26 Nisan 2024 - Hoş geldiniz

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ŞİKAGO; UÇURUMLAR KENTİ VE BİR LEZBİYENİN HİKAYESİ

Ana Sayfa » GÜNCEL » SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ŞİKAGO; UÇURUMLAR KENTİ VE BİR LEZBİYENİN HİKAYESİ

Eklenme : 10.09.2019 - 18:46

SÖNMEZ ÇETİNKAYA YAZDI- ŞİKAGO; UÇURUMLAR KENTİ VE BİR LEZBİYENİN HİKAYESİ

 

 

 

Hiçbir şey göründüğü gibi değil.

Gücü elinde bulunduranların televizyonlarla, gazetelerle, sosyal medyayla yaratmaya çalıştıkları algıya kuşkuyla yaklaşmak, günümüzde doğru bir çizgide yürümek adına temel kural olarak duruyor karşımızda.

Amerika: Zenginliklerin, özgürlüklerin ülkesi.

 

Acaba öyle mi gerçekten?

ABD’nin görkemli kenti Şikago’ya gidiyoruz şimdi.

Sizi bilmem ama, bu haberi geçen hafta Aljazeera International’da görüp duyduğumda doğrusu önce inanamadım.

Neyse artık hayatımızda Google var! Herhangi bir kaynaktan duyduğunuz haberi başka kaynaklardan araştırıp, doğru olup olmadığını anlayabiliyorsunuz. Ben de öyle yaptım. NBC Chicago, Chicago Tribune ve “chicago.gov/city/healthychicago/news” vb sitelerde, konu ile ilgili bilgilere ulaştım. Sonuçta, inanmakta zorlandığım haberin doğru olduğunu gördüm. 

Şaşırdım mı?

Hem evet; hem de hayır!

 

Aslını isterseniz, konu üzerinde çalışırken çok çarpıcı bir sonuca ulaştım. Onu da yazının sonuna bıraktım.

Şimdi gelin haberin aslı nedir, önce kısaca ona bir bakalım.

Yazının başlığında yer alan bulgu, New York Üniversitesi Tıp Fakültesi araştırmacılarının çalışması sonucunda ortaya çıkmış.

Çalışmanın sonuçları, varlıklı ailelerin yaşadığı Şikago’ un kuzeyindeki topluluklar ile Siyah Amerikalı ( Black Americans) veya Afrikalı Amerikalı ( African Americans ) olarak adlandırılan toplulukların yoğunlukla yaşadığı güneydekiler arasında beklenen ömür süreleri açısından 30 yıllık fark olduğunu göstermiş.

Kaynaklarda iki grup arasındaki 30 yıllık bu farkın, ulusal çapta en büyük eşitsizliği gösterdiği kaydediliyor.

 

Çalışma 2010/15 yılları arasında, ”Federal Hastalıkları Kontrol ve Önleme Merkezi” nin, ABD’nin 500 büyük kenti için oluşturduğu veri tabanı üzerinde yapılmış.

Şikago kenti özelinde, metropol içinde yer alan ve aralarında sadece 10/15 km’lik mesafe bulunan, kuzeydeki Streeterville (Valıklı ailelerin yaşadığı yer) ve güneydeki Englewood (Yoksul Afrikalı ) kentleri değerlendirmeye alınmış.

New York Üniversitesi Tıp Fakültesi Halk Sağlığı Bölümü Başkan’ı Dr. Marc Gourevitch, kentin iki ucu arasındaki ömür süresi farkını, kuzeydeki toplulukların iyi sağlık hizmetlerine, yüksek eğitim seviyesine ve en önemlisi de daha yüksek gelir gücüne sahip olmaları biçiminde açıklıyor.

Gourevitch bu durumu anlatırken şaka yollu da olsa “Genetik kodların hastalıklarla ilişkisine benzer, posta kodu (ZIP Code ) ile hastalıklar arasında ilişki ” olabileceğine dair söylemlerin yaygınlaşmış olduğuna değiniyor.

Gerçekten şaka gibi!

 

Çünkü bu eşitsizliğin derinleşmesi halinde “Posta kodunu söyle; sana hastalıklarını söyleyeyim. ” şeklinde yeni bir söylem kendiliğinden gelişebilir. Şimdi büyük çoğunluğunuzun Türkiye’nin batısı ile doğusu arasındaki gelişmişlik farkını düşündüğünü görür gibiyim. Doğru, ama sözünü ettiğimiz ülke Amerika ve orada aynı kentin iki ucu arasında oluşmuş bir uçurumdan bahsediyoruz.

Bu çalışmalar sırasında “Yaşam süresi beklentileri arasındaki farkın arttığı kentlerde, ırk ayrımının da yüksek olduğu.” gerçeği ortaya çıkmış. Gerçekten de Şikago, ırk ayrımının en başta olduğu kentler arasında yer alıyor.

Latin ve Siyah Amerikalı nüfusun yoğunlukta olduğu bazı yaşam bölgelerinde eğitim, konut, temiz su ve güvenlik konularında kamu yatırımlarının, geçmişte azaltılmış olduğunun tespiti de, ırk ayrımının ciddi sonuçlarından olsa gerek.

New York Üniversitesi tarafından açıklanan bu sonuçların, Şikago’da bulunan Özel Katolik DePaul Üniversitesi’nin birkaç yıl önce yaptığı çalışma sonuçlarından pek de farklı olmadığı kaydediliyor.

Bu yeni sonuçları yorumlayan, DePaul Kamu Hizmetleri Bölümü Yöneticisi ve “Eşitlikçi Toplum Sağlık Hizmetleri Merkezi” danışmanı Euan Hague; uzun yılların ardından Şikago’daki eşitsizliğin giderilememiş olmasının, soruna ciddi bir şekilde odaklanma zorunluluğunu ortaya koyduğunu söylemiş.

 

Diğer taraftan yine Şikago’da bulunan Rush Üniversitesi ile DePaul Üniversitesi’nin birlikte yönettiği “Eşitlikçi Toplum Sağlık Hizmetleri Merkezi”nin bulguları; aynı metropolün farklı bölgelerindeki sağlık hizmetleri açısından eşitsizliğin başta gelen nedenleri olarak ırkçılık ve ayrımcılığı gösteriyor.

Metropolün güneyinde yaşayan ve Englewood Bölgesinde Yaşayanlar Derneği’nin İcra Direktörü Asiaha Butler, babasını kanserden, kayınvalidesini de diyabetten 60’lı yaşlarında kaybetmiş. Butler’a göre yaşadıkları bölgede taze sebze, meyve bulmak kolay değil. Şiddet yüzünden parklarda oturup, yürüyüş yapmak imkansızlaşırken  içki, sigara ve uyuşturucu bulmak hiç de zor değil. Yine tam burada aklınıza İstanbul’u adeta kuşatan şiddet ve yoksulluk sarmalının geldiğini biliyorum ve diyorum ki: Bizim konuyu araştırması gereken üniversitelerimiz, bilim insanlarımız ne güne duruyor? Şimdi konuyu dağıtmadan yine Şikago’ya dönelim ve Asiaha Butler’e kulak verelim.

Ona göre bu yeni bulgu alarm verici ama sürpriz değil. 

Butler “Çünkü” diyor ” bizler yıllardır yaşamımızı derinden etkileyen fakirliğin tam ortasında yaşıyoruz.”

 

Üç üniversite tarafından yapılan çalışmalarda bu bulgulara ulaşılırken, bir de kamu yöneticileri ne demiş, kısaca ona da bakalım.

Niye?

Çünkü siyaset kurumu ve onların güdümündeki görevlilerin nabza göre şerbet vermesi yani gerçeği çarpıtması yalnız ülkemizde değil Amerika’da da benzer mantıkla işliyor.

2014’de Şikago’nun eski Belediye Başkanı Rahm Emanuel döneminde yayınlanmış bir rapora göre Şikagolu’ların yaşam süresi ortalaması koşullar değişmediği halde, her nedense 1990-2010 yılları arasında yedi yıl artmış ve ulusal ortalamanın iki katını geçerek 77.8 yıla yükselmiş. Güya kent sakinlerinin en sağlıklı ve en uzun yaşam sürelerine ulaştığı bir dönemmiş bu. Hatta etnik gruplar arasında uzun yıllardır süren farklılıklar ortadaki uçurumun üzerine bir sihirli değnek dokunmuşçasına kapanıvermiş.

 

Bunları söyleyen Şikago Halk Sağlığı Merkezi Yöneticisi Bechara Choucair adında bir tıp doktoru!

Doktor hızını kesememiş ve bizlerin seçim meydanlarında duymaya alıştığımız bir dille şöyle söylemiş: “Başkan Emanuel göreve başlamasının ilk 100 gününde, Sağlıklı Şikago Bildirgesi’nde de vurguladığı gibi metropolde yaşayan her Şikagolu’ya uzun, sağlıklı ve güvenli bir yaşam vadediyor.”

Neyse ki yalanın, bilgiyi çarpıtmanın gerçekler karşısındaki ömrü uzun sürmüyor.

Bizde kimilerinin zenginlik, refah ve özgürlükler dendiğinde yere göğe koyamadığı Amerika’nın Şikago’sunda durum bu: Gelir grupları arasında kökeni ırkçılığa ve eşitsizliğe uzanan bir uçurum.

 

Şimdi siz artık yazının bittiğini düşünüyorsunuz değil mi?

Yanıldınız!

Söz konusu ülke Amerika’ysa dikkatli olmak gerekiyor.

Burada sürprizlerin sonu yok.

Şikago yalnız kuzeyi ile güneyi, beyazı ile siyahı arasında derinleşen farklılıktan dolayı insan ömrünün iki uç arasında 30 yıl oynadığı bir yer değil;bazılarımızın aklının almakta zorlanacağı tercihlerin de kenti.

Sözü Şikago’nun yeni Belediye Başkanı’na getirmek istiyorum.

 

Geçtiğimiz mayıs ayında yapılan yerel seçimlerde, başkanlığı uzun yıllardır olduğu gibi Demokrat aday kazandı.  Şikago tarihinin hem kadın, hem de siyah olan ilk başkanıydı bu.

Seçimi ikinci turda büyük farkla kazanan 57 yaşındaki eski Federal Savcı olan bu kişinin adı Lori Elaine Lightfoot.

Lightfoot bir lezbiyen ve bir başka kadınla evli!

 Eşinin adı da Amy Eshleman!

Çiftin 11 yaşında Vivian adında bir kız çocukları var.

Şunu da belirtelim: Lori Elaine Lightfoot, Şikago’daki siyahların devam ettiği kilisenin büyük desteğini alarak seçimleri kazanmış!

ABD günümüzde başta Trump olmak üzere birçok açıdan ilginç bir ülke! 

Bakalım baş döndüren zenginliklerin, gelir grupları arasındaki uçurumların, kimilerimizin aklının almakta zorlanacağı tercihlerin yarattığı sonuçlar daha nerelere kadar uzanacak.

Benzer Haberler

Facebook'ta Biz

Çanakkale Rent a Car Banka Kredisi diş rehberi Bozcaada Otelleri Bozcaada Otelleri Bozcaada Pansiyonları