Dün sosyal medyada dolaşan bir videoyu izledim. Söz konusu videoda, Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in ABD’nin dünyaca ünlü Harvard Üniversitesi’nde yaptığı konuşma görüntülü olarak kendi sesinden veriliyordu.
Harvard Üniversitesi Rektörlüğü ve Mezunlar Derneği, 2019 yılı mezunları için geçtiğimiz perşembe günü yapılan son buluşmaya, konuşmacı olarak Merkel’i davet etmiş.
Bana göre çok ilginç bir durumdu bu!
Çünkü ABD’nin Harvard gibi, ‘ Ivy League’ veya ‘ Top Ten ‘ olarak adlandırılan ünlü üniversitelerinde bu tür özel günlere, eğer bir siyasetçi davet edilecekse, ABD Başkan’ları, yardımcıları veya Eyalet Valileri gelir konuşur. Siyasetçi dışında bir davet söz konusu ise, genellikle üniversiteye o yıl en çok bağış yapan kişi veya temsilcisi davet edilir.
Konuşmasına mükemmel İngilizce’si ile başlatan Merkel, daha sonra kendi diliyle devam edeceğini söyleyerek tercüman eşliğinde Almanca olarak sürdürdü. Sonuna doğru tekrar İngilizce’ye dönerek bitirdi.
Verdiği mesajların içeriği öylesine heyecan vericiydi ki; dinleyicilerin hemen tamamının ayakta alkışlamaları nedeniyle, konuşmasını zaman zaman duraklamalar ile sürdürmek durumunda kaldı.
Konuşmanın üzerinden üç dört gün geçmiş olmasına karşın, batı basınında yapılan yorumlar hala sürüyor.
Merkel konuşmasına 2019 mezunlarının bu güzel günününde aralarında olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek başladı. Yaşamlarının en yoğun, belki de en zor bölümlerini kapatıp, önlerinde heyecan ve ilham verici yeni bir kapının açıldığını söyleyerek hepsini tebrik etti.
Alman yazar Hermann Hesse’nin bu durumlar için söylediğini düşündüğü şu sözleri hatırlattı: ‘ Yaşamın her yeni aşamasının başında bizi koruyan ve yol gösteren bir sihir vardır.’
Bu sözlerin, üniversitenin fizik bölümünden mezun olduğu 1978 yılında kendisine ilham verdiğinden söz etti.
Soğuk savaşın hakim olduğu o yıllarda yaşadığı Doğu Berlin ile kentin Batı’sı arasındaki kalın duvarın, kendisi için sadece fiziki bir engel oluşturduğunu; ancak kişiliği, hayal gücü, rüya ve arzularını engelleyemediğini söyledi.
Ardından, gençlere ‘cehaletin duvarlarını yıkmaları ‘ söylemi ayakta alkışlarla karşılandı.
Trump’ın yeni ambargolarla AB’yi, gümrük tarife artışları ile Meksika’yı tehdit ettiği günlerde; korumacılık ve ticari engellerin dünya ticaretini tehdit ettiğine değinmesi yanında, iklim değişikliği vb sorunların uluslararası işbirliği ile aşılabileceğine vurgu yapması yine büyük alkış aldı.
Dünyanın artık, tek taraflı yerine çok taraflı , ulusal yerine küresel, korumacı yerine kozmopolit düşünce ve eylemlere ihtiyacı olduğunu açıkça ortaya koydu. Kısaca ‘ tek başımıza değil, birlikte düşünüp, hareket etmeliyiz ‘ dedi.
Adını zikretmeden, ancak açıkça Trump’ı hedef alan bu sözlerinden hareketle gençlere bazı öğütlerde bulundu:
Yalanları gerçek, gerçekleri de yalan gibi göstermemek çok önemlidir. Düşüncesiz hareketler yerine bir adım geri atarak, sakin kalıp düşünerek hareket etmek, sorumluluk sahibi insanlar için yaşamsal önemdedir.
Özgürlük, demokrasi, barış ve gönenç gibi değerler kendiliğinden oluşmaz. Ancak bizi kuşatan duvarları yıkıp, yeni başlangıçlara yelken açabilirsek bunlara doğru yol alabiliriz.
Çoklu küresel dünya sistemi oluşturmak için ortak hareket ediniz. Kendinize şu soruyu sorunuz; bir şeyi doğru olduğu için mi; yoksa basitçe, mümkün olduğu için mi yapıyorum?
Yeni başlangıçlar için eskiyi kendi başına bırakın.
Hepsinin üstünde; hiçbir şey verili değildir; kendiliğinden gelmez. Ancak her şey mümkündür ve sizin amaç ve gayretinize bağlıdır.
Merkel konuşmasına dinleyicilerin ayakta uzun alkışlarını alan şu sözleriyle son verdi:
Dar zihniyet ve kör cehaletin duvarlarını yıkınız. Unutmayın; hiçbir şey olduğu gibi kalamaz, kalmamalıdır.
On yılı aşan süredir Almanya’nın başbakanlığını yapan Angela Merkel’in, Harvard Üniversitesi 2019 mezunlarına hitaben yaptığı bu konuşmasında verdiği mesajlar çok değerlidir.
Yüksek düzeyde doğa bilimleri ve felsefe eğitim öğretim sürecinden geçmiş, siyasette önemli deneyimler yaşamış Almanya Şansölyesi Angela Merkel’in yaptığı bu konuşma zamanlama olarak da çok önemlidir.
Çünkü; en başta ABD Başkan’ı Trump olmak üzere, dünyanın birçok ülkesinin yönetimini ellerine geçirmiş günümüz siyasi liderlerinin hırs ve yetersizliklerinin bedelini halklar ödemektedir.
Kanımca, dünyanın en seçkin üniversitelerinden birinde Şansölye Merkel’in verdiği bu siyasi ders uzun süre hatırlanacaktır.
Benzer Haberler
Facebook'ta Biz