20 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI-İYİ Kİ NAMUSLU DÜRÜST GAZETECİLER VAR: “PANDORA”NIN KUTUSU AÇILIYOR

Ana Sayfa » GÜNCEL » SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI-İYİ Kİ NAMUSLU DÜRÜST GAZETECİLER VAR: “PANDORA”NIN KUTUSU AÇILIYOR

Eklenme : 05.10.2021 - 9:04

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI-İYİ Kİ NAMUSLU DÜRÜST GAZETECİLER VAR:  “PANDORA”NIN KUTUSU AÇILIYOR

 

 

Sakın yanlış anlaşılmasın!

Bizdeki “gazeteci” kılıklı yandaş güruhunu kast etmiyorum elbette.

 Euronews haber sitesinde evvelki akşam “Pandora Belgeleri” başlıklı ilginç bir haberin sahibi gazetecilerden söz ediyorum. Habere göre, dünya liderleri, siyasetçiler ve ünlülere dair 12 milyon dolayında dosyadaki veriler ortaya saçıldı. Bu belgelerde kimleri adı geçmiyor ki!

Ürdün Kralı II.Abdullah’dan tutun da, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ve ailesi, Ukrayna Cumhurbaşkanı Vladimir Zelensky,eski İngiltere Başbakanı Tony Blair vb  gibi birçok dünya lideri ve ünlünün vergi cennetlerindeki hesaplarına dair bilgiler açıkça ortaya konuyor.

Belgelerde ayrıca, Türkiye, ABD, Hindistan, Brezilya ve başka birçok ülkeden 130 milyarderin, vergi cennetlerindeki hesaplarına ilişkin bilgilere yer verilmiş.

Bana göre, bu belgeler kadar, onları ortaya çıkaranlar da çok önemli. Hatta bizim gibi ülkelerde, neredeyse son yirmi yıldır, “neo-liberal” düzene bağımlı oportünist-popülist siyasetçilerin basın üzerinde oynadıkları kirli oyunlarla, “gazetecilik” mesleğini evrensel değerlerinden koparıp, halkı uyutarak, yaşamsal gündemlerden koparmaları açısından, pandoranın kutusunu açanların cesareti belgelerden daha da önemli.

Çünkü bu ülkede 2002’den bu yana kirli tezgahlarla iktidarın yandaşı haline getirilip,  “ana akım medya” olarak adlandırılan kesim, eski reytinglerini büyük ölçüde kaybettikleri için, son zamanlarda düzeysiz “tartışma” programları, absürd diziler yanında, hiçbir ilkesi olmayan “reality show” dedikleri son derece çirkin “öykü” ve “görüntüler” sergileyerek , son yirmi yıldır yaptıklarına “rahmet okutacak” denli çok kötü  işler sergilemeye başladılar.

O nedenle gelin, “peki kim bu gerçek gazeteciler” sorusunun yanıtını arayalım.

 

 

Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu

 ABD’nin başkenti Washington D.C’de bulunan “Center for Public Integrity-Toplum Dürüstlük Merkezi” adlı hayli eski bir kuruluşun öncülüğünde, 1997’de kurulmasına başlanıp 2017’de tamamen bağımsız hale getirilen, ICIJ -Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu adında 100’den fazla ülkeden, 300 dolayındaki araştırmacı gazetecinin bir araya geldiği  uluslararası bir ağın mensupları bu gerçek  gazeteciler.

Kar amacı gütmeyen bu ağ,  az sayıdaki kendi muhabiri yanında, güvenilir küresel medya kuruluşları ile işbirliği yaparak, dünyanın her tarafında suç örgütleri, istismar ve yolsuzluk haberlerini izleyicilerine aktarmak suretiyle, uluslararası ölçekte yaygınlaşan kirliliği ortadan kaldırmaya yardımcı olmayı amaç edinmiş bağımsız bir kuruluştur. Çoğu ABD’de olmak üzere bazı vakıflar tarafından desteklenen ICIJ’ın çalışmalarında bağış ve destekler de önemli bir rol oynuyor.

Bugüne kadar ortaya çıkardıkları yolsuzluklar arasında; “İsviçre’deki varlık danışmanlarının sakladığı kirli para sahibi küresel şüpheliler” ;  Ürdün Kralı Abdullah’ın 2003/17 arasında ABD ve İngiltere’de satın aldığı 14 lüks malikane için  verilen 106 milyon $’lık rüşvet ; Putin’in, kendine bağlı oligarklar ve imaj yapımcısı Konstantin Ernst üzerinden yaptığı sayısız suistimal vb onlarca ülkeden yüzlerce utanç öyküsü!

 

Pandora Belgeleri

Türkiye’den sadece DW Türkçe’nin katıldığı, 117 ülkeden yaklaşık 600’den fazla araştırmacı gazetecinin “pandora belgeleri” adı verilen 12 milyon belge üzerinden yaptığı incelemelerde, “vergi cennetleri sistemi”nin nasıl çalıştığı ortaya konmuş.

DW Türkçe’nin dünkü haberinde yer alan bilgiye göre açıklanan belgeler arasında, Türkiye’den Rönesans İnşaat Şirketi’ne dair çok ilginç bilgiler bulunuyor. Nitekim şirket sahibinin annesinin adına kurulu Covar Trading’in hesaplarını yöneten İsviçre’li Kendris Ltd.ile, aynı kişinin sahibi olduğu Dolmine International Ltd.’in mali tablolarını inceleyen DW Türkçe, 2016/17 yıllarında başka hiçbir ticari aktivitesi olmayan bu iki firmanın vergi cennetlerine 210 milyon $’ın üzerinde para aktararak, bunun %40’ına tekabül eden 750 milyon TL’lik vergiyi kaçırmış olduğunu iddia ediyor.

 

Vergi Cennetleri (Tax Havens)

 Vergi Cennetleri adı verilen “ülkeler”, yabancı şirket veya bireylerin, kendi ülkelerinde tabi oldukları vergiden kaçmak için paralarını götürdüğü yerlerdir. Bir başka ifadeyle, şirketler ve varlıklı kişiler vergi cennetlerini paralarını sakladıkları mekan olarak kullanırlar.

Bu “cennetler” kendilerine gelen yasadışı paralar için, paranın geldiği ülke vergi dairelerinin talep ettikleri bilgileri vermezler. Ayrıca buralarda parası olanlarda oturma izni aranmaz ve çok düşük vergi talep edilir.

Az sayıda bazı yorumcuya göre bu “cennetler”, uygarlığın ayakta kalmasını sağlayan yerlerdir. Bazı varlıklı ve güçlü politik ilişki sahipleri, tuttukları “işbilir avukat ve mali danışmanlar” aracılığıyla buralara kaçırdıkları paralar üzerinden milyarlarca, hatta trilyonlarca vergi ödemekten kurtulurlar. Ancak paranın “kazanıldığı” ülkeleri yönetenler, gelirin kaçması nedeniyle kaybettikleri verginin bir bölümünü,  alınabildiği kadar halkın cebinden alırlar. Çoğu da alınamadığı için ülke hazineleri açık verir,  sonuçta yeterli düzeyde yollar, okullar, hastaneler yapılamadığı gibi, iklim değişikliği ve pandemi gibi tehditler ile de güçlü bir tarzda baş edilemez.

Bir tahmine göre, küresel çapta üretilen ekonomik hasılanın %10’undan fazlası bu “cennetlerde” park edilmektedir. Bunun toplam vergi kaybı karşılığının yılda 800 milyar $ dolayında olduğu tahmin edilmektedir.

Bu “varlıklıların” mirasını bırakacağı gelecek nesiller, ellerine geçecek çok büyük olanaklar ile yeni bir aristokratik sınıf oluşturur ve varlıksızlar ile aradaki farkın geometrik hızla arttığı sürgit bir düzen oluşur. Böylece vergiye en çok ihtiyacı olan, düşük GSYİH sahibi ülkeler, zengin ülkelere göre, daha büyük oranda vergi kaybına uğradıkları için, girdikleri fasit daireden kurtulamazlar.

İşte ICIJ – Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu, Pandora Belgeleri’nde olduğu gibi, bu “cennetlerdeki” kirli para sahiplerinin peşine düşmeyi sürdürürken, büyük yolsuzluklara bulaşmış siyasetçileri, uyuşturucu taciri kişileri, kara para aklayıcılarını ve gangsterleri de ortaya çıkarmak suretiyle, daha iyi bir dünya için savaş vermektedir.

 

 

 Sonuç

Ülkemizde, iktidar sahipleri tarafından her türlü olanaktan mahrum bırakılmak bir yana, cezaevlerine atılan, toplumunun iyiliği için mücadeleden yılmayan bir avuç namuslu gazetecimiz yanında, başta ABD’de olmak üzere, bazı batılı ülkelerdeki yüksek meslek etiği sahibi dürüst gazetecileri hep birlikte  ayakta alkışlamalı, onlara destek olmalıyız.

Çünkü onlar, karşı karşıya kalabilecekleri her türlü kişisel riske meydan okuyarak, iyice kirlenmiş şu dünyadan kurtulma umutlarımızı yaşatanların başlarında gelmektedirler.

 

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları