28 Mart 2024 - Hoş geldiniz

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ÖLÜNCEYE KADAR TACINI BIRAKMAK İSTEMEYEN SON RUS ÇARI: PUTİN

Ana Sayfa » GÜNCEL » SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ÖLÜNCEYE KADAR TACINI BIRAKMAK İSTEMEYEN SON RUS ÇARI: PUTİN

Eklenme : 18.01.2020 - 16:03

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ÖLÜNCEYE KADAR TACINI BIRAKMAK İSTEMEYEN SON RUS ÇARI: PUTİN

 

PUTİN ÇARLIK OYUNLARI

Putin, Rusya Parlamentosunun iki kanadının çarşamba günü birlikte yaptığı toplantıdaki ‘Ulusa Sesleni ‘ olarak değerlendirilebilecek konuşmasında, anayasada yapılacak geniş değişiklikler için referanduma gereksinim olduğunu söyledi.

Putin’in açıklamasından hemen sonra Başbakan Dimitry Medvedev’in istifası geldi.

Bu istifanın ardından beklenmedik bir isim, ulusal vergi dairesi başkanı teknokrat Mikhail Mishustin’in başbakanlığa getirildiği açıklandı.

2012 yılından bu yana başbakan olan Medvedev verdiği demeçte, kabinesi ile birlikte istifasının nedenini, Putin’in düşündüğü anayasa değişiklikleri için ‘güverteyi temizleme’ olarak açıkladı.

Bu durumda Medvedev’in daha düşük bir pozisyon olan Başkanlık Güvenlik Konseyi Başkan Yardımcılığına getirilecek olmasını, kimileri bir ‘rütbe indirimi’ olarak yorumlarken, kimileri de Putin’in yıllardır en yakınındaki kişi olan Medvedevi kendisinden sonra başkanlık için hazırladığı yorumunu yaptı.

Bazı siyasi gözlemcilere göre, bu gelişmeler her ne kadar ‘beklenmedik’ olarak yorumlansa da; Ruslar dahil birçok yorumcu bu planın uzunca bir süredir Kremlin’de pişirilmekte olduğunu ifade ediyorlar.

Bu yorumcular, Putin’in planlamalarının, bütünüyle yönetimi elinden bırakmamaya dönük oyunun ilk manevraları olduğunu belirtiyorlar.

67 yaşındaki Putin geçtiğimiz yılbaşında başkanlığa gelişinin 20.yılını doldurdu. Art arda iki dönem başkanlıktan sonra tekrar seçilmeye engel olan mevcut anayasaya göre Putin 2024 yılında görevi bırakmak zorunda.

Ancak The Economist Dergisi’nin, bu yazının sonunda yer verilen ilginç analizine göre, Putin’in Başkan veya Başbakan olmasa bile, Rusya’nın yönetiminde ilk elden söz sahibi olmaktan vazgeçmesi, kendi geleceği açısından pek mümkün görünmüyor.

O yüzden Putin’in, görevi bırakmasına daha dört yıl varken oynamaya başladığı bu siyasi oyunun nasıl gelişeceği üzerinde farklı senaryolar yazılıyor. Senaryoların tamamı, Putin’in ipleri hangi şekilde elinde tutacağını tahmin etmekle ilgili.

Mevcut senaryolar arasında, anayasada yapılacak değişiklikle yenilenip güçlendirilecek Devlet Konseyi Başkanlığına geçmesi kesin görülen Putin’in, bu görevinde başbakanlığın da üzerindeki yetkileri ile ülke yönetimini elinde tutması, en güçlü alternatif olarak değerlendiriliyor.

Moskova’nın önemli siyasi analistlerinden Ekaterina Schulmann Foreign Policy’ye verdiği demeçte, ‘Bu siyasi fırtınada içerikten çok, zamanlama sürpriz oldu. ‘ dedi. ‘Zamanlamanın en önemli nedeninin de, saray içi güç mücadelelerinin daha fazla ısınmasının önüne geçmek olabileceğini. ‘ sözlerine ekledi.

Putin’in gücünü korumak amacıyla yapmayı planladığı en önemli değişikliklerden birinin de, mevcut durumda Başkana ait olan başbakanı seçme ve bakanları onaylama yetkisinin, Devlet Meclisi-Duma’ya verilmesi olduğu ifade ediliyor.

Putin’e göre bu değişiklik, parlamentonun ve siyasi partilerin rolünü arttırmakla kalmayacak, Başbakan ve kabinesinin de, daha güçlü ve bağımsız olmasını sağlayacak.

Bir yandan bunu söyleyen Putin, diğer yandan Rusya’nın güçlü bir başkanlık sistemi ile yola devam etmesi gerektiğine işaret ediyor. Başkan’ın, Parlamento’nun üst organı Federasyon Konseyi üyesi parlamenterlerin görüşlerini alarak üst düzey güvenlik yöneticilerini atama yetkisinin korunması gerektiğini vurguluyor.

Medvedev ise, yapılacak değişikliklerle anayasanın sadece bazı maddelerinin değiştirilmesini değil, aynı zamanda, Başkan’ın ülkedeki güçler dengesini korumak üzere her türlü yetkilerle donatılmasının öngörüldüğünü söylüyor.

Moskova’daki bir başka siyasi analist Kiril Rogov’a göre planlanan bu değişiklerin, Putin’e, siyasi rakiplerini birbirleriyle çatıştırmak suretiyle, ülkenin kaptan köşkünde ömür boyu kalma olanağını sağlamaktan başka bir anlamı bulunmuyor.

Putin’e muhalif siyasetçilerin başında gelen Alexei Navalny de, Putin’in esas amacının, ömür boyu iktidarda kalarak, bugüne kadar olduğu gibi ülkeyi kendi ‘ özel mülkü’ gibi yöneterek, zenginliklere kendisi ve yakınları için el koymaya devam etmek olduğunu söylüyor.

Yazının sonuna doğru, The Economist’in 16 Ocak tarihli sayısında yer alan çok ilginç editoryal yorumda değinilen önemli bir tespiti de aktarmak anlamlı olabilir.

” Taç’a Tutkallanmak ” başlıklı bu yazıda, Putin’in oynadığı oyunun arka planını anlamak için 20 yıldır iktidarda bulunduğu süre içinde yaptıklarına bakmak gerektiği ifade edilerek şu çok ilginç tesbiler yapılıyor.

” Bu uzun süre boyunca Putin rejimi çok sayıda insan öldürdü. Rusya’nın milyarlarca parasını harcarken büyük yanlışlıklar yaptı. O yüzden, gücünü kendi isteğiyle bırakacak noktadan bir hayli uzaklaştı.

Mevcut anayasaya göre 2024’den sonra görevde kalamayacağı için, Rusya’yı yakından izleyen herkes tarafından kabul edileceği gibi, ülkesinin patronluğunu ( top dog ) her ne şekilde olursa olsun sürdürmek zorunda.

Bilindiği gibi, Putin Başkan olduğu 2000-2004 yıllarının ardından ikinci  kez seçilerek 2008’e kadar başkanlık yaptı. Anayasaya göre üst üste iki dönemle sınırlı başkanlık görevinden bir dönem ara vermek için izleyen dört yıl için Medvedev’in Başkan olmasını sağladı.

Medvedev Başkan olduğu 2008 yılında, Rusya’da başkanlık süresinin 4 yıldan 6 yıla yükselmesini sağlayan başkanlık kararnamesini Duma’ya kabul ettirdi. Ancak bu kararnameye göre uygulama, Medvedev’in başkanlık döneminin sonunda yapılacak 2012 seçimlerinde başlayacaktı. Yani Putin’in bir an evvel başkanlığı alıp 6 yıl görev yapması öngörülüyordu.

Nitekim aynen planlandığı gibi, Putin 2012’de yeniden döndüğü Başkanlığın ikinci altı dönemi için 2018’de tekrar seçildi.

Başkanlığı bırakmak zorunda olduğu 2024 yılına daha dört yıl gibi uzun bir süre varken, şimdiden kendisi için hangi tezgahın peşinde olduğu gerçekten gizemli bir siyasi oyun!”

Günümüzde dünyanın en güçlü üç ülkesinden biri olan Rusya’da, SSCB’nin yıkılmasından yaklaşık otuz yıl sonra ortaya çıkan bu tablo, ülkede siyaseten pek bir değişiklik olmadığını ortaya koymuyor mu?

Hatırlanacaktır!

SSCB döneminde otuz yıl gibi uzun bir süre iktidarda kalan Stalin’in ölümünün ardından kurulan  İstihbarat Örgütü KGB’de yetişen Putin adında eski bir istihbaratçının, Rusya Federasyonu’nda 24 yıllık iktidarı ile yetinmeyip ömür boyu iktidar arayışı, 21.yy’da demokrasi kavramının sorgulanması açısından bir hayli düşündürücü olsa gerek.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları