleri dergisi Nature’ün 2020 dünya üniversiteleri sıralamasındaki ilk 100 üniversite arasında 42 üniversite ile başı çeken ABD’den sonra, 25 Çin üniversitesinin yer aldığı görülüyor.

Diğer taraftan Çin mühendislik okullarından mezun olanların sayısının 2017 yılından bu yana ABD’deki mezun sayısının iki katından fazla olduğu da not edilmeli.

Hemen her alanda yükselmeyi sürdüren  bu gelişmelerin belki de en önemlisi, 5G teknolojisi, IoT (nesnelerin interneti) ve YZ (yapay zeka) gibi alanlarda Çin’in yakaladığı dünya liderliğidir.

Bütün bu alanlardaki başarılarının arkasındaki  en şaşırtıcı olan ise, ülkenin komünist parti yönetimince benimsenen kapitalist modeldir. Gerçekten şimdiye  değin hiçbir ülkede görülmemiş biçimde, bu model ile Çin’in komünist yönetimi, milyonlarca insanını fakirlikten kurtarmış görünüyor.

Bu son derece olumlu gelişmelere karşın, benimsendiği her ülkede giderek büyüyen eşitsizlikler yaratması kaçınılmaz olan kapitalizm,  sonuçta Çin’de de büyük eşitsizliklere neden oldu.

 

Eşitsizliğin yapısal nedenleri

 Eşitsizlik,  hükümetin görünüşteki sosyalist ilkelerini boşa çıkarırcasına, yönetilenlerle yöneticiler arasındaki sessiz mutabakatın altını oyar hale gelmiştir.

Bu durum, Çin’in geleneksel düşünce biçimi olarak hala etkili olan Konfüçyüsçülüğün  temelinde yer alan “iyi yönetim maddi çıkarlardan önce gelir” anlayışını bir hayli yıpratmış görünüyor.

İlk bakışta Çin’deki eşitsizlik hızlı kentleşme ve büyümenin doğal sonucu olarak değerlendirilebilir. Bazı batılı yorumcular, siyasi ve ekonomik bağlantılara sahip olan elitlerin, sistem sayesinde büyük servetlere hükmeder hale gelmiş olmasının, Çin’de komünist siyasi liderleri en çok uğraştıracak sorun oluşturduğuna işaret ediyorlar.

Aslında birçok iktisatçıya göre, tarımdan imalat sanayiine veya kırsal yaşamdan kent yaşamına geçiş, başlıbaşına eşitsizlik doğuran bir nedendir. Dolayısıyla Çin’de de, imalat sanayii büyürken kırsal kesimden kentlere yığılan ucuz iş gücünün, kentli işverenlerin varlıklarını büyüterek eşitsizliği arttırması normal karşılanmalıdır. Bu durum kırsal kesimden gelenlerin sayısının yakın gelecekte azalması halinde elbette sürdürülebilir olmayacaktır.

Nitekim 1970’lerin sonunda, lider Deng Xiaoping döneminde gelirler artarken, yapılan reformlar sayesinde eşitsizlik uyumlu bir şekilde yönetilebilmişti.  Ancak bu yöntemle 2010’lu yıllara kadar gelinirken, Çin’de eşitsizliğin büyük boyutlara ulaşmasının önüne geçilememiştir.

Çin’in resmi verilerine göre eşitsizliği ölçen Gini katsayısı günümüzde 0.47’ye çıkmıştır. Halbuki Çinli liderler söylemlerinde 0.40 üzerindeki katsayının kabul edilemez olduğunu defalarca dile getirmişlerdir. Mukayese için ABD’de bu oranın 0.41, Türkiye’de 0.42 olduğunu belirtelim.

Eşitsizliğin önemli nedenlerinden biri,  otuzun üzerindeki eyaletin birbirlerine göre farklılıkları yanında, kırsal ve kentsel kesim arasındaki farkın büyük olmasıdır. Mesela 2019 yılında en zengin üç eyalette yaşayanların ortalama geliri, en fakir üç eyaletten dört kat daha büyük olmuştur. Bu oranın ABD’de iki kat olduğunu not edelim.

Çin’de ortalama gelir sahibi kentli, dünya kentli nüfusunun % 70’inin üstündeki geliri ile Macaristan’ın kentli nüfusu ile aynı ortalama gelire sahipken, kırsal kesimde yaşayanların ortalaması Vietnamlı ile aynı düzeyde bulunmaktadır.

 

Eşitsizliğin siyasal nedenleri: Parti üyeliği ve yolsuzluk

 Birçok ülkede olduğu gibi Çin’deki eşitsizlik, yapısal olmanın yanında siyasi nedenlerden de kaynaklanmaktadır.

Komünist Parti üyeliği, kamu kaynaklarına kolay erişim sağlaması nedeniyle zenginleşmek için önemli fırsatlardan biri haline gelmiş durumdadır.

Bu konuda, coğrafik nedenler üzerinde olduğu kadar çalışma yapılmamış olmasına karşın mevcut bazı verilerden hareket etmek mümkündür.

Mesela Xi Jinping göreve geldiği 2012 yılında, yolsuzlukla mücadele kampanyası başlatarak, yolsuzluk yapanların hakkında toplanan verileri düzenli olarak halka bildirme kararı almıştı. Bu kararın uygulanması ile kamu yöneticileri, iş insanları ve parti üyeleri arasında yolsuzluklar yapan ve zimmetine para geçirenler bir bir ortaya çıkarılmıştı.

 Bu verilere göre, merkez ve eyalet üst düzey yöneticilerinin alt kademelerdekilere göre çok daha büyük miktarlara ulaşan yolsuzluklara bulaştıkları tesbit edilmişti. Ayrıca Komünist Parti’nin her düzeyindeki parti üyelerinin yaptığı yolsuzluğun herhangi bir devlet memuru ve iş insanınınkinden 3-4 kat daha yüksek olduğu ortaya çıkarılmıştı.

Siyaset bilimcisi Yuen Ang’a göre, Çin’deki yolsuzluk bir bakıma büyümeye katkı yapan unsurlardan biri oldu. Çünkü böylece, mesela büyük  altyapı projelerinde karar alma süreci bir hayli kısaldı.

Branko Milanoviç, Filip Novokemet ve Li Yang’ın, Çin’deki  yüzde beşlik üst düzey gelir grubu üzerinde yaptıkları ve 2020 yılı şubat ayında yayınlanan araştırma, olağanüstü sosyal değişimi ortaya koydu.

1988/2013 arasındaki yirmi beş yılın ele alındığı bu çalışmanın sonuçlarına göre, yirmi beş yıl önce % 75’i devlet görevlisi olan elitlerin, bu sürenin sonunda kapitalist ve profesyonellerin yarısını oluşturduğu saptandı.  Ancak bu müthiş değişime karşın Çin Komünist Partisi mensupları arasında % 30’lar dolayındaki elitlerin oranı değişmemişti. Fark şu ki; 1988’de parti üyeleri sanayi çalışanları ve devlet memurlarından oluşurken,  yirmi beş yıl sonra özellikle yeni elitler ve diğer sosyal gruplar da partide önemli konumlar edinmişlerdi.

Partinin kompozisyonuna bakıldığında, on üyeden yedisinin geçmişteki gibi işçiler ve memurlar gibi devlet ile yakın ilişki içinde olanlar yanında, gerisinin zenginlerden oluştuğu anlaşılıyor. Bu zengin üyelerin  yarısından çoğu da özel sektör temsilcileri. Yani partinin çoğunluğu yine eski sosyal gruptan oluşurken, en zenginleri de yeni sosyal sınıflardan geliyor. Araştırmacıların elde ettikleri verilere göre, elitlerin parti üyeliği özel sektör holdinglerine önemli kazanç alanları açtı.

Durum böyle olunca, partide güçlü üyelerden özel sektöre geçenler olduğu gibi, bir şekilde zengin olmayı becerenlerden de, partiye katılımlar olmuştu. Böylece parti, ekonomik- politik  güçleri nedeniyle hem devlette, hem de özel sektörde etkin elitlerin eline geçmişti.

 

Kısıtlayıcı oligarşik bir yönetim mi?

 Siyasi bir sistem olarak kapitalizmin hakim olduğu her ülkede, yolsuzluk beklentisi doğaldır.

Ancak unutulmamalıdır ki, yolsuzluk nerede olursa olsun sistemin meşruiyetini tehdit eder. O yüzden bu tür ülkelerde, bazen namuslu bir  lider denk geldiğinde yolsuzlukla mücadele zaman zaman ortaya çıkmaktadır.

Bu açıdan Çin ve Rusya karşılaştırması ilginç olabilir. Rusya’da siyaset dışı bir aktör olan Alexei Navalny Putin’e karşı yolsuzlukla mücadele bayrağını açtı. Toplumdan gördüğü destekle artık Putin’in en ciddi rakibi olarak kabul ediliyor. Rusya’da yolsuzluklara karşı çıkış her zaman destek bulacak potansiyele sahip bir konudur. Çin lideri Xi’nin tersine, Rus oligarkları arasındaki hassas dengenin bozulması korkusuyla Rusya lideri Putin böyle bir tavır sergileyemez.

Bu bakımdan Çin Komünist Partisi’ni güçlü bir şekilde kontrol edebilen Xi, Putin’e göre avantajlı durumdadır. Siyasi mülahaza Xi’nin yolsuzlukla daha büyük bir mücadeleye girmesi konusunda destekleyici olabilir. Çünkü yolsuzluğun kökünü kazımak, sistemin ekonomik ve hukuki düzenlenmesinde kamuoyunu tatmin edeceği için sonuçta Xi’nin ve partinin lehine olacaktır.

Ancak yolsuzlukla mücadele açısından Xi’nin işi gelecekte kolay olmayacağa benzemektedir. Çünkü son zamanlarda bir hayli güçlenip kenetlenme izlenimi veren ekonomik ve politik güç sahibi elitlerin partide yerlerini sağlamlaştırmalarından sonra onları söküp atmak bir hayli güçleşti. Elitlerin, yolsuzlukla mücadele kampanyalarını desteklemeleri bir yana, yolsuzlukları sınırlandırmak bile istemeyecekleri açıktır. Bu durumda, birbirine karşıt grupların keskinleştiği tek partili sistemlerde, yolsuzluğa karşı düzenleme yapmak ise hiç kolay değildir.

Diğer taraftan, Çin özel sektörünün çok güçlü hale gelmesiyle, ülkede yeni sosyal sınıfların ortaya çıkması kaçınılmazdır.

Böyle bir durumda hükümet onları da parti üyesi olmaya davet ederek, onlardan da siyasi katkı isteyecektir. Ancak bunlar yüksek ekonomik ve siyasi güçleri ile, hem partinin, hem de toplumun beklentilerinden kopacakları için kendilerini diğerlerine göre yüksek sınıf olarak görmeye başlayacaklardır. Böylesine güçlü bir elit nasıl kontrol altına alınabilir?

Bütün bu nedenlerle, Çin’i yakın gelecekte bekleyen en önemli sorunun, ülke yönetiminin  zengin elitlerin oluşturacağı bir oligarşinin mi, yoksa partinin tepesinde yer alacak otokrat bir liderin mi eline geçeceği sorunu olduğunu ortaya koymak kahinlik sayılmamalı.

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları